Ramazan ayında Said Nursi'ye zorla şapka giydirmek istediler
Mübarek Ramazan ayının sonlarında sıcak bir gündü
RİSALEHABER
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri 20 Eylül 1943 günü 8 senedir mecburi ikamete tabi tutulduğu Kastamonu’da tutuklanarak Çankırı yoluyla Ankara'ya getirilir. Daha sonra Isparta’ya götürülecektir.
Ankara’da Vali Nevzat Tandoğan vilayette Said Nursi ile görüşmek ister. Selahattin Çelebi, İnebolu’nun tanınmış ailelerinden ve eşrafından Nazif Çelebinin oğludur. Hadise günü vilayette Tandoğan’ın odasının önündedir. Aynen şöyle anlatıyor:
Ramazan ayının sonlarında
“Mübarek Ramazan ayının sonlarında sıcak bir gündü. Nevzat beyin kapısında idim. Memurlar Bediüzzaman’ı getirdiler. Beraberce içeri valinin odasına girdiler. Sonra memurlar çıktı. Kapı kapandı. İçeriden şiddetli sesler geliyordu. Sonra zil çaldı, kapıcı içeri girdi. Tekrar kapıcı çıktı. Bu esnada Bediüzzaman hiddetle Tandoğan’a: "Ben sizin ecdadınızı temsil ediyorum. Kıyafet kanunu münzevilere tatbik edilmez. Ben dışarı çıkmıyorum. Beni icbarla siz çıkarıyorsunuz. Başından bul!” diyordu.
Bu sarık bu başla çıkar
Bu esnada odacı elinde yirmibeş kuruşluk adi bezden yapılmış eski bir kasketle dışarıdan geldi. Valinin odasına girdi. "Üst kattan bazı memurlar evrakları getirip polislere teslim ettiler. Bu esnada Bediüzzaman: Selahattin korkma… Korkma… Korkma!... Alahaısmarladık…” diye seslenerek polis ve jandarmalarla yürüyüp gitti.
Zübeyir Gündüzalp’in yazdığına göre Bediüzzaman Tandoğan’a: “Bu sarık bu başla çıkar” tarzında konuşarak boynunu gösterir.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.