Hikmet HOCAOĞLU

Hikmet HOCAOĞLU

Merdiven… (Dialog)

"Ey iman edenler iman ediniz..." (Nisa 136)
Gelin bir merdivenden bakalım tarihe;
Bizler Hz Musa veya Hz İsa gibi Peygamber efendimizi (S.A.V) de tanımayız! 
Bize Allahu Teala tanıtmış Onu... Kuran-ı Kerim ile Nebilerim ve Son Elçim(!) diye bildirerek...
Bizler Caferi Sadık Hz., Geylani Hz., Rabbani Hz., Gazali Hz., gibi Bediüzzaman Hz. de tanımayız!
Bize Peygamber Efendimiz (S.A.V) tanıtmış onları... Hadisi Şerifleri ile Varislerim(!) diye bildirerek...
Bizler Hüsnü Bayram, Ahmet Aytimur, Abdullah Yeğin, Mehmet Fırıncı gibi abileri de tanımayız!
Bize Üstadımız Bediüzzaman Hz. tanıtmış onları... Risale-i Nurlar ile Vekillerim, varislerim, naşirlerim, talebelerim(!) diye bildirerek...
Elbette her tarik, her meslek, kendi silsilesi için türlü merdivenlerden böylesi çıkarımlarda bulunabilir. 
Ehli Sünnet olması, bu şerefli silsilenin Kuranı ve Hadisleri taşıyan ve Sünnet-i Seniyye dairesinde yaşayanlardan olması şartıyla hepsi kardeşimizdir...

Ey yemek yiyenler yemek yeyiniz... dese birisi "delirdin mi?" deriz. 
Oysa o demese bile biraz sonra gider yeriz(!)
Oysa İman da yemek gibi değil midir?
Yoksa bizler Allah'ı tanımayız (hâşâ)!
İlmel yakin, aynel yakin, Hakkel yakin gibi imanın da taklitten tahkike kadar binler derecesinde tahavvul eden marifet yolculuğunda, hem tüm kainat virdleri ve kevni ayetleri ile hem de bu şerefli silsile ile kendini bize tanıttırmıyor mu...?

أَلَمْ تَرَ كَيْفَ ضَرَبَ اللّهُ مَثَلاً كَلِمَةً طَيِّبَةً كَشَجَرةٍ طَيِّبَةٍ أَصْلُهَا ثَابِتٌ وَفَرْعُهَا فِي السَّمَاء
Gördün ya, Allah nasıl bir temsil yaptı: Hoş bir kelime olan tevhîd ve şehadet (iman), kökü yerde sabit ve dal-budağı yukarda olan hoş bir ağaca benzer… (İbrahim-24)

Ve İman Kelime-i Tevhid ile başlayıp, La ilahe illallah ile Yerdeki sabit kök, Muhammeden Rasulullah ile dallarını ve meyvelerini göğe salıyor.

Başka bir pencereden en baştaki merdiveni tersine çevirirsek, kevni ayetlerden yukarı silsileye doğru bir rota çizip, meyvelere uzanabilir miyiz?

Muhammeden Rasullullah gibi meyvedar gövdeyi kesip, diğer ehli kitap veya tek tanrılı dinlere yol açılması elbette binler muhal içinde muhaldir!

Gövdesiz ağaç kütük olduğu üzere ancak sobaya ve ateşe yaraşır.

Güzel söz olan tevhidin meyvelerine talip kimselerin dışında, çirkin söz olan küfrün adresi başka mı ki?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.