Aralarında 10 Avrupa ülkesinin eski liderinin de bulunduğu 26 yetkili, ortak bir mektupla, İsrail’in hukuk ihlallerinin cezalandırılmasını istedi.

Filistin topraklarındaki yasadışı yerleşim ısrarı nedeniyle, yoğun diplomatik temasların ardından büyük umutlarla başlayan Ortadoğu barış sürecinin çöküşüne yol açan İsrail, Avrupa’dan beklemediği sertlikte bir tepki gördü. Aralarında 10 Avrupa ülkesinin eski lideri ile 10 eski Dışişleri Bakanı ve komiserlerin bulunduğu 26 yetkili, 13 Aralık’ta AB’nin Ortadoğu politikasının görüşüleceği kritik zirve öncesinde AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’a ortak mektup göndererek, uluslararası hukuku hiçe sayan İsrail’e bedel ödetilmesi çağrısında bulundu.

Almanya eski Cumhurbaşkanı Richard von Weizsacker, Almanya eski Başbakanı Helmut Schmid, Ashton’ın selefi Javier Solana,  AB Komisyonu eski Başkanı ve İtalya eski Başbakanı Romano Prodi ve İrlanda eski Başbakanı Mary Robinson gibi, AB’nin “ağır toplarının” imzaladığı mektupta, İsrail’in Filstin topraklarında binlerce konut inşa ederek uluslararası hukuku ihlal ettiği ve ‘her ülke gibi’ bu ihlalin bedelini ödemesi gerektiği savunuldu. AB’nin mevut Ortadoğu politikasına yönelik sert eleştirilerin yer aldığı mektupta, 13 Aralık’taki zirvede, 1967 sınırlarında herhangi bir değişikliğin AB tarafından kabul edilmeyeceği, Filistin devletinin, Doğu Kudüs dahil olmak üzere, işgal altındaki topraklarda yüzde 100 hükümranlık sahibi olması gerektiğinin açıkça ifade edilmesi istendi.

YERLEŞİMLER HAYATİ TEHDİT

26 yetkili, İsrail’in tutumunu değiştirmesi için Nisan 2011’in son tarih olarak belirlenmesi, aksi halde ABD’nin başını çektiği müzakere zemininin terkedilerek, BM kararı için çaba sarfedilmesi tavsiyesinde bulundu. Alışılmamış sertlikteki mektupta, İsrail’in yerleşim faaliyetleri nedeniyle “zamanın hızla tükenmekte olduğu” ve bu faaliyetlerin, “egemen ve yaşayabilir” Filistin devleti projesine hayati tehdit teşkil ettiği vurgulandı. Mektubun AB karar süreçlerine belirleyici etkisi olacağı beklenmiyor ancak Ortadoğu barış sürecinde ABD’nin stratejisine yakın duran Ashton’un, “içten gelen darbe” karşısında zor durumda kalacağı tahmin ediliyor.

Star