Medya toplumun ruhunu bozuyor

Medya toplumun ruhunu bozuyor

İstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve İnsani Değerler ve Ruh Sağlığı Vakfı Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şehirlerdeki olayların ekrana yansıtılmasının vatandaşları olumsuz etkilediğini söyledi

Tarhan, "Toplumun bu olayları canlı olarak görmesi insanlarda savaş duygusu uyandırır. İnsan işe giderken endişelenir, sabah kalkarken 'güvende miyim?' diye kendi kendine sorar." dedi. Terörün, toplumda korku ve güvensizlik hissi oluşturmayı amaçladığını vurgulayan Tarhan, ekranlara yansıyan görüntülerin toplumun ruh halini olumsuz etkilemeyecek şekilde olması gerektiğini söyledi.

Terör örgütü lideri Öcalan'ın cezaevi şartları bahanesi ve DTP'nin kapatılması gerekçesi ile bazı illerde gerçekleşen sokak eylemlerin televizyonlarda uzun uzun yayınlanması tartışmaları gündeme getirdi. Bu görüntülerin ekrana detaylı olarak yansıtılmasına en büyük tepkiyi Başbakan Erdoğan gösterdi. Bazı yerlerde yaşanan olayların televizyonlarda uzun uzun haber olmasına Başbakan'dan tepki gelirken, uzmanlar bu görüntülerin vatandaşlar üzerindeki olası etkilerine dikkat çekti.

Bu konuda açıklama yapan Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yayınların terör örgütünün amacına hizmet ettiğini söyledi. Tarhan, "Teröristin amacı olaylar çıkararak toplumda psikolojik etki yapmak, güçlü olduğunu hissettirmektir. İnsanların zihinlerini kendisiyle ilgilendirmek istiyor. Korku, güvensizlik, psikolojik karışıklık, zihinsel karışıklık oluşmasını hedefliyor. Terörün amacı bu." şeklinde konuştu.

Güneydoğu'da yaşanan bir çatışmanın televizyonlarda yayınlanmasının doğru olup olmayacağını soran Nevzat Tarhan, "Bununla sokak olaylarının nakledilmesi aynı mantıkla değerlendirilmeli. Teröristlerle sıcak çatışmanın televizyonlarda yayınlanması, askerlerin savaşmasını nasıl etkiler? Burada da aynı. Toplumun bu olayları canlı olarak görmesi insanlarda savaş duygusu uyandırır. İnsan işe giderken endişelenir, sabah kalkarken 'Güvende miyim?' diye kendi kendine sorar." şeklinde konuştu.

"TOPLUMUN RUH HALİNİ ETKİLEMEYECEK ŞEKİLDE HABER YAPILMALI"

Bu tür olayların televizyonlar yayınlanması konusunda etik tartışmalar yapılması gerektiğine işaret eden Nevzat Tarhan, "Sıra dışı olaylar basının yaşamsal gıdasıdır. Bunu haber yapmak onun görevi. Ama haber yapılıp yapılmayacağı konusunda tüm kuruluşlar arasında mutabakat olmalı. Yapılmayacaksa hiçbiri yapmamalı. Haber yapılacaksa toplumun ruh halini olumsuz etkilemeyecek şekilde yapılmalı." şeklinde konuştu.

Görüntülerin yayınlanmamasını isteyen siyasetçilere tavsiyelerde bulunan Nevzat Tarhan, "Basına yasaklama, kısıtlama getirmek yerine basın mensuplarıyla oturup değerlendirmek, artıları eksileri konuşmak gerekir." dedi. Bazı kişilerin Türkiye'de kaos çıkmasını istediğini söyleyen Nevzat Tarhan, "Karışıklık olsun ki siyaset başarısız görülsün' diye düşünenler var. Böyle ortamda siyasetçinin medyaya 'Bu görüntüleri yayınlamayın' demesi 'Korktu' olarak algılanabilir. Böyle yanlış anlaşılma olabilir. 'Çaresiz kaldı, olayları örtbas etmek istiyor' denilebilir. Halbuki olayların lokal olduğu, kışkırtıcı eylemler olduğu anlatılmalı. İtibar etmemek gerektiği söylenmeli. Talimat verir gibi yaklaşım şık değil."

Böylesi durumlarda siyasetçilerin bir araya gelip görüşmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "12 Eylül'den önce liderler konuşmamışlardı. Darbeden sonra 'Keşke konuşsaydık' demişlerdi. Türkiye'nin iyiliği için siyasetçiler bir araya gelip konuşmalı. Diyalogdan kaçmamak gerekir. Haklı olan diyalogdan kaçmaz. Kendi varlığını yok saymadıkça herkesle konuşmak gerekir." ifadelerini kullandı.

PKK yandaşlarının şehirlerde gerçekleştirdikleri molotof kokteylli, taşlı saldırıların, çıkardıkları olayların televizyonlarda detaylı şekilde yayınlanması Başbakan Erdoğan'ın tepkisini çekmişti. Dün TBMM'de basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erdoğan, bu olayların bazı illerde, bazı semtlerde gerçekleştiğini, televizyonların bu görüntüleri abartılı olarak verdiğini dile getirdi. Erdoğan, "Böyle abartarak yayınlamak bana göre çok ciddi bir yanlış. Medyaya bu noktada yine çok önemli görev düşüyor. Özellikle görsel medya bu noktada sürekli olarak bunu çevirip çevirip yayınlaması doğru değil." ifadelerini kullanmıştı.

CİHAN