Önce kelimelerde anlaşmak gerek

Kelimeleri tarif etmeden girişilecek her tartışma kısır kalmaya mahkûmdur” der düşünce semamızın yıldızlarından merhum Cemil Meriç. Çok doğru, yerinde ve anlamlı bir tespit. Ama kelimeleri/kavramları nasıl, neye göre tarif edeceğiz? (Kelime ve kavram sözcüklerini birbirinden ayırırken bile neye göre ayırdığımızı tam olarak bilmiyoruz ama ayırıyoruz. Eminin, meşhur kitabına “Kelimeler ve Kavramlar” ismini veren Yusuf Kerimoğlu’da bu ayrımı neye göre yaptığını açıklayamayacaktır.)

Bir kelimenin tarifi için girişilen her çaba yine üstadın tabiriyle bir tahrif değil midir? Tarifi nasıl tarif edeceğiz? Tarifleri hangi miyara göre yapacağız? Bir miyara göre yapacağımız her tarif o miyarın/ölçünün/ölçütün öznelliği içerisinde kalmaya yazgılı olmayacak mıdır? Bir kelimeyi/kavramı/mefhumu bütün anlam katmanlarını/çağrışımlarını koruyarak ve hesaba katarak tam ve kâmil manada tarif etmek kabil mi? Kabilse bunun yolu, yordamı, usulü ne?

Her çağı hulasa eden birkaç kelime. Mesela ortaçağ: tekseslilik, düşünce kısırlığı, düşünmeye/düşünüre düşmanlık, gericilik, yobazlık, bağnazlık… Rönesans: hürriyet, eşitlik, adalet, insan hakları, özgür ve bireysel düşünmeye/düşünüre saygı… Biliyorum bunlar cazip tarifler/tanımlar ama Ortaçağ, Rönesans, Hürriyet, Eşitlik, Adalet, İnsan Hakları gibi kelimeleri/kavramları kâmil, yani efradına cami ağyarına mani bir şekilde tarif edebiliyor muyuz? Ya da Demokrasi, Modernizm, Post-modernizm gibi kelimeleri/kavramları. Batının ortaçağı ile doğunun ortaçağı, batının eşitlik ve adalet anlayışı ile doğunun aynı mı?

Kelimeler/kavramlar/mefhumlar muayyen bir dünyada yaşayan insanların muayyen duygu ve düşüncelerinin bir hâsılatı/neticesi olduğuna göre her kelimenin/kavramın tarifi de aynen insan ve insan grupları gibi zamandan zamana, mekandan mekana göre değişiklik ve farklılık göstermez mi? Bunların içerisine Tevhid, Şirk, Tâğut, Cihat, Islahat, Hilafet, İhya, İçtihat, Tecdid gibi kendi mana dünyamızın sembol kelimelerini/kavramlarını da rahatlıkla dahil edebiliriz.

Ezcümle selefi âlim Ebu Huzeyme’nin (ö.311) 750’den fazla hadis-i şerifle ortaya koyduğu “Allah Tasavvuru”, daha sonraları Fahreddin er-Râzî tarafından şirk olarak nitelenecektir. Ebu Huzeyme, dalalet ehli Mutezile’nin görüşlerine karşı kaleme aldığı sahabe, tabiin ve diğer selef ulemasının “esma ve sıfat” anlayışını ortaya koyan eseri “Kitabu’t-Tevhid”i, Fahreddin er-Râzî tarafından “Kitabu’ş-Şirk” olarak nitelenecektir. Aynı şeyler bir âlimin gözüyle “tevhid” olurken başka bir âlimin gözüyle“şirk” olabiliyor. Bunun nesnel bir kıstası var mı?

Tartışan taraflardan her biri kelimelere/kavramlara kendi dünya görüşüne bir anlam verir ve verdiği bu anlama göre kullanır kelimeleri/kavramları. Aynı kelimeleri telaffuz ettikleri halde birbirini anlamayan ve hatta birbirine düşman kesilen tarafların/taraftarların olması bundan dolayı değil midir? Onun için şair “kullandığınız bütün kelimeleri anlıyorum ama ne demek istediğinizi anlamıyorum” diyordu. Yani kelimelerin tariflerinde anlaşabilirsek her meselemiz çözülecek ama bu mümkün mü?

Tarihin seyri, insanın zihni kapasitesi, muhatap olunan metinlerin doğası ve imtihan dünyası bize bunun pek de mümkün olmadığını gösteriyor. İspatlıyor daha doğrusu. Doğu-Batı, Müslüman-Hıristiyan gibi büyük ayrımlar/ihtilaflar bir yana, kimi zaman aynı grup/cemaat içinde aynı kelimeleri konuştukları halde birbirini anlamayan ve anlamadığı için de birbirine düşman kesilen nice insan var. Hizmet, meşveret, uhuvvet, ihlas vb. kelimeler hepsinde aynı ama bunlara yüklenilen anlamlar/tarifler mahalleden mahalleye, cemaatten cemaate, kişiden kişiye değişebiliyor.

Hâsılı, kullandığımız kelimeleri/kavramları hepimizin üzerinde ittifak ettiği bir şekilde tam, eksiksiz, arızasız olarak tarif edemediğimiz sürece giriştiğimiz/girişeceğimiz bütün tartışmalar sadece kısır kalmaya değil, buharlaşıp yok olmaya mahkûm olacaktır aynı zamanda.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
5 Yorum