Süheyla Sancar'ın haberi

"Hayatım boyunca okumadığım sayıda kitabı o zaman okudum." diyen Önsoy, hafızlığın son günlerinde çok daha fazla sayfa ezbere verilebildiğini aktarıyor.

Kur'an-ı Kerim'i silinmemek üzere zihne nakşedebilmek bütün müminlerin duaları arasındadır. Ancak azim ve sabır gerektiren bu isteği gerçekleştirebilmek herkese nasip olmaz. Senelerce hafız olmak için çabalayan birçok kişi hastalık, manevi sıkıntı ya da başka bir nedenle bu eğitimi yarıda bırakabiliyor. Hafız olabilenler içinse Kur'an-ı Kerim'le ömür boyu sürecek bir dostluk başlar. Hıfzını tamamlayan Rabia Uzel Önsoy ve Zeynep Karahan, yaşadıkları stres, yorgunluk ve aile özlemine rağmen o yılları hayatının en güzel dönemi olarak nitelendiriyor. Rabia Uzel Önsoy, hafızlıkta yapılan zihinsel etkinliğin kişinin eğitim hayatına katkısı olduğuna inanıyor ve "Hafızlığa başladığınızda bir sayfa ezberlemeye uğraşıyorsunuz. Ancak hafızlığın sonlarına doğru günde 2 cüz ezbere vermeye başlıyorsunuz. Belki çocuksunuz ama zihninizin geliştiğini hissediyorsunuz. Hayatım boyunca okumadığım sayıda kitabı o zaman okudum." diyor. Önsoy, ailelerin çocuklarına eğitim gecikir gerekçesiyle hafızlık yaptırmamalarını gereksiz bir endişe olarak gördüğünü vurgulayarak, "Asla eğitimde aksaklık yaşanmıyor, benimle birlikte hafızlık yapan bütün arkadaşlarım bugün meslek sahibi ve başarılı insanlar. Kur'an'ı ezberliyorsunuz, yaşayan bir Kur'an olmayı gönlünüzden geçiriyorsunuz. Bu niyet sizi her alanda başarıya ulaştırıyor." diye konuşuyor.

Hafızlık eğitimi süresince hadis, Kur'an-ı Kerim meali, tekvando, ev ekonomisi, tezhip derslerini de alan Önsoy, şimdi Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde eğitimine devam ediyor. Fatih Hoca Üveys Kütüphanesi'nde çalışan Önsoy, 11 yaşında kendi isteğiyle hafız olmaya karar verdiğini dile getiriyor.

Aileniz de sizinle birlikte karar vermeli

Eyüp Emniyettepe Kız Kur'an Kursu'ndan hafız olarak mezun olan Rabia Uzel Önsoy, 2 yıl süren hafızlık eğitiminin başarıyla sonuçlanmasında ailesinin büyük etkisi olduğunu belirtiyor. Önsoy, "Hafızlık karar verdiğiniz anda başlayan sancılı bir süreç. Siz hafız olmaya karar veriyorsunuz; fakat ailenizin de karar vermesi gerekiyor. Aileniz sizinle birlikte inişleri ve çıkışları olan bu yola girmeye hazır olmalı." diyor. Hafızlığın sabır ve motivasyon gerektirdiğini vurgulayan Önsoy, hafız yetiştiren hocanın müsamaha ve gayretinin öğrencinin derslerini etkilediğini dile getiriyor. Önsoy, "Hocalarımız arkadaşça dertlerimizi dinledi." diye konuşuyor.

Hayat boyu Kur'an talebesi oluyorsun

Hafız olma mutluluğunu tadan bir başka kişi ise Zeynep Karahan. 6 yıl önce hafızlığını tamamlayan Zeynep Karahan ise hafızlığın zorluklarla elde edilen bir nimet olduğunu söylüyor. Karahan, "Birlikte hafızlık yaptığım çok arkadaşımın tamamlamasına kısa bir süre kala vazgeçtiğine şahit oldum." diyor. Karahan, derslerini tamamlayamadığı zamanlarda sık sık hafızlığı öven ayet-i kerimeleri ve hadis-i şerifleri tekrarladığını anlatıyor. Karahan, hafızın sorumluluklarını ise şöyle anlatıyor: "Başkaları aylarca Kur'an okumasa vicdanı rahat edebilir fakat hafız bir gün kitabından ayrı kalsa uykuları kaçar. Hafızlardan toplumun bazı beklentileri var ve bu beklentileri karşılamak için ilimle irtibatınızın hiç kesilmemesi gerekiyor. Yalnızca aileniz değil çevrenize, sizi tanımayan insanlara da bu nuru ulaştırmanız gerekiyor. Bu sorumluluk hafız olurken yaşadığınız sorumluluktan çok daha ağır. Bunu başarabilmek için ömür boyu dini öğrenmek ve öğretmekle yükümlüsünüz.

Zaman