Röportaj: Abdurrahman Iraz-İhsan Atasoy-Mehmet Ali Bulut-Abdülkadir Özsoy/Risale Haber

BEŞİNCİ BÖLÜM:

HALK PARTİSİNDEN DAHA ZARARLI OLDU

Milli Nizam Partisi’nin kuruluşu nasıl oldu? Bunun içine cemaatimizden katılanlar oldu. Çok büyük ihtilafa sebep olmadı ama bazılarına oldu. Bununla ilgili perde arkasında olan hadiseler var…

Zübeyir ağabey telefonla aradı, “Hocam, acele İstanbul’a gel” dedi. İstanbul’a geldim. “Bekir Bey sana bir şey söyledi mi?” dedi. “Söylemedi” dedim. “Hiç mi bir şey söylemedi? Allah Allah neden söylemedi?” deyince baktım Bekir Bey geldi ama keyifsiz. Orada ilgiyi kurdum. Dedi ki “Duymadın mı, bizimkiler parti kuruyorlar.” “Nasıl parti kuruyorlar?” diye sorunca “Böyle büyük bir parti kuruyorlar. Biz de bu memlekete niye hâkim olmayalım?” dedi. “Kim?” deyince Tevfik Paksu, Hüsamettin Akmumcu, bir tane de avukat var ismini unuttum onları saydı. Zübeyir ağabey dedi ki “Bu, Halk Partisinden daha zararlı oldu bize.” Bir kaba pirinç koymuş. Eskiden gaz ocakları vardı. Bazen gider üzerine bir su döker biraz da yağ damlatır, getirirdi.

NURCULARI TOPLAYALIM, KONUŞALIM

Zübeyir ağabey mi?

Evet. Biraz sonra ben uykuya dalmıştım. Geldi uyandırdı. “Hoca kalk, bak. Ben hiç uyuyamadım” dedi. Paçalarını, kollarını sıvamıştı. “Zübeyir ağabey, Nurcuları toplayalım. Bunlar Nur talebesi. Bunları toplayalım konuşalım” dedim. Sabah Bayram ağabeyle Tahsin Tola’yı aradık, toplandık, geldik. Onlardan da Said Özdemir ile Paksu var. Zübeyir ağabey dedi ki, “Bizim taraftan Tahsin ile Hocam konuşsun, sizin taraftan da Said Özdemir ile Paksu konuşsun. Kimse karışmasın. Bize de Üstaddan bir şey sorulursa hemen cevabını veririz.” Dizlerinin üzerine oturmuş, Bekir ağabeyi de konuşturmuyordu.

Konuşsa hemen halleder?

Evet. Tahsin ağabey daha akıllı, bizden daha görgülü. “Bunlara soralım neden bu işe teşebbüs ettiler” dedi. O zat dedi ki; “Ben Adana’daydım. Adana’da beni Adalet Partisi’nin kongresinden dışarı attılar. O zaman canım sıkıldı. Ankara’ya geldim. Necmettin Erbakan Beyi buldum. Necmettin Bey’e, ‘gelin bir parti de biz kuralım’ dedim. Necmetin bey de ‘Ben kendi başıma bu işi yapamam, şeyhimden izinsiz yapamam’ dedi.”

KARAR ALINDI: NUR TALEBELERİ SİYASETE GİRMEYECEK

Mehmet Zahid Kotku hazretleri mi?

Evet. Anlatmaya devam ediyor. “Erbakan, ‘Ben Ondan izinsiz bir şey yapamam. Beraber gidelim, sen söyle Zahit Kotku’ya’ dedi. Zahit Kotku’ya anlattık, reddetti. Birkaç kere söyledik hep reddetti.” Bu konuşmanın üzerine Zübeyir ağabey de dedi ki; “Yahu, Necmettin Bey şeyhine bu kadar bağlı, ben de Üstadıma bin defa daha katılıyorum” dedi ve parmağını yere bastı. O zata, “Peki, partiyi kurmaya başladınız. Ama siz Nur talebesisiniz. Acaba Risale-i Nur’un ve Üstadımızın buna izni var mı?” diye soruldu. Ardından Risale’yi okuduk orada. Karar aldık ki, Risale-i Nur talebeleri siyasete girmeyecek. Bitti. Orada o karar alındı.

ZÜBEYİR AĞABEYİN SÖZÜNÜ ŞİMDİ ANLIYORUM

O zaman Milli Nizam Partisinin ilk kuruluşu bir Nur Talebesinin teklifi ile olmuş?

Evet, aynen öyle.

Ve nefsi için, şahsi bir talep…

Aynen aynen. Yalanı bilmez ya. Ben de kızdım, geldim. Ondan sonra diyor ki, “Gidip Celal Bayar ile konuşalım, beraber Demokratik Parti’yle ortak partiyi şey yapalım.” Ondan da döndük. Ondan sonra o kararı aldık. Zübeyir ağabey de bize çok dua etti. Ben geldim. Bizi çok dua ile yolculadı Zübeyir ağabey, Allah O’ndan razı olsun.

