Muhakemat hakkında

Muhâkemât (muhâkemeler), doğru hüküm verme ,akıl yürütme,yargılama,sorgulama demektir. Muhakemat kitabı, Said Nursî'nin 1911 yılında kaleme aldığı eserlerinden biridir. Yine Risale-i Nur külliyatında bulunan İşaratü'l-İ'caz kitabının bir girişi önsözü olarak yazılmıştır. Türkçe Muhakemat veya Saykalü'l-İslâmiyet olarak yayınlanan eserin Arapçası da yine aynı dönemlerde (1911-1912) Reçetetü'l-Ulema veya Reçetetü'l-Havas olarak basılmıştır (bir diğer eseri Münazarat Reçetetü'l-Avam olarak adlandırılmaktadır).

Said Nursî bu kitabını Reçetetü'l-Ulema (Alimler için reçete) olarak adlandırırken Alimler arasındaki bazı görüş farklılılarının giderilmesine katkıda bulunmak istemiştir. Kitap o döneme kadar İslâm alimlerince yazılan çeviri, kelam ve diğer kitaplarda yer almış kafa karıştırıcı düşünce ve değerlendirmeleri gündeme getirip okuyucuyu aydınlatma hedefi gütmektedir.

Kitabın girişinde Mariz bir asrın, hasta bir unsurun, alil bir uzvun reçetesi şeklinde tanımlamakta ve şu şekilde gayesi tarif edilmektedir. " Ey benim şu kitabıma im'an-ı nazar ile nazar eden zât, malûmun olsun! Bu kitabla istediğim hizmet budur: İslâmiyette olan tarîk-ı müstakimi göstermekle ehl-i tefrit olan a'da-yı dinin teşkikatını red ve yüzlerine vurmakla beraber; tarîk-ı müstakimin öteki canibini ve sadîk-ı ahmak unvanına lâyık olan ehl-i ifrat ve zahirperestlerin tevehhümlerini tard ve asılsızlığını göstermek ve asıl rehber-i hakikat ve âlem-i İslâmiyetin ikbal ve istikbaline yol açan ve sırat-ı müstakimde kemal-i ümid-i zafer ile çalışan muhakkikîn-i İslâm ve âkıl sıddıklara yardım etmek ve kuvvet vermektir."

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum
  • N.Gürsoy / 27 Haziran 2013 Perşembe 08:04

    Değerli Bahaeddin kardeşimi evvele bu kadar net ve hulasalı bir anlatımı yaptığı için,kendisini ruhu canımla tebrik ve takdir ediyorum. Allah bin defa razı olsun.Üstad, her eserinde mutlaka hayatın olmazsa olmazlarını anlatıp,bize kur'anı en güzel şekilde tefsir nimetini takdim ediyor.Aziz kardeşimin de bahs ettiği gibi Muhakemat bir nevi mesnei-i nuriye gibi bütün konuları öz bir şekilde sunuyor.'Bizim düşmanımız cehalet,zaruret ve ihtilaftır. Bu üç düşmana karşı sanaat, marifet ve ittifak silahlarıyla cihat edecegiz' açılımını yapıyor. Dualarımla. Böyle yazıları okumak bizim için bir zevktir.

    Yanıtla (0) (0)
  • ayhan yakışır / 27 Haziran 2013 Perşembe 16:00

    hocam Allah razı olsun çok güzel ve faydalı bir çalışma olmuş

    Yanıtla (0) (0)
  • çelebice / 16 Eylül 2014 Salı 18:04

    İşte dinin özellikle İslamiyetin mucizeliği ve başarısı bu bütünlüktedir. Ve onun için Üstad Risalelerde binden fazla hakikat ve ehl-i hakikat tabirini kullanıyor. İlmi esas alan Mevlana gibi zatlara ehl-i hakikat derken, Kilise erbabına Ruhani Hiristiyanlar ismini veriyor. Hayat ve iman âlemindeki hakikatin tam tarifi şudur: Din ile ilim, ruh ile beden,
    Bu harika tahlil için Bahattin Hocama hürmetlerimi arz ediyorum. Derinlikli bir inceleme.
    Evet, Meşrutiyettir; her şeyde meşveret hükümfermâdır. Efkâr-ı umumiye dahi didebandır (gözlemcidir, yanlışları ayıklar.) İcma-ı Ümmetin hücciyeti buna hüccettir. (Ümmetin bir asırdaki âlimlerinin bir meselede oy birliğine varmasının şeriatta bir delil olması, bu iddiamın geniş ve geçerli bir delilidir.)


    Muhakematta 300-400 arasında bilimsel kanun ve prensipler geçer.
    Tefsir demek, o eski çağların ambalajını ve elbisesini açıp; o metinlerin içindeki öz vahyin manalarını görmek ve anlamak demektir.
    dünya ile ahiret, zahir ile batın gerçe

    Yanıtla (1) (0)