بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم

يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اسْتَعٖينُوا بِالصَّبْرِ وَالصَّلٰوةِ اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الصَّابِرٖينَ

Muhterem Müslümanlar!

Hutbemiz “Namazın Hikmetleri” hakkındadır.

"Kâinatta en yüksek hakikat imandır, imandan sonra namazdır. "

Dinimize göre imandan sonra Yüce Allah’a karşı en önemli görevimizin Namaz olduğu şüphe götürmez bir gerçektir. Namaz, Yüce Allah’ın bizlere olan sayısız nimet ve lütuflarından dolayı bir şükür, Onun sonsuz büyüklüğüne karşı bir saygı, kusurlarımızı affettirmek için kalbimiz, dilimiz ve bedenimizle birlikte yaptığımız çok değeli bir ibadettir.

Öncelikle Namazın, Yüce Allah tarafından emredildiği için yapılan bir ibadet olduğunu ifade etmek gerekir. Bununla birlikte bütün ibadetlerde olduğu gibi namazın da din ve dünyaya ait, mânevî, ahlâkî, sosyal, hatta bedensel ve sağlık gibi nice fayda ve hikmetleri vardır.

Peygamber Efendimiz (a. s. m) ın buyurduğu dinin direği olan namaz sıkıntılı zamanlarda sığınak, sevinçli zamanlarda bir şükrün ifadesidir. Yüce Allah’ın mülkünde yarattığı şu bedenle, O’nun öğrettiği kelimelerle Müminin miracı olan Namazla O’nun huzurunda durmak O’na yönelmek, bizim için bulunmaz büyük bir saadet ve mutluluktur!...

Muhterem Müminler!

“Yaratılışı itibarıyla ebediyeti isteyen ve ebediyet için yaratılan ve ebedî bir Zâtın âyinesi olan ve nihayetsiz derecede nazik ve ince duygu ve latifelerle donatılan ve kasavetli, ezici ve sıkıntılı, geçici, karanlık ve boğucu olan şu dünyada teneffüse pek çok muhtaç olan insan, ancak namazın penceresiyle nefes alabilir. ”

Kuran’da da işaret buyrulduğuna göre hakkıyla kılınan namaz; cimrilik hastalığının ilacı, sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın itici gücüdür. Günde beş vakit namazımızda kırk defa“Yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım isteriz” diyerek Allah’a teslimiyet ve tevekkülümüzü ifade ederiz. Namaz ruhu yüceltir, insanı cehennem azabından kurtarır, cennetlik kılar, ömrü bereketlendirir, yorgunluğu giderir. Hz. Peygamber (sav) namazın dinlendirici oluşuna işaret ederek “Ya Bilal! Kalk kamet getir, namaz kılalım, rahatlayalım” derdi.

Aziz Kardeşlerim!

Psikoloji uzmanlarının yaptığı araştırmalarda huşû ve samimiyetle namaz kılanların hayatına bir canlılık geldiğini ve tazelendiğini, enerjilerinin arttığını, dinlenmiş olarak işlerine döndüklerini, daha başarılı ve verimli oldukları görülmektedir. Çünkü Namaz; öfkeyi dindirir, sıkıntıyı dağıtır, üzüntüyü giderir. Hz. Aişe (r. a) annemiz “Rasulullah (sav) üzücü ve sıkıcı bir şey olduğunda hemen namaz kılardı” diye bildirmiştir. Namaz; müminleri bir araya getiren, kaynaştıran, birleştiren, gönülleri Allah’a bağlayan eşitliğin bir sembolüdür.

İçten gelerek kılınan bir namaz, insanı bir süre dünyadan ve dünya ile ilgili şeylerden uzaklaştırır. âyette buyrulduğu gibi, “kötülüklerden uzaklaştırır, iyiliklerle buluşturur, ahlâkı güzelleştirir, sosyal hayatta sevilen ve sayılan bir insan, toplumda bir güven kaynağı ailelerine ve çevresine güzel bir örnek ve model kılar..

Muhterem Müminler

Maddi ve manevi hayatımızı düzene koyan, sayılamayacak kadar hikmetlerle donatılmış olan namazımızı aman ihmal etmeyelim!.. İki vakit arasında ruhlar namaz kılmakla temizlenir ve arınır. Gönüller Allah’ı anmakla huzura erer. [8]

Muhterem Müminler!

Namazda ruhun, kalbin, aklın büyük bir rahatı vardır. Hem cisme de o kadar ağır bir iş ve yük değildir. Hem namaz kılan bir Müslüman’ın helal olmak şartıyla diğer dünyevî işleri de güzel bir niyetle ibadet olur. Böylece bütün ömür sermayesini âhirete mal edip ebedileştire bilir.

Hutbemizi bir hadis-i şerif ile bitirelim; “Her kim abdestini güzelce alır, rukû ve huşuunu tamamlayarak Allah Teâlâ’nın farz kıldığı beş vakit namazı vaktinde kılarsa, Allah o kimseyi bağışlayacağına söz vermiştir. Böyle yapmayana Allah’ın teminatı yoktur. İsterse affeder isterse azap eder. ”[9]

Aziz Müminler!

Bildiğiniz gibi İslam dünyasında ve coğrafyasında meydana gelen iç karışıklıklar birçok Müslüman kardeşimizin hayatını kaybetmesine ve yurdundan yuvasından uzaklaşmasına sebep olmaktadır. Maddi ve manevi sıkıntılar içerisindeki bu kardeşlerimize özellikle Cuma namazlarımızda mümkünse vakit namazlarımızda dua edelim. Cenab-ı Hak o kardeşlerimizin ve hepimizin yardımcısı olsun. Âmin!

Kaynaklar

Tirmizi, İman, 8, Bakara, 2/153 Meâric, 70/21–22, Fatiha, 1/5 [5] Ebu Davud, Edeb, 78,

İmam-ı Ahmed, 1/206, Ankebut 29/45, Ra’d 16/28, Ebu Davud, Salat, 9, 21. Söz