İftarda Alevi-Sünni kardeşliği çağrısı

İftarda Alevi-Sünni kardeşliği çağrısı

Değişik kesimlerden isimleri bir araya getiren Dünya Ehlibeyt Vakfı tarafından düzenlenen Muharrem iftarında Alevi-Sünni kardeşliği çağrısı yapıldı

Ayşe Tosun'un haberi

Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başlayan iftarda Kerbela kasideleri okundu. İftar yemeğine katılan Devlet Bakanı Faruk Çelik, Muharrem ayının tüm Müslümanlar için ortak bir matem ayı olduğunu söyledi. Kerbela'nın anlaşılabildiği topraklarda kan ve gözyaşı olamayacağını dile getiren Çelik, "O halde Kerbela'nın içselleştirildiği bu coğrafyada savaş simsarları kendilerine zemin bulamamalıdır. Bu ayrılık, gayrılıklar nedir? Bu bölünmüşlük neyin nesidir?" diye seslendi.

Tarihi süreç içinde birtakım küçük anlaşmazlıkların olduğunu dile getiren Çelik, hiçbir zaman kitlesel bir inanç çatışması olmadığını belirtti. Bakan Çelik şöyle konuştu: "Ne Çorum ne Maraş ne Gazi ne de Sivas bir mezhep çatışması olarak sunulamaz, bu şekilde değerlendirilemez. Tüm bu olaylardaki kirli ellerin karanlık fesat odaklarının rolü bugün artık tek tek ortaya çıkıyor. Biz tarih boyunca hep bir olduk, hep beraber olduk. Hacı Bektaş-ı Veli'nin en güzel şekilde ifade ettiği gibi 'bir, iri ve diri' olacağız."

Dünya Ehlibeyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, vakıf olarak tüm insanlığı kardeş olarak kabul ettiklerini söyledi ve her inanç kesimini ortak değerlerde buluşmaya çağırdı. Tüm dünyaya sundukları diyalog mesajının 'insan kardeşliği' olduğunu ifade etti. Altun şöyle konuştu: "Biz başkasına yapılmış baskıyı kendimize yapılmış gibi sayıyoruz. Ara rejimlerin getirdiği sorunlar bir bir çözümlenirse medeniyet yarışında Türkiye en ileri seviyelere ulaşacaktır. Yapılan açılımlara destek veriyoruz." Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı ise Muharrem ayında insanlık tarihinin en acı olayı Kerbela'nın yaşandığını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı: "Alevi kardeşlerimiz tarihin en acı olayını canlı tutmaya çalışıyor. Bu bir oruç ama orucun ötesinde çok daha farklı bir anlam içeriyor. İnsanın insana zulmünün son bulmasını istiyorlar."

Zaman