Kâinat toplansa onların tasdikini iptal edemez

Muhammed-i Arabî aleyhissalâtü vesselâm, saadet-i ebediyenin en parlak bir delilidir

Kur'ân'ın içinde öyle bir göz var ki, bütün kâinatı görür, ihata eder

Kur'ân'ın verdiği meyveler hem mükemmeldir, hem hayattardır

Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyâna hangi evham ve şübehâtın hırsızları girebilir?

'Kur'ân'ın birtek kelimesine muaraza edilmez' sözleri mübalâğa görünüyor

Kur'ân-ı Hakîm bin üç yüz seneden beri bütün ins ve cinne karşı bu meydanı okuyor

En metin bir nokta-i istinad, en kısa bir tarik-i hakikat ihlastır

Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyan, dört nevi malûmat sahiplerine meydan okudu, diz çöktürdü

Kur'ân'ın kafiyelerinde bir nevi i'câzı var ki tam huzuru muhafaza eder

Kulaksız, kalbsiz, ilimsiz tabakasına karşı Kur'ân'ın alâmet-i i'câzı

Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyan meydana çıktığı vakit insanlarda iki şiddetli his uyandırdı

Kur'ân-ı Hakîmin her tabakaya karşı bir nevi i'câzı vardır

Muhammed-i Arabî'nin (asm) birtek sözünün tasdiki için koca güneş şahit olur

Resul-i Ekrem'in (asm) Kur'ân'dan sonra en büyük mu'cizesi kendi zâtıdır

Kur'ân nâzil olduktan sonra kahinlere hâtime çekti, çok kâhinler imana geldi

Resul-i Ekrem (asm) bir ağacın altında oturdu, o yer kuru idi, birden yeşillendi

Resul-i Ekrem'in (asm) doğumu hengâmında vücuda gelen harikalar

Putlar ve kesilen kurbanlar dahi, Resul-i Ekrem'in (asm) risaletini haber vermişler

Hak geldi, nur saçtı, bâtıl ise, mahvoldu, kökü kazındı

Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın geleceğini haber veren kâhinler

Sana müjde! İntizar edilen Nebî sensin, İsâ seninle müjde vermiş

En büyük bir kuvvet, en makbul bir şefaatçi ihlastır

Hicaz'da bir çocuk dünyaya gelir, işte o çocuk umum insanlara imam olacak

Neden Hz. İsâ, her nebîden ziyade O'nu (asm) müjde veriyor

Hz. İsâ (as): Birisi gelecek, bana ihtiyaç kalmayacak, ben onun müjdecisiyim

Artık sizinle çok söyleşmem zira bu Âlemin Reisi geliyor

Sûre-i Feth'in âyeti, İncil'in âyetlerine işaret edip, Muhammed aleyhissalâtü vesselâm'ı ilân ediyor

Tevrat, İncil, Zebur'un, Peygamberimiz'e (asm) ait âyetleri

Biz evsâf-ı Nebeviyeyi kitaplarımızda gördük, onun için imana geldik

Ya yanlışımı bulunuz veyahut sizinle mahvoluncaya kadar cihad edeceğim

O kitapların, nev-i beşerin en büyük hâdisesi, hâdise-i Muhammediye'yi (asm) haber vermemesi kàbil midir?

Yahudiler, suikast niyetiyle Resul-i Ekrem'e (asm) büyük bir taş atmak ânında

O dakikada dünyada ondan daha sevgili adam bana olmazdı

'Ben secdede Muhammed'i görsem, bu taşla onu vuracağım'

Kılıç elinde, Resul-i Ekrem'e (asm) 'Kim seni benden kurtaracak' dedi

Sürâka'nın atının ayakları yere saplandı, kaldı

Bu dünyada, hususan uhrevî hizmetlerde en mühim bir esas ihlastır

Resul-i Ekrem'in (asm) hıfzı ve ismeti bir mu'cize-i bâhiredir

Uzzâ denilen putu tahrip ettikleri vakit, içinden siyah kadın şeklinde bir cin çıktı

Gazve-i Bedir'de, gökle yer arasında, beyaz libaslı, atlı zâtları gördük

Resul-i Ekrem (asm) ferman etmiş: Size ders vermek için Cebrail böyle yaptı

Cansız cenazeler onun risaletini tasdik etse, canlı olanlar tasdik etmese

O ölmüş adam kalktı, bizimle yemek yedi

Ey insan, ibret alınız! Kurt, arslan, Resul-i Ekrem'i (asm) tanıyor, itaat ediyor

Resul-i Ekrem'in (asm) namazı bitinceye kadar o at hiçbir âzâsını kımıldatmadı

Deve gelmiş, Resul-i Ekrem'e (asm) tahiyye-i ikram nev'inden secde edip konuşmuş

Kurt konuştu, Risalet-i Ahmediyeyi haber verdi