Nurculuğu eleştir ama tutuksuz yargıla!
Mücahit Bilici'den Prof. Bedri Gencer'e cevap
Risale Haber-Haber Merkezi
Sosyolog Mücahit Bilici, Prof. Bedri Gencer’in Said Nursi Hazretlerine yönelik eleştirilerinin "adilane" olmadığını söyledi ve "Nurculuk da eleştirilmeli elbet: mahkemeye çıkartılmalı ama tutuksuz bir yargılama olmalı" dedi.
RİSALE-İ NUR DÂVÂ DEĞİL DÂVÂ İÇİNDE BÜRHANDIR
Taraf'taki "Nurculuk da eleştirilmeli" başlıklı yazısında Prof. Bedri Gencer’i eleştiren Bilici, Said Nursi’nin yaklaşımının İslamın kendisi değil İslamın içinde bir yorum olduğunu belirterek, "Risale-i Nur “dava değil, dava içinde burhandır” der. Said Nursi hem tasavvuf çizgisini hem de kelam çizgisini gayet iyi biliyordu. Bu ikisinin de verimlerini özümseyip ikisini de aşan bir yol geliştirmiştir. Sahabe mesleği dediği veraset-i nubuvvet çizgisini ihya etmiştir" dedi.
ADİLANE DEĞİL
Gencer'in, Bediüzzaman Hazretlerinin Sikke-i Tasdik-i Gaybi adlı eserinde yer alan sözlerini yorumlama şeklinin "adilane" olmadığına dikkat çeken Bilici, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anlamı tekleştirmeden ve tekelleştirmeden Said Nursi’nin Qur’an ayetlerinden Risale-i Nur hizmetine işaretler bulmaya hakkı vardır. Buna en fazla katılınır veya katılınmaz. Bir nevi dua ve Nur mesleğinin mahiyetini nazara vermek ve manevi şevk vermek için vurgulanan “imanla kabre girmek” bahsinin nasslarla çatışır bir tez olarak bütünlükten soyutlanıp masaya konması adilane değil. Bu tür itirazlara cevap bir yorum meselesi olacaktır. Ama nedense ilmî bir tartışmanın lezzetini vermeyecektir. Nurculuk bahsinin böyle en ters tarafından açılması talihsizliktir. Ve okuyucunun Nursi’nin temel tez ve yaklaşımlarıyla karşılaşmadan böyle hakikaten marjinal ama ancak bir fıkıh polisliğinin dar nazarına takılabilecek ve çoğu kez basit tevillerle telifi mümkün (ve öcüleştirici) konularla tartışılması Nurculuğa haksızlıktır. Nurculuk da eleştirilmeli elbet: mahkemeye çıkartılmalı ama tutuksuz bir yargılama olmalı.
"Gencer’in bilim adamlığını ziyadesiyle abarttığı gözlerden kaçmıyor. Yeri geldiğinde alet ilimlere olan hâkimiyetini bir tür ilmî tahakküme meyyal edayla başlara kaktığını da görüyoruz. Hâlbuki çok iyi bir ilim adamı, ilim adamlığı konumuna dikkat çekmez. Nasıl ki iyi bir sosyolog, sosyolog olarak kalamaz. Hiçbir bilimsel/ ilmî disiplin çok fazla ciddiye alınmayı haketmeyecek kadar kısmidir. Avam bunu önemser ve zahirperestler bununla avamı ya okşar ya da tehdit ederler. Hakiki ehl-i ilim bunların ikisine de tenezzül etmemeli.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.