Prof.Çengel: R. Nur hodri meydan diyor

Prof.Çengel: R. Nur hodri meydan diyor

“Bediüzzaman Said Nursi ve Eğitimde Yeni Açılımlar” başlıklı sempozyumunda ilginç tebliğler

İbrahim Mert'in haberi:

Kültürlerarası Eğitim Ve Dostluk Derneği'nin (KADDER) Bediüzzaman Said Nursi vefatının 50. yılı münasebetiyle düzenlediği “Bediüzzaman Said Nursi ve Eğitimde Yeni Açılımlar” başlıklı sempozyum un ilk iki oturumu sona erdi.

Prof. Dr. Alpaslan Özyazıcı'nın yönettiği oturumda Prof. Dr. Mustafa Kılınç "Risale-i Nur’un Bilimlere Bakışı ve Fen Bilimleri Eğitimi" başlıklı tebliğini sundu. Bilim adamlarıyla çeşitli vesilelerle bir araya geldiğinde Risale-i Nur'u anlattığını ifade eden Kılınç, "Risale-i Nur'daki ilmi keşfeden aydınlar çok büyük bir hayret yaşıyor. Bugüne kadar neden bundan ahberimiz yok diyorlar" dedi.

sempozyum2.jpg"Eğitim-Öğretim Dünyamızda Yeni Bir Açılım: Bediüzzaman Okulu" tebliğini sunan Dr. İdris Görmez, Risale-i Nur'un eğitimde olmasının bir zaruret olduğunu ifade etti. Görmez, "Zira çocukların inanca ait sorduğu soruları ancak Risale-i Nur'daki bu yeni bilgilerle cevap vermek mümkündür. Çocuğun en önemli öğretmeni annesidir. Üstad validem 80 bin alimden daha etkili olmuştur demiştir. Üstad çocuklara o kadar önem vermiş ki büyüklere gösterdiği ihtimamı çocuklara da göstermiştir" dedi.

Prof. Dr. Adem Tatlı, "Okullarda Din ve Fen Bilimlerinin Birlikte Okutulması İhtiyacı ve Risale-i Nur Eğitim Modeli" tebliğinde eğitime ateizmin hakim olduğuna dikkat çekti. Tatlı sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsanlık 200 yıldır pozitivist felsefeye bağlı ateizme dayalı bir eğitime tabi tutulmuştur. Buna karşılık toplumu kurtaracak olan maddi manevi eğitim verilmelidir. Bunu da fen ve ve bilimin hakim olduğu günümüzde, bütün hükümlerini akla tespit eden Risale-i Nur eğitimine ihtiyaç var. Bunda da en büyük görev nur talebelerine düşüyor."

Öner Ergenç'in yönetciliğini yaptığı ikinci oturumda konuşan Prof. Dr. Yunus Çengel, "Bilim ve Risale-i Nurda Bilimsel Yaklaşım" tebliğini sundu. Risale-i Nur'un ilmi ışıklandırarak verdiğini belirten Prof. Çengel, "ilim ışığı eşyaların iç yüzünü aydınlatıyor. Risale-i Nur da bunu yapıyor. İlmin, laboratuvarın girmediği kısmıyla ilgileniyor. Önemli olan da bu. Bundan anlam çıkarıyor ve akıl yürütüyor. Materyalizm ve ateizm bilim gibi sunuluyor ama bunların bilimle alakası yoktur. Risalei Nurun takip ettiği metod gözlemle başlıyor. Bir şeyin dendiği için kabul edilmesini beklemiyor. En kutsal konularda bile bu metodu kullanıyor. 'Eşyaya bakalım muhakeme edelim. Aklınızdan geçerse kabul edelim etmezse atın' diyor. Yani Risale-i Nur hodri meydan diyor. Maddeyi gözlemleyerek görünmeyenleri görmemizi sağlıyor. İnsan bunu yapamıyor sadece görünüşte kalıyorsa bir hayvan gibi yaşıyor gibi olur. Ama insanlık bu değil. Gözlemin gerektiği yerde diğer taraftan da akıl yürütmeyi kullanıyor. Bediüzzaman yaptığı gözlemleredn sonra harika yorumlar yapıyor. Hükümler çıkarıyor. Risale-i Nur bir anlamada ilim, iman, felsefe ve seyahat kitabı. Aynı zamanda seyahat kitabı çünkü sizi alıp kainatta gezdiriyor" dedi.

sempozyum3.jpgProf. Dr. Himmet Uç ise "Risale-i Nur’da Aklın Eğitimi ve Tefekkür Yolunun  İnşası" konulu tabliğinde Bediüzzaman'ın dehaları yargılayan bir insan olduğunu söyledi. Tolstoy'un romanında 500 kişiyi kullandığı ve bunların rollerini nasıl karıştırmadığının anlatıldığını ifade eden Prof. Uç, "Tolstoy deha olarak nitelendirilir. Ancak Risale-i Nurlarda binlerce isim, eşya var. Görsel öğeler kullanılmıştır. Mesela iki kişi ile ilgili anlatımda Üstad onları yönetir. Uygulamalı akıl dersleri verir. Bediüzzaman aklı sersemletmiyor. Hastaya ilacın dozunu iyi vermezseniz ölür. Üstad okuyucuyu yavaş yavaş hazırlar. Ayetül Kübra'da bu yöntem çok iyi kullanılmıştır" şeklinde konuştu.

"Irkçı Bölücülüğe Karşı  Risale-i Nurun Sunduğu Reçeteler ve  Bediüzzaman’ın     Üniversite Planı" başlıklı konuşmasında Necmettin Şahiner, Bediüzzaman'ın hayatından örnekler verdi. Bediüzzaman'ın vazifeli bir şahsiyet olduğunu belirten Şahiner, "Şeyh Şamil'in torunu Bediüzzaman 100 yıl önce gelseydi Sultan Selim'in yenilikçiliği ile birleşir ve İslam alemi böyle bir sonuç olmazdı" dedi.

Sempozyum öğleden sonraki üçüncü ve dördüncü oturumla devam edecek.

www.RisaleHaber.com