Muhsin MERİÇ
Mucizat-ı Kur’aniye Okumaları-1
Ramazan-ı Şerifin güzelliklerinden birisi, hiç şüphesiz Kur’an’la irtibatımızı her yönden artırmamıza ve tamir etmemize vesile olması.
Mukabeleler, hatimler, teravihler, yapılan yayınlar, hatta promosyonlar bile Kur’an’la bir şekilde alakalı bu ayda.
Aynı oranda Kur’an’a ulaşmak da çok kolay artık. Hem okumasını öğrenmek hem de okumak hatta anlamak için her gün yeni bir imkân doğuyor. Elimizden düşürmediğimiz, adeta can simidi gibi yanımızdan ayırmadığımız cep telefonları bile istenirse birçok hafızı ve tefsiri içinde barındırıp kullanıcısına hizmet verebiliyor.
Bu sevindirici alakadarlığı tüm zamanlara yaymak ve tüm bu imkânlardan faydalanmak ise imtihanın asıl başladığı nokta. Bunun için kaliteli bir çalışma ve gayret, yüksek bir fikri olgunluk ve ciddi bir kalbi mesai gerekiyor.
Kelamullah’a ekmek gibi, su gibi, hava gibi ihtiyaç hissetmek ve bu inançla O’na muhatap olmak; ondan da öte, ab-ı hayat olduğunu bilip öylece O’na tutunma gereğini idrak etmek, ancak, kıymetini bilmekle ve O’na olan imanı, tahkiki ve sarsılmaz hale getirmekle mümkün.
Bu iman ve idrak tesis edilmediği takdirde, Kur’an; hürmet edilen, başlar üstünde tutulan, vecd ve aşk ile dinlenen, Ramazan ayı gibi bazı özel vakitlerde diğer zamanlara oranla çokça okunan, lakin hakikatleri tam anlaşılmayan ve hayatın merkezinde hakkıyla yer almayan bir Kitap haline geliyor.
Bu menfi durumu gidermek ve Kur’an’ı hayatın tüm safhalarında ve yılın her gününde başvurduğumuz, istifade ettiğimiz, okuduğumuz, anlamaya gayret ettiğimiz en önemli başucu kitabımız, müracaat kapımız olması için pek çok takdire şayan çalışma hem de sürekli olarak yapılıyor.
İşte bu çalışmalardan birisi Ramazan ayı boyunca “Mucizat-ı Kur’aniye Okumaları” başlığı ile İstanbul/Fatih’te Divan Derneği’nde kurulan Divan Akademi (www.divanakademi.org) bünyesinde gerçekleştiriliyor. ‘Teravihten sahura kadar’ yapılan ve birincisine katıldığım, sahasında ilk denebilecek bu çalışmada Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin Zülfikar isimli eserine dâhil ettiği Mucizat-ı Kur’aniye Risalesi (25. Söz) mütalaa ediliyor. Otuzdan fazla mühendis, doktor, eğitimci, dil uzmanı ve talebenin katıldığı çalışma tam da yukarıda ifade ettiğimiz gibi Kur’an’ın mahiyetini anlamaya, mucize yönlerini tahlil etmeye ve son tahlilde Kur’an’a inanmaya ve ihtiyaç hissetmeye hizmet ediyor. Kendi adıma bu tarz çalışmalara katıldıktan sonra daha çok ve daha şuurlu bir şekilde Kur’an’ı okumaya ve anlamaya gayret ediyorum.
Belagat ilminin unsurları, Kur’an’ın tarifi ve i’caz vecihleri, nazil oluşundan günümüze kadar Kur’an’la ilgili yapılan olumlu-olumsuz yayınlar örneklerle ele alındı ilk çalışmada. Soru-cevap ve müzakere yoğun olduğu için tefeyyüzün de oldukça yüksek olduğu mütalaanın ikincisi önümüzdeki cumartesi saat 24-03 arasında olacak. Fatih Camii’nde kılınan teravihle başlayıp sabah namazıyla biten bu kaliteli mütalaayı kayıt yaptırarak veya internetten canlı yayınla takip edebilirsiniz. (Bilgi ve kayıt için: 0212 6214041)
Divan Akademi, beşeri ve sosyal bilimlerden Kur’an ilimlerine kadar pek çok seminerin verildiği bir program. Benzerlerinden farkı ise, Risale-i Nur eserlerinin Ekim’den itibaren burada kur sistemiyle okutulacak olması. Üç yıldır bini aşkın kişiye Osmanlı Türkçesi sertifikası veren Divan Derneği şimdi de Divan Akademi programı ile vites büyüterek hizmet vermeye devam ediyor. Son iki faaliyet bile programın kalitesi hakkında fikir sahibi olmaya yeter: Geçtiğimiz ay Akademi’de Miraç Meselesi ve özellikle Miraç mucizesindeki zaman meselesi, Prof. İbrahim Pirahmetoğlu ile ve Ramazan’a bir gün kala Prof. Ender Serin’le de Orucun Hikmetleri çalışılmış. Daha pek çok sertifikalı ve sürekli seminerin icra edildiği program hakkında detaylı bilgiyi yukarıdaki adresten temin edebilirsiniz.
Hepsinden önemlisi tüm programın merkezinde Kur’an’ın olması. Bütün dersler, seminerler, okumalar bir deryaya akan nehirler gibi olmalı zaten. Bir amaca hizmet etmeli. Kur’an hayatımızda olduğu nispette yaşadığımız; yoksa harabeye, viraneye döndüğümüz gayet iyi bilinmeli.
Mucizat-ı Kur’aniye Okumaları işte bu amaca hizmet ediyor. Gelecek haftalarda muhteva hakkında yazmaya devam edeceğim inşaallah. Emeği geçenlere tebrikler!
Yeni Akit
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.