Türkiye’nin bilhassa doğusunda erkek çocuk doğurmayan kadının nasıl hor görüldüğünü hepimiz biliyoruz.

On çocuk doğurup birinde erkeği yakalayabilen (!) bir kadının, kızlarının bir konuda itirazı üzerine onlara şöyle cevap verdiğine şahit olmuştum:

-Kapatın çenenizi. Abiniz ne diyorsa odur. Gerekirse hepinizi abinize kurban ederim!

Türkiye’nin birçok yerinde özellikle de Doğusunda kadınlara mirastan pay verilmediğini ve bunun doğal bir şey olduğunu hepimiz biliriz. Kadınlar da mahalle baskısı sebebiyle bu duruma ses çıkaramazlar. Çünkü itiraz etseler hem ailelerini, hem akrabalarını, belki de hayatlarını kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyadırlar.

Bir adamın bir köyde 5 kızı 1 oğlu vardı. Karısı söylenip duruyordu. Hayattayken topraklarını oğluna devret ki kızlar ölünce hak talep edemesinler. Adam da bu fikirdeydi. Trilyonluk topraklarını oğluna devretti. Kızlar evlenip şehre gitmişlerdi. Kızların her birine de göstermelik 10.000 TL verdi. Gel zaman git zaman karısı öldü. Adam yaşlandı. Şimdi ne oğlu ne karısı evine bile uğramıyor. Kendisine bakamayan adamı sırayla kızları birer haftalık gelip bakıyorlar. Oğlu adama bir kap yemek bile getirmiyor. Toprağa gelince erkeğe, bakmaya gelince kızlara.

Evlendiği ilk hafta dayak yiyip el alem ne der diye sesini çıkarmayan kadınlar tanıyorum.

Dışarıda çalışıp eve para getiren, evde yemek, temizlik yapan, çocuk bakan ve ayda bir yediği dayaklara ses çıkarmayan kadınlar tanıyorum.

Oğlunun dövdüğü gelinine, “Bunun babası da beni döverdi, zamanla alışırsın” diyen kaynanalar biliyorum.

Erkek çocuğuna her şeyi hakkı gören, ama kız çocuğunu baskı altında büyüten, burnunu dışarı çıkardığında kafasına vuran anneleri çok tanıyoruz.

Şimdi soruyorum:

Problem erkeklerde mi; yoksa erkeklere “ne yapsan hakkındır, sen sultansın, kız kardeşlerin senin kölen” anlayışı ile yetiştiren annelerde/kadınlarda mı?

Problem şiddet uygulayan erkekte mi; yoksa ilk şiddette çekip gitmeyen kadında mı?

Kadını dövebilecek psikolojide ruh hastası erkek çocuk yetiştiren annelerde mi; dayağa razı olan kadında mı?

Problem kadını hizmetçi, aşçı gibi kullanan erkeklerde mi; bu hizmetçiliğe razı olan kendi ayakları üzerinde durmak için hiçbir çabası olmayan kadınlarda mı?

Problem kadını hor gören erkekte mi; kendisini eve, dedikoduya, televizyona, komşu gezmelerine mahkum eden kadında mı?

Problem Allah korkusu olmayan erkeklerde mi, “İlim kadın erkek her Müslümana farzdır” sözünü dinlemeyen kadınlarda mı?