Mehmet Şevket Eygi: Bediüzzaman'a Selâm...
Milli Gazete yazarı Eygi: Bediüzzaman ve talebeleri milyonlarca Türkiyelinin imanının kurtulmasına vesile oldu
Risale Haber-Haber Merkezi
Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi, "Bediüzzaman'a Selâm..." başlıklı yazısında Bediüzzaman ve talebelerinin "Milyonlarca Türkiyelinin imanının kurtulmasına vesile olduklarını" söyledi.
Bediüzzaman'ın çok değerli hizmetlerde bulunduğunu belirten Eygi, "Merhum Üstad Bediüzzaman Said Nursî hazretleri (Allah ona rahmetiyle muamele buyursun) çok değerli, çok hizmet etmiş, çok fütuhata nail olmuş bir İslâm büyüğüdür. Başlıca özellikleri şunlardır:
1. Kur'ân, Sünnet,Cemaat yolunda olmuştur.
2. Bid'atlerden uzak durmuştur.
3. Haliq (Yaratan) ve Kur'ân yolunda yaptığı hizmetlerden dolayı mahlukattan (yaratıklardan) ücret, maaş almamıştır.
4. O bir ihlâs kahramanıdır.
5. Keşif ve keramet sahibidir.
6. En karanlık devirlerde ümidini yitirmemiş ve hizmetlerini sürdürmüştür.
7. "Belânın en şiddetlisi Peygamberlere (Selam olsun onlara) gelir. Sonra derece derece..." Hadis-i şerifinde haber verildiği üzere, ona gelen belâ ve musibetler mânevî derecesinin yüksekliğini gösterir.
8. Âdil ve fani dünyaya sırt çevirmiş; mal, mülk, servet edinmemiş, kût-i lâ yemut ile iktifa etmiş gerçek bir zâhiddir.
9.Kendisine çok eziyet ve zulm edenlere bile beddua etmemiş mürüvvetli ve sabırlı bir Müslümandır.
10. Şahsına, enesine pâye vermemiş, hizmeti ön planda tutmuştur.
11. Tek kelimeyle o bir iman, İslâm, Kur'ân, Sünnet, ihlâs kahramanıdır.
12. Milyonlarca Türkiyelinin imanının kurtulmasına vesile olmuştur." dedi.
Türkiye'deki İslâm ümmetinin Bediüzzaman ve talebelerine çok şey borçlu olduğunu ifade eden Eygi, "Onun ve has talebelerinin çektikleri çileleri, mâruz kaldıkları baskıları bendeniz az buçuk biliyorum. Bunlar insan takatini aşan çilelerdir. Üstad'tan ve has talebelerinden Allah razı olsun, Resûl-i Kibriya'nın (salat ve selam olsun O'na) şefaatine nâil olsunlar; Türkiye'deki İslâm ümmeti onlara çok şey borçludur" şeklinde yazdı.
Bediüzzaman'ın ölümünden bu yana yarım yüz yıla yaklaşan bir zaman geçtiğini, genç nesillerin o eski karanlık günleri, çekilen eziyetleri tam mânâsıyla bilmediğine dikkat çeken Eygi, yazısını şöyşe sürdürdü:
"Üstad dört hak mezhebin doğruluğuna, fıkhın lüzumuna inanmış bir alimdi.
Üstad tasavvufa ve turuk-i aliyyeye muhalif değildi. Telvihat-ı Tis'a risalesinde tasavvufu övmektedr.
Üstad Gavs-i Ekber Abdülkadir Geylanî'ye, İmamı Gazalî'ye, İmamı Rabbanî'ye bağlı ve hürmetkârdı.
Üstad hazretleri ölümüne kadar evradını ve ezkarını okumuştur.
Giyimde kuşamda, yeme içmede, maişette adat-ı islamiyyeye ve Şeriat-ı Garra-i Ahmediyye ahkamına bağlı kalmıştır.
Hiçbir konuda Frenkleri taklid etmemiştir.
Bir keresinde Ağır Ceza Mahkemesi reisi, başından sarığını çıkartması konusunda ısrar etmiş, Bediüzzaman "imamemi ancak başımla birlikte çıkartabilirsiniz" cevabını vermiştir.
Böyle büyük bir zatın bozuk bid'at cereyanlarıyla hiçbir ilgisi olamaz. O, Ehl-i Sünnet ve Cemaat yolundan kıl kadar ayrılmamıştır."
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.