Bu görüşme, 1969’da oldu değil mi?

Tabi tabi. Erzurum’a döndüm. Aradan 15 gün geçti, Zübeyir ağabey telefon açtı. Bizden sonra gitmişler Necmettin Bey’e demişler ki, biz siyasete girmeyeceğiz, Nurcular partiye girmeyecek. O da demiş ki, “biz beraber kuralım, Nurcular gelmek istemezse gelmesin.” Neyse, partiyi kurdular. Zübeyir ağabeyin, “Bunlar parti kurarlarsa Halk Partisinden daha çok zarar verir bize” sözünü şimdi anlıyorum. Mümini müminle karşı karşıya getirdiler. Çok büyük hata ettiler.

Bir şey daha var. Aynı zamanda o çıkış bazı Nur talebelerinin de siyasete fazla girmelerine veya müdafaa yaparken siyasi bir görüş yapmalarına sebebiyet verdi.

Çok şeyler de oldu evet. Zübeyir ağabey “Halk Partisi bunları geçecek” dedi. Ve öyle oldu.

NURCULAR SİYASALLAŞTI MI?

O zaman Nur Talebeleri siyasete bulaşmayacak diye karar aldınız. Bu, 1969’da oldu. Ama 1977’de Nur Talebeleri en önemli bir uzvunu milletvekili yaptı. Osman Demirci Hocayı. Bu karardan sonra nasıl oldu bu? Adalet Partisi ile ilgili bir soru soracağım. Sanki Adalet Partisi bizim asıl vatanımız, Nurculuk ta o vatanın içinde giydiğimiz bir elbise gibi…

Yok, öyle düşünme. Adalet Partisini ehven-i şer diye kabul ettik.

Siz öyle söylüyorsunuz ama ben 1975’te Nurlar’ı tanıdım. O zamanki bakış açımı anlatıyorum. Benim gibi binlerce insan, Adalet Partisi bizim asıl evimiz, Nurculuk da o evimizin içerisinde giydiğimiz bir elbise gibi geliyordu bana. Biz o derece siyasallaşmıştık ki…

O, hata canım hata.

DEMİREL BANA MİLLETVEKİLLİĞİ TEKLİF ETTİ

1969’da bir karar alınıyor, siyasetten uzak duracağız, diye ama 1977’de Demirci Hoca milletvekili oluyor. Demirci Hocanın milletvekili olmasının arkasındaki önemli bir güç sizsiniz. Demirci Hoca o zaman neden girdi? Açıkçası bizim o zaman bildiğimiz bir şey var. Mehmet Kutlular’dan duyduğum şey şu. Demirel sizin milletvekili olmanızı istemiş. Siz de tarafmışsınız ama cemaatin kararıyla siz milletvekili olmamışsınız, Demirci Hoca milletvekili olmuş.

Evet, orası doğru, tamam.

Peki, biz neden bu kadar çok siyasallaştık?

Artık orayı bilemiyorum. Yani aynı o şekil oldu. Dediğin gibi yani. Demirel’e, “ben siyasete girip katiyen mebus olamam” dedim. Ondan sonra da Kutlular’ın dediği doğru.

İSMET PAŞA BU MEMLEKETİ RUSYA’YA GÖTÜRMEK İSTEDİ

Adalet Partisi ile bu kadar iç içe neden olduk? Mesela bayrağa saygı-milli inanç mitinginde Erzurum’a geldim. Tercanlı Selçuk vardı, Demirci Hocanın yanında bulunurdu hep. Onunla beraber takdim ettim Demirel’i. O yürüyüşte siz en önde yürüyenlerdendiniz. Milletvekilleri ile beraberdiniz. Yani burada sadece siz değil Sungur ağabey de Bayram ağabey de bütün ağabeylerimizin hepsi bu parti ve siyasetin çok içine girmişlerdi.

Şimdi bu kadarı aklımda. İsmet Paşa bu memleketi Rusya’ya götürmek istedi. Biz de bunu bildiğimiz için Adalet Partisi’ni destekledik İsmet Paşa’ya karşı. İsmet Paşa Rusya’ya gitti Brejnev ile görüştü, geldi. Ankara da bir beyanat verdi dedi ki, “Ruslar geri bir millet idi ama çok ilerledi, onlar nasıl ilerledilerse biz de onlar gibi yapıp onları takib edip ilerleyeceğiz.” Ankara’da birkaç paşa, bunları kaleme aldı ve yazdı. Celal Bayar buna karşı çıktı. İsmet Paşa devleti oraya doğru götürüyordu. Bizim Adalet Partisi’ni desteklememiz de ona karşıydı.

Zübeyir ağabeyden nakille duyduğum bir şey var. “Adalet Partisi bizim için tercihti, hedef değildi.”

Evet, mecbur kaldık.

(Devam edecek)

Röportajın önceki bölümleri için TIKLAYINIZ