Sakın hâ; “benim küçük çocuğum yok, bu konu beni ilgilendirmez” demeyiniz. Vicdanı olan herkesi yakından ilgilendiren, çok ciddi bir problem ile karşı karşıyayız.
Son zamanlarda gündemi en çok meşgul eden problemlerden birisi de, çocuklara musallat olan organ mafyasıdır. O imansız, vicdansız ve insafsız câniler, çocuklara insan gözüyle bakmıyor, ‘gözleri şu kadar eden, kalbi, karaciğeri ve böbrekleri şu kadar para eden bir sermaye’ olarak bakıyorlar…

Evet, meçhul çocuk kayıplarının birçok nedenleri var.
Sağlık problemleri, (yani zekâ özürlüler veya akıl hastaları) fuhuş veya porno amacıyla, evlat edinmek için, cinayet veya organ ticareti için, dilendirmek amacıyla veya uyuşturucu kuryeliği için (v.s.) kaçırılanlar var...
Bizim bugünkü konumuz, henüz buluğ çağına ermemiş, geleceğimizin teminatı olan masum çocuklara dadanan, organ mafyasıdır. Çeşitli entrikalarla ve aldatmacalarla yetişkinlerin bile kaçırıldığı bir ortamda, masum çocuklarımız çok-çok daha korumasız durumdadırlar. Bu konuda, her birimize çok büyük görevler düşmektedir…

Önce: 2009 Yılı içinden dehşet verici haberlere bir göz atalım:
Emniyet Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre; 2007'de 210 Çocuk kaybolmuştu.
Geçen (2008’de) yıl kaybolan çocuk sayısı 528'di.
Bu yıl ise ilk beş ayda, 43 ilde 645 çocuk kayboldu!...
• Şanlıurfa'da 8 yaşındaki bir kızı zorla kamyonete bindirilerek kaçırmaya çalışan iki kişi, kızın ailesi ve çevredekiler tarafından linç edilmek istendi.
Viranşehir'de 8 yaşındaki D.K.'i parayla kandırmaya çalıştığı ileri sürülen 2 şüpheli gözaltına alındı, soruşturmaları devam ediyor. (11 Ekim 2009)
• Kırşehir'de 5 gün önce kaybolduğu öğrenilen 11 yaşındaki kız çocuğunun 7 parçaya ayrılmış cesedi, şehir çöplüğünde bulundu.
Şehir çöplüğünde çalışan işçiler, yedi parçaya ayrılmış bir kız çocuğuna ait ceset buldular. İşçilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen güvenlik güçleri tarafından, yüzü tanınmayacak bir hale gelmiş kız çocuğunun cesedini, Kırşehir Devlet Hastanesine getirildi. Burada ceset ciddi bir incelemeye alındı…
• Kayseri'de kayıp çocukların, organ mafyası tarafından kaçırılmış ve organlarının alınarak öldürülmüş olma ihtimali üzerinde duran polis, operasyonlarını sürdürüyor.
Antalya polisinin 6 ilde düzenlediği operasyonda organ ticareti yaptıkları öne sürülen 10 kişi ile kendi organlarını sattıkları ya da başkalarından satın aldıkları iddia edilen yaklaşık 30 kişi gözaltına alındı. (1 Ekim 2009)
• Türkiye-İsrail-Filistin organ nakli üçgeninin Türkiye halkası, polisi bile dehşete düşürdü. İşte son ‘kaçak organ nakli’ işinde yakalanan doktorun ifadeleri ve dönen çarkın ayrıntıları:
DAHA fazla para kazanmak için kurduğu Sönmez Hastanesi’nde yasadışı organ nakli yapan Dr. Yusuf Sönmez’in ünü kısa sürede duyuldu. Y. Sönmez, dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen zengin hastalara 200 bin dolar karşılığında nakiller yaptığı belirlendi. Tam 5 kez gözaltına alındı ama yasal boşluklardan (!!!) yararlanarak, hep serbest kaldı… (Google’dan, bu ismi sorgulayarak çok daha geniş bilgi alabilirsiniz.)
Kadıköy Sağlık Grup Başkanlığı tarafından mühürlenen hastanesinde, mühürleri söküp organ nakli için gizli bölmeler ve hasta odaları yapan Dr. Sönmez’in, ameliyat başına 150-200 bin dolar aldığı iddia edildi. 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanacak olan Sönmez, ifadesinde şunları söyledi:
“-Aile dostum olan İsrailli Profesör Zaki Shapira, Nisan ayı içerisinde beni cep telefonumdan aradı. Acil organ nakli gereken 2 hastanın olduğunu söyleyip tıbbi raporlarını bana faskladı. Her iki ameliyatı da, hekimlik yeminim ve bu hastaların ameliyat yapılmadığı takdirde öleceği sebebiyle ‘mühür fekkini de göze alarak’ kendi hastanemde yaptım.” (Vatan.)
• Bir başka haber: Yakalanan çete üyelerinin yoksul vatandaşlardan 20-100 bin YTL\'ye aldıkları gözü, 600 bin YTL\'ye kadar sattıkları ortaya çıkarıldı. Adana, İzmir ve Sakarya\'da düzenlenen operasyonlarda, organ ve doku ticareti yaptıkları iddiasıyla aralarında, Ege Üniversitesi\'nden bir profesörün de olduğu iddia edilen 10 kişi yakalandı…
• Polisinin 6 ilde yaptığı eşzamanlı operasyonda organ ve doku ticareti yaptıkları iddiasıyla yakalanan çetenin, organ alıcıları ile vericileri arasında noterden sözleşme yaptırdığı da ortaya çıktı.
Polisin takibiyle geçen ayın sonunda yapılan operasyonda yakalanan ve tutuklanarak cezaevine konulan organ mafyası lideri, emekli öğretmen Mehmet Günay'ın otomobilinde ele geçirilen evrakın listesi görevlileri şaşırttı. (10.10.2009 Güncel)
*******
• Saygıdeğer dostlarım, maalesef manzara bu kadar acı ve vahim…
Bu sorun her ne kadar uluslar arası bir sorun olsa da ve de geçen sene bu konudaki suçlara verilen cezalar arttırılmış olsa da, bizler çocuklarımızı çok ciddi bir şekilde korumak zorundayız. Çünkü ortada dönen çok büyük paralar, dini inançtan ve vicdandan tamamen yoksun kimselerin gözlerini döndürüyor.
• Gördüğünüz gibi; birilerinin Tv.’larda istismar ettikleri gibi, hiçbir olay ‘yoksulluktan, açlıktan ve ihtiyaçtan değil’, tamamen ‘çok para kazanma’ hırsıyla, hiçbir kural tanımayan vicdansızlıktan kaynaklanmaktadır.
Hastanesi olan bir doktorun, bir profesörün veya bir emekli öğretmenin aç kaldığı düşünülebilir mi?...
• Sorun: Îman ve ahlâk zâfiyeti. (Öğrenim eksikliği diyemiyoruz, çünkü failler Doktor, Öğretmen, hattâ Prof.)
• Çözüm: Köklü DİN eğitimi. Ve geniş kapsamlı İMAN DERSLERİ…
Herkesin, konunun ciddiyetini çok daha iyi anlaması için, ancak 18 yaş üstü yetişkinlerin bakabileceği, yürekler acısı bir vahşet resmini aşağıda sunuyorum.

Moral Haber