Deve gelmiş, Resul-i Ekrem'e (asm) tahiyye-i ikram nev'inden secde edip konuşmuş

Kurt konuştu, Risalet-i Ahmediyeyi haber verdi

Mübarek güvercin taifesi, Resul-i Ekrem'in (asm) başı üzerinde gölge yapardı

Seksen yaşında adam, o duanın bereketiyle öldüğü vakit başında beyaz yoktu

Sütsüz ve kısır keçilerin, mübarek elinin temasıyla çok sütlü olmaları

Resul-i Ekrem'in (asm) duasıyla suların tatlılaşması ve güzel koku vermesi

Ey âhiret kardeşlerim ve ey hizmet-i Kur'âniyede arkadaşlarım!

Resul-i Ekrem'in (asm) duası ve temasından zuhur eden harikalar

Kabre koydular, kabir dışarıya attı, kaç defa koydularsa yer kabul etmedi

Resul-i Ekrem'in (asm), bedduasına mazhar olmuş birkaç vakıa

Resul-i Ekrem'den (asm) bir mu'cize istedi ki, götürüp kavmine göstersin

O keramet-i duaiye, mu'cize derecesine çıkmış

Resul-i Ekrem (asm), Sahabe ve imana gelenler gizli ibadet etmekte iken

Yağmur duası için elini kaldırıp, indirmeden yağmış

6 çocuğun ayrı ayrı birer mu'cize-i Ahmediyeye (asm) mazhar olması

Resul-i Ekrem (asm) eliyle avucundaki uru meshetti, hiçbir eser kalmadı

İmam-ı Ali gayet hasta idi, kendi kendine dua edip inliyordu

Resul-i Ekrem (asm) meshetti dakikasında şifa buldu

Vakıalar, ehl-i hadîs, ehl-i şeriat, ehl-i usulüddin, tabakat-ı ulemada hükmünü göstermiş

O mübarek el ne kadar harika bir mu'cize-i kudret-i İlâhiye

Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm, sahabenin kopan elini yerine yapıştırdı

Resul-i Ekrem'in (asm) yanına bir âmâ geldi 'gözlerimin açılması için dua et' dedi

Benim âyetlerimi, az bir dünya menfaatiyle değiştirmeyin

Resul-i Ekrem (asm) ona nefes edip birden şifa bulmuş

Resul-i Ekrem (asm) şifalı eliyle onun gözünü alıp eski yuvasına yerleştirdi, şifa buldu

Birden, değnek, biiznillâh, uzun, beyaz bir kılıç oldu

Yahudi kadının Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâma suikasti ve mucize!

Attığın zaman sen atmadın ancak Allah attı

Taş, ağaç ona secde eder gibi bir vaziyet gördüm

Resul-i Ekrem (asm) hangi puta işaret ettiyse yere düştü

Minber, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmı düşürecek derecede sallandı

O koca dağlar Peygamber aleyhissalâtü vesselâmı tanır ve severler

Birden, evin damı, kapısı ve duvarları 'Âmin, âmin' diyerek duaya iştirak ettiler

Dağ, taş, Resul-i Ekrem'e 'Esselâmü aleyke yâ Resulallah' diyorlardı

Avucuna küçük taşları aldı mübarek elinde tesbih etmeye başladılar

Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın yanında taamın tesbihlerini işitiyorduk

Ehâdis-i Nebeviyeyi gelecek asırlara ders vermek için bir kısım Sahabe mânen muvazzaf idiler

İhtilâfa düşmeyin sonra cesaretiniz kırılır, kuvvetiniz elden gider

Mucizeler iki kısımdır, bir kısmı nübüvveti tasdik ettirmek için

Resul-i Ekrem'e (asm) muhabbet, onun sünnet-i seniyyesine ve şeriat-ı garrâsına ittibâ iledir

Kuru hurma direğinin inlemesi mucizesi

Ben bu ağacın şu dalını çağırsam, yanıma gelse, iman edecek misin?

Cin taifesine birtek mucize kâfi geldi, bin mu'cizât işiten bir insan imana gelmezse

O ağaç Cenâb-ı Haktan istedi ki, bana selâm etsin

Ağaç ona yol verip atını incitmemek için iki şak oldu

Resul-i Ekrem ferman etti ki: Ağaç veya taş gibi birşeyler görüyor musun?

Resulullah (asm), iki ağaca 'üstüme birleşiniz' dedi, ikisi birleşerek settare oldular

Ağaç, sağa ve sola meylederek köklerini yerden çıkarıp huzur-u Nebevîye geldi