Almanya'da İsrail'e suç duyurusu

Almanya'da İsrail'e suç duyurusu

İsrail baskınına uğrayan Gazze yardım gemisindeki Alman eski milletvekili savcılığa suç duyurusunda bulundu

Gazze'ye yardım malzemesi götürürken İsrail'in saldırısına uğrayan "Mavi Marmara" gemisinde bulunan eski Alman Sol Parti milletvekili hukukçu Norman Paech, İsrail Savunma Bakanı ve Başbakanı başta olmak üzere saldırı emrini veren yetkililer hakkında dün Almanya Federal Savcılığına suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.

Paech, Hamburg'un Altona ilçesinde, İsrail saldırısı sırasında Mavi Marmara gemisinde bulunan Filistin Halkıyla Dayanışma Derneği Temsilcisi Nadir El Sakka ile birlikte yaşadıklarını anlattı. Toplantıda Sol Parti Federal Meclis Grup Başkan Vekili Jan van Aken de hazır bulundu.

Kendisinin hukukçu olduğunu hatırlatan Paech, İsrail'in açıkça uluslararası hukuk ve insan haklarına aykırı hareket ettiğini, bu saldırının adeta kasten öldürme, özgürlüğe el koyma, mala zarar verme suçlarını içerdiğini belirterek, İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak ve Başbakan Binyamin Netahyahu başta olmak üzere diğer yetkililer hakkında dün savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.

Paech, "Almanya da kendi vatandaşlarına uygulanan bu saldırının kasten kaçırma ve kaçırılma olduğu ve zorbalık kullanıldığı yönünde İsrail devletine suç duyurusunda bulunmalı. Türkiye de kendi gemisine saldırıldığı ve haklarına tecavüz edildiği gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanına başvurmalı" dedi.

Saldırı sırasında kameralarına, bilgisayarlarına İsrail askerleri tarafından el konulduğunu, görüntülerinin ve eşyalarının İsrail tarafından kendilerine geri verilmeyeceğini bildiğini belirten Paech, "İsrail'e karşı ayrıca maddi tazminat davası açmayı düşünüyorum. Bu açıkça gasp, soygun, yağmalama ve zorbalıktır. Gemiye yapılan saldırı adeta savaş anında uygulanan zorbalık gibiydi" diye konuştu.

Tamamen insani yardım amaçlı Gazze'ye hareket ettiklerini ve bu kadar şiddet dolu bir saldırıyı hiç düşünmediklerini ifade eden Paech şunları söyledi:

"Doğrusu bu kadar saftık. Başımıza bir şey geleceğini tahmin ettik, ama bu kadarını da değil. Hiçbir şeyden korkmadım. Çünkü her zaman yanımda Arapça konuşan Filistin Halkıyla Dayanışma Derneği temsilcisi Nadir El Sakka vardı. İnsan iki kişi olunca kendini daha iyi savunuyor. Uluslararası sahada bulunan bir gemiye saldırı, tamamen toprak bütünlüğü ve egemenlik ilkesine de aykırı. İsrail askerlerinin Türk, Arap yolcular ile Avrupalı yolculara farklı muamele etmesi, ırkçı bir tutumdan başka bir şey değil. Hukukçu olarak şunu söyleyebilirim: Hiçbir ülkeye ait bir bölgede bulunmadık. İsrail yalan söylüyor. Konunun uluslararası araştırma komisyonu tarafından araştırılmasına bile karşı çıkıyor. Tamamen sivil donanımlı bir gemiye savaş ortamlarındaki gibi önceden planlı ve hazırlanmış askerlerle karşılaştık."

Dünya Bülteni