Nerede olmak istersin?

Bediüzzaman Said Nursi İşaratül İcaz eserinde; arzda bir nizam ve düzenin, buna karşılık bir dengenin olduğunu söyler.

“Madem ki arzda nizam var; muvazene de olmalıdır. Hattâ nizam, muvazeneye tâbidir. Binaenaleyh, bir makinenin dişleri arasına küçük birşey düşerse, makine müteessir olur, belki faaliyeti de durur. Veya faraza iki dağ bir teraziyle tartılırken, terazi muvazi olduğu vakit bir gözüne bir ceviz ilâve edilirse, müvazenesi bozulur. Dünyanın da manevî nizam makinesi böyledir. Mütemerrid bir fâsıkın fıskı, arzın muvazene-i mâneviyesinin bozulmasına vesile olabilir." "İşte onlar, gerçekten zarara uğrayanlardır." Bakara Sûresi, 2:27. (işaratül-  icaz sy.131)

Bu satırları okurken hayalimde büyük bir terazi oluşurken tefekkür hazinelerimi yazmak ve paylaşmak istedim. Nefsime sorduğum sorularla ikna, şeytanı def etmek veya teraziyi dengede tutmak.

Terazinin sağ kefesinde misin yoksa sol kefesinde mi?
İfratta mı, tefritte mi yoksa sırat-ı müstakimde misin?
Cemal ve Celal ülkesinde misin yoksa Kemal ülkesinde mi?
Çekirdek mi, meyvede mi, ağacın zahirinde mi yoksa batını sistemi ve programında mısın?
Nurlu akıllar ve münevver kalpler topluluğunda mısın yoksa akılları karanlık ve kalpleri mühürlüde mi?
Geçmişte misin yoksa gelecekte mi?
Dengede kalması için an-ı seyyalde şimdiki zamanda mı yoksa geçmiş,gelecek ve an-ı bir anda görebilmekte mi?

Ehl-i Hakkın şahs-ı maneviyesinde  misin yoksa Ehl-i Dâlaletin şahs-ı maneviyesinde  mi?
Tevhitte misin  yoksa şirkte mi?
Mana-i harfle bakan mısın yoksa mana-i ismiyle bakan mı?
İman tarafında mısın yoksa küfür tarafında mı?
Doğruluktan yana mısın yoksa yalancılıktan yana mı?

Müsbette misin yoksa menfide mi?
Muhabbet, sevgi, şefkat mi dağıtırsın yoksa kin, nefret ve nifak mı?
Düsturun uhuvvet mi yoksa düşmanlık mı?
Birleştiren misin yoksa ayıran mı?
İttihatta mısın yoksa ihtilafta mı?

Marifet kanadın mı var yoksa cehalet kanadın mı?
Sanatın mı var yoksa fakirlik mi?
Ümit ufuklarında ve yükselişlerinde mi ilerliyorsun yoksa ye’is karanlıklarında ve derinliklerinde mi?

Kül’li, birlik beraberlikte misin yoksa cüz’i ve tek misin?
Çoklukta mısın yoksa azlıkta mı?
Tefani ve tesanüd bağıyla bağlanan 1111 de misin yoksa tek 1 misin?
Varlıkta, hayatta, canlı mısın yoksa adem, atalette, yoklukta ölü müsün?

Hz. İbrahim (a.s) ateşe atılırken bir karıncının ateşi söndürmek için görenlere ve “ Senin taşıdığın suyla mı söner” soruna  “Tarafımı belli ediyorum.” cevabı manidardır. Cenab-ı Allah insanı kainatın halifesi olarak seçmesi, yaratılan varlıklardan üstün kılmıştır.

Sahi sen neredesin? Terazinin hangi tarafındasın? Yoksa Hikmet tarafında mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum