Mustafa Kuşen'in haberi:
 
Temel atma töreninde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, dindarlığın, sadece belli ibadetlerle ifade edebilecek kadar dar bir alan olmadığını söyledi. Bardakoğlu, dindarlığın, bir bilinç ve düzey olduğunu bildirdi. Bardakoğlu, "Onun için de günümüz dindarlığının şehirleşmesine, günümüz dindarlığının sevgi ekseninde kuşatıcı olmasına büyük ihtiyaç vardır." dedi. Dinin, çok kuşatıcı bir rahmet, bir bilgi ve bir hikmet olduğunu aktaran Bardakoğlu, "Bizim dünyamızı, ahiretimizi, maddemizi, manamızı, bedenimizi, ruhumuzu kuşatır ve bize hayata bütüncül ve kapsayıcı bir şekilde bakmayı öğretir. Bizi dünyanın dar kalıplarından kalmaktan kurtarıp daha büyük, geniş ve kalıcı ufuklara hazırlar." şeklinde konuştu.

Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, kuşatıcı bir rahmet olarak anladıkları cami içi ve dışı kuşatıcı din hizmetini öne çıkardıklarını vurgulayan Bardakoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Arzu ettik ki din hepimizin ortak değeridir, o nedenle hepimize ortak şekilde ulaşsın ve hepimizi birleştirsin ve bütünleştirsin, aramızdaki ayrılıkları, gayrılıkları kaldırsın. Hepimiz Allah'ın güzel kulları olarak onun önünde onun nimetlerinden istifade eden kulları olarak birbirimizi daha çok sevelim, daha çok sayalım. Böyle sevgi dolu, kuşatıcı bir dine bütün toplumun hatta bütün insanlığın ihtiyacı var. İnsanların dünyayı birbirine adeta yaşanmaz kıldığı, birbirinin adeta boğazını sıktığı bir zamanda dinin bu sevgi, saygı ve hoşgörü dolu çağrısını anlamaya ve bütün dinleri bu çağrının en temel taşı yapmaya bütün dünyanın ihtiyacı var."

Camilerin bir buluşma bir buluşma mekanı olması gerektiğinin altını çizen Bardakoğlu, camilerin sosyal ve kültürel etkinlikler için de bir mekan olması gerektiğini kaydetti.

Din ve dindarlığın ancak sanatla olgunlaşacağını ve güzel ahlakla kemale ereceğini belirten Bardakoğlu, "Güzel ahlak olmadan bireysel dindarlık, sanat kültür olmadan da sosyal hayatta dindarlık olgunluğa erişmez. Biz ecdadımızdan musiki ile sanatı ile mimarisi ile şiiri ve edebiyatı ile çok ileri düzeyde şehirleşmiş bir din ve müslümanlık anlayışı devraldık." diye konuştu.

AKÜ Ahmet Necdet Sezer Kampüsü'nün 15 bin kişilik bir öğrenci mevcudu olduğunu belirten AKÜ Rektörü Prof. Dr Ali Altuntaş ise "Bir süreden beri kampüs hedefli bir caminin yapılması büyük bir ihtiyaç haline gelmişti." dedi. Altuntaş, inşa edilecek caminin pek çok konuda son teknolojinin imkanlarını vatandaşların ibadetlerinin kolaylaştırılması için kullanılacağını söyledi. Altuntaş, "Hijyen konusunda içerdiği teknik detaylar, dini bilgilerin öğrenilip gerekirse çıktı alınabilecek kiosklar, akustik projesi, Kur'an-ı Kerim'in bulunduğu hareketli kitaplık, okunan ayetlerin meallerinin yansıtılacağı promter sistemi, minareye çıkılan kapsül asansör, engelliler için kolaylıklar gibi daha bir çok detay içeren ve estetiği ile de Cumhuriyet dönemi cami mimarisinin seçkin örneklerinden biri olacak. Bu eserin herkese hayırlı olmasını diliyorum." şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından Ankara Müftüsü Mustafa Hakkı Özer tarafından dua edildi ve AKÜ Devlet Konservatuvarı öğretim görevlilerinden oluşan bir koro tarafından tasavvuf musikisinden örnekler sergilendi.

Caminin ilk harcı ise Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Ali Altuntaş ve Belediye Başkanı Burhanettin Çoban tarafından atıldı.