Risale-i Nur’daki sıralamanın, numaraların bir hikmeti var mı?
Bazen de bir Risale belli bir sayıda bölümlerden oluşur. Risale de ona göre belli bir numara alabilir
Risale-i Nur'daki her bir bölümün bulunduğu yer itibariyle muhakkak bir hikmeti vardır. Bir kitap parçalı ve sıralı bölümler halinde olması gerekir ki, daha kolay anlaşılsın. Bununla birlikte bütün risalelerin sıralamasında, ille de bir hikmetin olması da gerekmiyor.
Bazı risalelerdeki sıralama hikmetleri burada misal verebiliriz. Şöyle ki;
Besmele her hayrın başı olduğu için her bir fiilin, eylemin, konunun başında besmele gelir. Kadim bir çok eser, besmele konusuyla başlamıştır. Bunun için Sözler kitabının, dolayısıyla bütün Külliyatın birinci risalesi / sözü besmele hakkındadır.
"Bismillah her hayrın başıdır, biz dahi başta ona başlarız..." (1)
Sonra önem sırasıyla İkinci Söz iman, Üçüncü Söz genel ibadet, Dördüncü Söz namaz hakkında olması gibi...
On Dokuzuncu Söz ve On Dokuzuncu Mektub'un Hz. Peygamberimiz (a.s.m) hakkında olması elbette bir tesadüf değildir. Hatta "Reşha" dediğimiz bölümlere ayrılmaları dahi hikmetsiz olmayıp belli bir hikmetle gelmiştir. Bazı hikmetleri tespit etmek zordur. Onun için ancak müdakkik zatlar bunları görebilmiştir.
Yirmi Üçüncü Söz'ün insanî istidatları ve insandaki inancın ehemmiyeti hakkında olması, insanın anneden 23 ve babadan 23 kromozum ile birlikte 46 kromozoma sahip olmasına bir işaret olabilir. Çünkü istidat ve kabiliyetlerimiz bu kromozomlardaki genlerle aktarılıyor. Hatta 23 kromozomda binlerce genin aktarıldığını biliyoruz.
Münacaat Risalesinin Külliyat'ta iki yerde geçmesi manidardır. Otuzuncu Lem'adan ve akabinde gelen İkinci Şua'dan sonra olması ise esmalarla ve ismi azamlarla yapılan münacaatın / duanın makbuliyetine işarettir.
Birinci Şua ve Beşinci Şua'nın, Şualar kitabının başında olmaması ise tenkide yol açılmaması içindir. Yani okuyucuların Şuaların belirli bir kısmını okuduktan ve Üstada kanaatleri geldikten sonra bunlara ulaşıp istifadeleri temin edilmeye çalışılmıştır.
Yirminci ve Yirmi Birinci Lem'anın ihlas hakkında olması çok manidardır. Şöyle ki;
20 sayısı ismi Vedud'un ebced sayısıdır. Sevilmek ise ihlasın bir neticesidir. Ayrıca 21 sayısı, ilmül nefste yani psikolojide bir davranışın meleke / alışkanlık olması için gereken tekrar sayısıdır. Buna 21 / 90 kuralı denir.
Ayrıca İhlas Risalesinde latif bir tevafuk daha vardır. Muhles kelimesi Kur'an'da Yusuf suresi 24, Hicr 40, Meryem 51, Sad 83, Saffat 40, 74, 128, 160, 169 olmak üzere dokuz defa geçer. Muhlis kelimesi ise Bakara suresi139, Araf 29, Yunus 22, Ankebut 65, Lokman 32, Zümer 2, 11 ve 14, Mümin 14 ve 65, Beyyine 5 ayetlerde olmak üzere 11 defa geçer. Toplam olarak 20 defa geçer. İhlas süresini de sayarsak toplam 21 gibi bir sayı karşımıza çıkar.
Yirmi Birinci Lem'anın şu dua ile bitmesi bu hikmete bir işarettir:
اَللّٰهُمَّ بِحَقِّ سُورَةِ الْاِخْلَاصِ اِجْعَلْنَا مِنْ عِبَادِكَ الْمُخْلِص۪ينَ الْمُخْلَص۪ينَ اٰم۪ينَ اٰم۪ينَ / (Allah'ım! İhlâs Sûresinin hakkı için, bizi ihlâs sahibi olan ve ihlâsa eriştirilen kullarından eyle. Âmin, âmin.) (2)
Bazen de bir Risale belli bir sayıda bölümlerden oluşur. Risale de ona göre belli bir numara alabilir. Misalen Yirmi Beşinci Lem'anın 25 tane devadan oluşması ve Otuz Üçüncü Söz'ün 33 pencereden oluşması gibi. Bunun misalleri çoktur.
Dipnotlar:
(1) Sözler, Birinci Söz.
(2) Lem'alar, Yirmi Birinci Lem'a.
Sorularla Risale
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.