Nihat Hatipoğlu: Din böyle anlatılmaz, bu bir rezalet!
"İnsanların imanını test etmek günahını savunur haline getirmek hakkını kim verdi size!"
Risale Haber-Haber Merkezi
İlahiyatçı Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, elinde mikrofon ve kamera ile dini tebliğ ettiğini iddia edenlere sert çıktı.
"Dini tartışma zeminine çekmeyin" diyen Hatipoğlu, son günlerde piyango kuyruğunda röportaj yapan muhabire ve
muhataplarını uyardı:
İnsanların imanını test etmek günahını savunur haline getirmek hakkını kim verdi size!
"Elinde kamerası ile güya insanları piyango konusunda uyaran veya sorgulayan bir muhabir. Piyango sırasına giren
insanların arasına dalıyor. Şans oyunlarının haram olduğunu söylüyor. Oradaki vatandaşların bir kısmı bu sözleri sabırla dinliyor ve bildiğini yapmaya da devam ediyor. Bir kısmı vazgeçiyor bilet almaktan. Bir kısmı ise, özellikle birkaç hanımefendi sınırı zorlayacak tarzda çok saldırgan mukabelede bulunuyor ve hatta muhabire hakaret edip saldırmaya başlıyor. Bunun adını da sosyal deney koyuyorlar.
Arkadaşlar! Bu sosyal deney filan olamaz. Dini denek haline getirmek hakkını kim size verdi? İnsanların imanını test etmek günahını savunur haline getirmek hakkını kim verdi size! Kur'an-ı Kerim'in yüce ayetlerini böyle kavgalı bir ortamda okuyup, nihayet pamuk ipliğiyle dine bağlı olabilecek bazı insanları inkârcı pozisyonuna sokmakla ne elde ediyorsunuz? Hangi problemi halledeceksiniz bu yöntemle. Helal ve haram böyle mi tebliğ edilir? O kuyrukta her dinden her anlayıştan insan olabilir. Ne yapıyorsunuz orada."
Dinin karşıtlık pozisyonuna çekilmemesi gerektiğine vurgu yapan Hatipoğlu, "Günahı işlemekte olan kişiye o anda
müdahale etmek yerine sabırla, teenniyle ve hikmetle uygun zamanı bulup konuşmak daha doğru değil mi? Tabii bu yanlış ortamda özellikle bazı hanımların ise her türlü konuşma adap ve ölçüsünü bir anda kaybedip fiili olarak
saldırganlaşması, belki de oyuna gelmesi de ibret verici" dedi.
Tebliği hafife almak, sosyal rezalet
Hatipoğlu, yazısını şöyle sürdürdü:
"Piyango kuyruğuna giren insanlar helal ve haramı bilen, yaptıklarının farkında olan, sorumluluk taşıyan insanlardır.
Kendileriyle Rabbleri arasında bu tür meseleler. Herkes yaptığından sorumludur. O insanları orada tahrik etmek,
neticede yaptığı günahı savunur hale getirmek, onları ezmek için de sürekli, "Müslüman değil misiniz, Allah'ın ayetini bilmiyor musunuz, Kur'an-ı Kerim bunu yasaklamıştır" diyerek onları imanlarıyla yaptıkları arasında tercihe zorlamak en hafifiyle cehalettir. Tebliği hafife almaktır. Sosyal rezalettir. Deney filan değildir. Bu tür işler dine de, insanımıza da fayda sağlamaz, zarar verir.
Dini anlatalım, kalpleri ısındıralım, sakin olalım, insanları germeyelim
Haramı hatırlatan insanlara gösterilen sert, anlamsız ve hakarete varan tepkiye gelince. Bağırmakla, gerekçeler
sıralamakla haram helale dönüşmez. Emirler de değişmez. Kendinizi rahatlatabilirsiniz, ancak iman ediyorsanız bu
gösterdiğiniz tepkinizi teraziye koyup bir ölçün derim. Sizin yaptığınız da yanlış, size mikrofon uzatıp sizi geren
insanların yaptığı da yanlış. İki yanlıştan bir doğru çıkmaz.
Dini anlatalım kalpleri ısındıralım. Sakin olalım. İnsanları germeyelim. Dine karşı lakayt olanları ise kendi haline
bırakalım. Neticede kimse, kimsenin günahından sorgulanmaz. İnsanların günaha gireceklerse, günah seçenekleri de vardır. Nitekim Rabbimiz dileseydi herkesi robot gibi tek bir yapıda yaratırdı. Bu âlem bir imtihan. Herkes deneniyor. Hesabı ona göre yapmalıyız.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.