Misafir Kalem
Milli Eğitim Bakanı doğru yolda
Hemen hemen her iktidar hatta her bakan döneminde gündeme gelmiştir; Milli Eğitim Bakanlığının teşkilat yapısı çok ‘han’tal hatta günümüz yönetim anlayışlarına uymuyor diye. Her bakan, görevinin başlangıcında ya da bir döneminde bu konuya kafa yormuş, zaman zaman da çeşitli çalışmalar başlatmıştır. Ama nedense bir türlü çözüm üretilememiş, ihtiyaç olan değişiklikler çeşitli nedenlerle yapılamamıştır.
Bu hantallıktan kurtulmak için ilk radikal adım, yakın bir zamanda kanun hükmünde kararname ile atılmış, teşkilat yapısında önemli bir revizyona gidilmiş ve değişimin liderliğini Milli Eğitim Bakanı Sayın Dinçer yapmıştır. Kutluyorum ve doğru buluyorum. Eğitim yönetiminin tepe noktalarında başlatılan bu değişim süreci umutlarımızı artırdı. Doğru yolda Sayın Bakan, doğru yolda Milli Eğitim Bakanlığı.
Doğru yolda olduğunun bir başka kanıtı da, performansa dayalı yönetim. Bir defa öğretmenliğe, yöneticiliğe atanan kişi “suç!” işlemedikçe o görevinde emekli oluncaya kadar kalabiliyor; kimse, onun görev sürecinde ne kadar olumlu/olumsuz performans gösterdiğinin değerlendirmesini yapmıyordu. Bu konu da doğru adımlardan bir oldu...
Başka doğru var mı? Var elbette. Basınımız “öğretmenler artık üç ay tatil yapamayacak” diye duyurdu. Tatil yapamamak, ilgimizi çekiyor nedense! En çok tatil yapan devlet memurlarına sahibiz dünyada. Oysa konunun arka planında “hizmet içi eğitim formatının, içeriğinin değişimi ve süreleri” vardı. Bilginin hızla değiştiği, yenilendiği bir çağda eğitimciler kendilerini yenileyemez, değiştiremezse “bilgi, bilişim toplumuna” öğrencileri nasıl hazırlayacaklar? Tatilleri bu kadar uzun tutacak lüksümüz yok. Önerim, eğitimlerin tatil beldelerinde yapılmaması. Yıllarca böyle yapıldı, tatile oralarda devam edildi! Bir başka önerim de öğretmenlerin, yöneticilerin eğitim ihtiyaçlarının mutlaka analiz edilmesidir. Birçok öğretmenin hala teknoloji okur-yazarlığının olmaması iyileştirilmesi gereken alanlardan biridir. Öğrencilere “tablet” dağıtmak planlanırken, dijital eğitimin altyapısı hazırlanırken, öğretmenlerin kayda değer bir bölümünün bu tür teknolojilerde öğrencilerden daha geride olması çok ironik öyküler yaratabilir.
Değişmeyen tek şey; değişim. Önemli olan değişimlerin pozitif olması. Milli Eğitim Bakanlığının değişime, gelişime yönelik daha başka adımları da var. Onları ileriki günlerde paylaşacağım. Eğitimde yapılacak o kadar çok iş var ki...
Değişimlere muhalefet etmek gibi kronik davranışlardan artık uzaklaşmamız gerekiyor. Bu ülke, bu çocuklar bizim. Her kim bir tuğla koyarsa ona yardımcı ve destek olmalıyız.
Yeni işlere bakalım: Okul yönetim modellerinin değiştirilmesinden, okul müdürlerinin sözleşmeli olmasına, eğitim yapılarının işlevselliğinden, özel sektörün eğitimdeki payının artırılmasına; tek tip insan yetişmeye son vererek daha özgür bireyler yetiştirmeye kadar çok ama çok iş var.
UNUTMAYALIM: Geçmişin düşmanı değiliz, geleceğin ve yeniliğin taraftarıyız.
Kolay gelsin Sayın Bakan...
Behçet Yavuz-Star
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.