Fatih Çelik'in haberi:

Diyet ve sağlıklı beslenme konusunda farklı söylemiyle tanınan İstanbul Bilim Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Canan Karatay, sağlık açısından en doğru beslenmenin, Hz. Muhammed (SA)'in sünneti olan günde iki öğün yemek olduğunu belirtti.

Gazi Osman Paşa Üniversitesi'nin misafiri olarak Tokat’a gelen Prof. Dr. Karatay, “Şişmanlık Hastalık mıdır?” başlıklı bir konferans verdi.

Hareket etmek şartıyla kişinin istediği kadar yemek yiyebileceğini fakat gıdaların iyi seçilmesi gerektiğini belirten Canan Karatay, şunları önerdi: "Yağ olarak saf köy tereyağı, katkısız Trabzon, Urfa ya da Malatya gibi yörelerimizin tereyağları kullanılabilir. Saf köy tereyağı ve soğuk sızma zeytinyağı, her gün gereği kadar vücudumuza girmelidir. Kızartmalarda kullanılmış yağlardan uzak durun, zararlı ve kanserojendir. Yemek yaparken tereyağı, zeytinyağı fındıkyağı ve mısırözü yağı kullanmak en güzeli. Sevdiğiniz kelleyi, paçayı veya işkembeyi rahatlıkla yiyebilirsiniz. Sakatatlardan hepsini yiyebilirsiniz, karaciğer dahil. Paça çorbası, diz eklemleriyle ilgili rahatsızlıklara birebirdir."

Kızartmaya son verilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Karatay, "Çünkü kızartma, trans yağ demektir. Balıklar ızgara, fırın veya buğulama şeklinde yenebilir. Izgara yapılmış sebze ve döner yiyebilirsiniz ama dönerin yanında pilav, patates, pide yok. Bir iki kaşık tam buğday veya bulgur pilavı, cacık, yoğurt ve ayran olabilir. Doyuncaya kadar yiyebilirsiniz. Sakın az yiyip de aç kalmayın, sonra halsizleşir ve doğru dürüst iş yapamazsınız." şeklinde konuştu.

Türkiye'deki insanların günde 8 ile 12 öğün arasında beslendiğini belirten Karatay, "Sabah zaten çok kuvvetli yiyince doğal olarak iki öğüne iniyorsunuz. Akşam yemeği de erken yenmeli. Hz. Muhammed (SAV)'in tavsiyesi de bu doğrultudadır. Kuvvetli bir kahvaltı yaptıktan sonra zaten acıkmıyorsunuz ama Türk milleti, maşallah 8-12 öğün besleniyor; öyle alıştırıldı, öyle programlandı. Bu nedenle de enine büyümeye başladı." dedi.

Yemekte içilen suyun hazımsızlık yapacağına dikkat çeken Karatay, şunları kaydetti: "Su 24 saat içilmelidir ancak yemek sırasında değil, çünkü mide asidini sulandırır, hazımsızlığa neden olur. Her gün azar azar, yudum yudum 2,5 litre su içilecek. En önemli kriter, idrar renginin açık limonata olması. Öyle değilse vücuda yeterli su girmiyordur. Bu nedenle bağırsaklar çalışmıyor. İşte bu sebeple Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri de kabızlıktır. Kabızlık, metabolizmanın bozulduğunun en basit ve en önemli belirtisidir, ciddi bir hastalıktır."

Cihan