Erdinç Akkoyunlu'nun haberi:

32 yıl sonra işçilere açılan Taksim’de kutlanan 1 Mayıs bayram havasında geçince, Türkiye’de bir tabu daha yerlebir edilmiş oldu. Aydınlar “Diğer tabular da yıkılsın” diyor

1 Mayıs’ın 32 yıl aradan sonra Taksim Meydanı’nda coşkuyla kutlanması 12 Eylül’ün bir tabusu daha yıktı. Aydınlara göre, Nazım Hikmet’e vatandaşlık verilmesi, Alevi, Roman, Kürt açılımları, TRT Şeş ve son olarak 1 Mayıs’ın ardından sıranın Türkiye’nin; başörtüsü, memura sendikal hak gibi tabularına geldi. Aydınlar, şu görüşleri dile getirdi:

ZİHİNLERDEKİ TABULAR DA YIKILMALI

Siyaset Bilimci Prof. Fuat Keyman:

“Bundan sonra yıkılacak tabular devlet merkezci siyaset anlayışının tabusu olmalı. Siyasete bakarken rejimi korumanın toplumsal sorunları çözmekten önce geldiği tabusu yıkılmalıdır. Böylece, Türkiye daha rayına oturan daha birlikte yaşanılır bir ülke olacaktır. Bununla birlikte hem Said-i Nursi hem de başörtüsü tabuları, rejimi korumanın toplumsal sorunlarını çözmekten daha önce olduğu tabusunun boyutlarıdır. Başörtüsü konusu öğrencilerin okuma hakkı nedeniyle çözüme yakınken siyasi olarak değil. Said-i Nursi konusunda da yasak yok ama zihinlerde tabular var.”

BU DÖNÜŞÜM ZAMAN VE SÜREÇ ALIR

Yazar Roni Marguleis:

“İki önemli tabu var. Biri memurların grev hakkı. Diğeri de başörtüsü. Said-i Nursi ile ilgili bir tabu var ama bir yasaklama yok. Said-i Nursi, Kemalist toplumda bir tabu. Normal toplumda değil. Ama bir yasak da değil. Tabuları yıkmak zordur. Zaman ve süreç alır. Yasakları kaldırmak çok daha kolaydır. Memurların grev yapamaması yasal bir şey. Bunu kaldırmak kolay. Başörtüsü tabusu da kolay. Ama tabii burası Türkiye olduğu için, yargıdan yargıya takılmadan kaldırmak o kadar kolay değil. Daha önce de tabular kaldırılmaya denendi ama mahkemeden döndü.”

Tartışılamayan her konu gayrimeşrudur

Demokrat Yargı Başkanı Doç. Osman Can:

“Aklıma gelen yıkılması lazım ilk tabu; azınlıklara karşı olan tutumdur. Aslında hiçbir tabunun meşruiyeti yoktur. Dokunulmaz ve tartışılmaz olarak nitelenecek her şey gayrimeşrudur. Tabu, demokratik sürecin dışına çıkmaktır. Toplumsal etkileşim alanının dışına çıkmaktır. Tabu, ülke vatandaşlarının iradesini dışarı çıkartmak anlamına gelir. Hiçbir tabunun olmaması lazım. Dokunulmazlık yaşanan tek şey, insanın özgürlüğü olmalı. Onun dışındaki tüm tabular yıkılmalı.”

Darbenin kalıntıları bitince tabular da biter

Siyaset Bilimci Prof. Doğu Ergil:

“Tabu, mutlak yasaktır. Hiçbir biçimde uygulanması caiz olmayan bir davranış biçimidir. Tabu, bir konuyu kutsallaştırılarak yasalaştırır. Türkiye’deki tüm tabular ilahi olmadığına göre siyasi tabulardır. Başörtüsü tabusu, Said-i Nursi tabusu, Alevi tabusu hep aynı merkezden üretilen tabulardır. Devletin toplum üzerindeki vesayeti azaldıkça bu yasaklar da anlamsızlaşıyor. O yüzden, merkezi otoriteyle ilgili olan bu tabular bu vesayet sistemi çözüldükçe anlamsızlaşılacak. Eskiden komünizim tabusu vardı, eskiden bölücülük tabusu vardı. Şimdi bu sistemi sürdürmek için uygulanan zulüm, darbeler ve darbelerin getirdiği anayasalardan kurtulunca bu tabulardan da kurtulunmuş olacak.”

Star