Gıybet ve iftira edenler Said Nursi'yi okusun

Gıybet ve iftira edenler Said Nursi'yi okusun

Akif Beki, gıybet edenlere Said Nursi’nin 22. Mektubunu önerdiğini söyledi

Risale Haber-Haber Merkezi

Radikal gazetesi yazarı Akif Beki, gıybet edenlere Said Nursi’nin 22. Mektubunu önerdiğini söyledi.

Kamuoyunda kime kızılıyorsa hakkında bir dedikodu çıkarıldığını ifade eden Beki, “Devlet gücü, çoluk çocuğun elinde bir korkutma aracına dönüşüyor” dedi.

“Fitnenin çoğalmasından anlıyorum ki gıybet ve iftira merkezleri işbaşında” diyen Beki, Bediüzzaman Said Nursi’nin gıybetle ilgili sözlerine dikkat çekti.

SAİD NURSİ’NİN PARLAK BELAGATİNDEN FEYZ ALIN

Beki, şöyle devam etti:
“Belagatin altın kurallarındandır karşınızdakine anlayacağı dilden konuşmak. Tanıdığım en büyük belagat ustası ise Said Nursi. İdraksiz sübyanla muhataplığı gradosuna yediremeyenler, onun parlak belagatinden feyz alsın. İhtiyaç duyanlara, gıybet ve iftira bahsi için müracaat edebilecekleri bir kaynak öneriyorum: Nursi’nin Mektubat adlı eserinden 22. Mektup:
“Gıybet, Kuran nazarında gayet menfur ve ehl-i gıybet, gayet fena ve alçaktırlar. Gıybet haset, inat ve husumet ehlinin en çok istimal ettikleri alçak bir silahtır. İzzet-i nefis sahibi, bu pis silaha tenezzül edip istimal etmez. Nasıl meşhur bir zat demiş; düşmanıma gıybetle ceza vermekten nefsimi yüksek tutuyorum ve tenezzül etmiyorum. Çünkü gıybet zayıf, zelil ve aşağıların silahıdır...”

NURSİ’YE GÖRE GIYBET ŞÖYLE BİR ALÇAKLIKTIR

Tecessüsün, başkalarının gizli ayıplarını, kusur ve günahlarını araştırmak olduğunu, mahreme dair ifşaatın da cemiyeti ifsad eden gıybet zehrinin ham maddesi olduğunu vurgulayan Beki, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Nedir alçakların kullandığı bu gıybet” diyeceksiniz. Nursi’ye göre gıybet şöyle bir alçaklıktır: “Gıybet odur ki gıybet edilen adam hazır olsaydı ve işitseydi, kerahet edip darılacaktı. Eğer doğru dese zaten gıybettir. Eğer yalan dese hem gıybet hem iftiradır; iki katlı çirkin bir günahtır...”

SAİD NURSİ ŞÖYLE YAKINIR RİSALELERİNDE

İtibarsızlaştırmak, insanların şeref ve namuslarıyla oynamak, haysiyetlerine saldırmaktır gıybet. Yayılan şayianın bir aslı var ve doğruysa gıybettir, yalansa iftira. Biri alçaklık, diğeri katmerli bir alçaklık. Al birini vur ötekine...

Said Nursi şöyle yakınır risalelerinde: “Hâkim kendi müddei (yani iddia makamı, yani savcı, yani suçlayan taraf, yani davacı) olsa elbette ona şekva edilmez. Kimden kime şikâyet edeyim? Ben dahi şaştım. Gel, sen söyle, bu hale ne diyeceğiz?”

Bir değil, binbir şayia dolaşıyor ortalıkta. Fitne ve fücuru yayarak korku rüyaları imal ediyorlar. ‘Şuyuu vukuundan beter’ deyip geçelim mi? Bu şayialara kendimi alıştıramıyorum ben. Gel, sen söyle arkadaş, o vakit ne diyeceğiz bu hale?