Risale-i Nur sistemi,  iman ilmi üzerine kuruludur. "Ulûm-u imaniyedeki fetvâ vazifesiyle tavzif edilmişiz"(Mektubat, 605) misyonundan hareketle Risale-i Nur’un temel görevi belirlenmiştir.

 "Müspet iman hizmeti"(Tarihçe-i Hayat, 872) olarak tarif edilen faaliyet alanı, "Sırf rıza-i ilahi  dairesinde "(Tarihçe-i Hayat, 587) çalışarak, "vücudunu mucidine feda et!"(Mesnevi-i Nuriye, 158)   idraki ile ihlasla vazifemizi yapıp “vazife-i İlahiyeye karışmamaktır."(Tarihçe-i Hayat, 873)

 Risale-i Nur’un farkı "iman-ı tahkiki"(Kastamonu Lahikası, 36) ile her şeyde, kainatta müşahede ile seyahat edip, varlıklarda "rahmet-i İlâhiyenin izini, yüzünü”(Tarihçe-i Hayat, 398) göstermesidir.

Marifetullah pencerelerini açmakta, muhabbetullah ile ruhun lezzet ve inkişaf iklimiyle zihni, aklı, kalbi ve vicdanı tatmin ederek inşa etmektedir.

İman-ı tahkiki, mana-ı harfi ile varlıkları Allah adına okuyabilme ve anlayabilme şuurunu vermektedir.  "Mana-yı harfi"(Mesnevi-i Nuriye, 72) Risale-i Nur’da bir konunun mahiyetini ve esasını teşkil eder.

İman inşası, bu çağın ihtiyacı olan iman ilmi, "fünun-u cedide bize lazımdır"(Münazarat, 76) tespiti ile iman-ı tahkikinin ve mana-yı harfinin günümüze hayat veren ilimler ve onların araç ve metotları ile beslenmektedir.

İman-ı tahkikinin unsurları olarak;

1-    Kur'an'ın altılı sistemi olarak temel kaynak ve 6 farklı referans  ile konuyu tamamlama metodu:  "altında hüccet ve burhan direkleri, üstünde sikke-i i’caz lem’aları, önünde ve hedefinde saadet-i dâreyn hediyeleri, arkasında nokta-i istinadı vahy-i semâvî hakikatleri, sağında hadsiz ukul-ü müstakîmenin delillerle tasdikleri, solunda selim kalblerin ve temiz vicdanların ciddî itminanları ve samimî incizapları ve teslimleri”(Şualar, 186)

2-    Bediüzzaman, 1899 da, İngilizlerin Müslümanları Kur'an'dan soğutma planları karşısında, "Kur’ân’ın sönmez ve söndürülmez mânevî bir güneş hükmünde olduğunu, ben dünyaya ispat edeceğim ve göstereceğim”(Tarihçe-i Hayat, 69) duası ve davası ile yola çıkmıştır. Tasavvuru ve gaye-i hayali budur.

3-    Gördüğü sadık rüyada kendisine amirane söylenen "İ'caz-ı Kur'an'ı beyan et."(Tarihçe-i Hayat, 70)  vazifelendirmesi karşısında, Kur'an'ı esas alan bir tevhid-ı kıble ile yazdığı Risale-i Nur eserleri ile Bediüzzaman, çağın ihtiyacı olan ayetler üzerinden Kur'an'ın bütünlüğünü ve iman esaslı dokusunu nazara vermiştir.

4-    İman, ihya ve inşa için tecdit esas alınmıştır. "Tecdid-i iman"(Mektubat, 465) nefes gibi her anın ihtiyacı iken, bunun "taallüm ve tekemmül"(Sözler, 423) ile daimileştirilmesi sağlanmıştır.

5-    Tecdit esaslı bir tefekkür inşası sağlar. Risale-i Nur mesleğinin temelini teşkil eden tefekkürdür.

6-    "… nev-i beşer âhir vakitte ulûm ve fünuna dökülecektir."(Sözler, 357) kanaati, çağın okuması olarak "ilcaat-ı zaman" ve "mukteza-yı hale mutabık" (Divan-ı Harb-i Örfi, 54)  hareket etme konusunda usül ve esasları icrada yaklaşım kazanmayı temin etmektedir.

7-    Yine Risale-i Nur sisteminin önemli ayaklarından biri de istişaredir. İhtisas ve ehliyete dayalı ihlaslı müzakere ve istişare ile birlikte tarihle istişare, zamanın ruhu ile istişare, istidatlar/kabiliyetlerle istişare, ihtiyaçlarla istişare v.s gibi ortak akla yönelmek, "müdaveli-i efkar"(Mektubat, 75) suretindedir. Bazen de "Ey yüzden ta üç yüz seneden sonraki yüksek asrın arkasında gizlenmiş… Said, Hamza, Ömer, Osman, Yusuf, Ahmed, v.s. Size hitap ediyorum… Tarih denilen mâzi derelerinden sizin yüksek istikbalinize uzanan telsiz telgrafla sizinle konuşuyorum.”(Münazarat, 87) sözleriyle kuşakları dikkate alan bir kainat ve insan okuması ile imani tecdidi hedeflemektedir.

8-    Bizim vazifelerimiz;

-          Şerh

-          İzah

-          Tekmil

-          Tahşiye

-          Neşir

-          Talim

-          Telif

-          Tanzim

-          Tertip

-          Tefsir

-          Tashih

-          Beyan

-          İspat

-          Cem

-          Tafsil

Bunlara ilave olarak, muhterem Prof.Dr. Mehmet Aybak hocamızın hatırlatması ile Tasvir Ve Tasfiye maddeleri de müzakere ile 15+2 veya yeni bir tanımlama ile dahil edilebilir. 15 vazifenin kümeleri içinde mümkündür.

Acaba bu 15  vazifenin kavramlarını, araştırma, eğitim, inşa, tecdit v.b.   ilmi metodolojilerle  bütününü sistematize edecek   bir strateji ve süreç ahengi içinde ele alabilirmiyiz?

Kıymetli ilim adamlarının ve Risale-i Nur ehlinin söyleyeceği çok şey olduğu kanaatindeyiz.

Çalıştayların buna kapı aralaması duasıyla.