Dursun SİVRİ
Risale-i Nur’un düşünce sistematiği ve “Dehanın Sırları”
Risale-i Nur’un düşünce sistematiği ve “...Dehanın Sırları”
İnsanın kapasite ve potansiyelinin kriteri zekâ seviyesi olduğu biliniyordu.
Değer ölçüsü olarak da yine zeki insanların üstün ve başarılı insanlar olarak kabul ediliyordu.
Başarılı insan ile değerli insan aynı anlamda anlaşılıyordu.
Halbuki gerçeğin hiç de öyle olmadığı sonradan ortaya çıktı
Bediüzzaman’ın tarifine göre ise, “İnsanın kıymeti hedef ittihaz ettiği şeylerin kıymeti nispetindedir” diyor.
Bir insanın hayattan anladığı, önem ve öncelikleri nelerdir?
Hayallerini, ideallerini neler süslüyor?
Elde etmek istedikleri için kaynaklara sahip olduğunda ilk önce neleri elde etmek ister?
Gerçekte her insan için değerli olabilmenin göstergeleri neler olmalıdır?
İnsanın değer verdiği şey kendi değeridir.*
Neyin önemli olduğuna inanıyorsa ve bu inancının gereklerini yerine getirmek için ne kadar himmet sahibi ise o kadar değerlidir.
Hayatta kalmakla hayatı doğru anlayıp hayatı değerli kılabilmek için çalışmak farklı şeylerdir.
İnsanın değer ölçüsünün anahtar ve formülü, Meyve Risalesinin Dördüncü Meselesinde verilen misâldir. Ok atışlarındaki hedef tahtasındaki “dart” denilen iç içe dairelerin merkezine en önemli hayati önceliği, en son geniş daireye de en son öncelik sayılmayan sorumlulukları yazarak bulunabildiğini göstermektedir.
En küçük dairedeki görev ve sorumluluk; kalp ve mide, hane ve ceset, mahalle ve memleket, dünya vs. diye içten dışa gittikçe zayıflayan sorumluluk belirleme şablonu…
Kalp dairesinin görev ve sorumluluğu, “İman-ı Billah, Marifetullah, Muhabbetullah ve Lezzet-i Ruhaniye” sırrına erişmektir.
Hane ve ceset dairesindeki görev ise emanet olan bedeni ve aileye yönelik görevlerdir…
Farkındalık şuurunun geliştirilmesi
Risale-i Nur öğretisinin kazandırdığı çok önemli bir fark insanlarda farkındalık şuurunun gelişmesine vesile olmasıdır.
Bu konuda farkındalık şuurunun geliştirilebilmesine yönelik teknikler konusunda okuduğum bir kitaptan bazı tespitleri paylaşmakta fayda mülahaza ediyorum.
Kitabın adı, “…Dehanın Sırları”dır. Noktalı boşlukta yazan kelimeyi buraya yazmadım. Tehlikeli bir kelime. Veya yanlış algılanmaya sebep olabilecek bir kelime. Anlamışsınızdır… En yakın eş anlamlı kelime ise “yenilikçi” olabilir.
Yani “Yenilikçi Dehanın Sırları” adlı bir kitaptan bahsedeceğim. Yazarı, Michael Michalko. Fayda mülahaza ettiğim hususları paylaşmak isterim.
Kitap dokuz bölümden meydana geliyor. Yeni fikir, düşünce ve buluşların geliştirilmesi hakkında enteresan örnekler ve teknikler var. Teknolojik yenilik, buluş ve icatların yanında fikir, düşünce, metot, yaklaşımların tarihçesinden örnekler sunuyor. Problem çözme teknikleri gibi…
Farklı bakış açısı, farklı düşünme tarzı, problem çözümünde alternatif yolların nasıl bulanabileceği gibi çok sayıda örnekler ve öneriler yer almaktadır.
Ana başlıkları;
• Başka Hiç Kimsenin Görmediğini Görmek
• Nasıl Göreceğinizi Bilmek
• Düşünceleri Görünür Kılmak
• Başka Hiç Kimsenin Düşünmediği Gibi Düşünmek
• Akıcı Bir Şekilde Düşünmek
• Yeni Kombinasyonlar Ortaya Koymak
• Bağlantısız Olanı Bir Yere Bağlamak
• Başka Açılardan Bakmak
• Aramadığınız Şeyi Bulmak
• Başka Dünyalara Bakmak
• İş Birlikçi Ruhu Uyandırmak
Başlıkların içi farkında olmadığımız o kadar çok basit fakat önemli farkındalık vesileleri var ki. Okumak lazım.
Hayatımızda en büyük tehlikelerin başında ülfet, monotonluk, gelişim ve değişime engel yanlış alışkanlıklardır.
Bediüzzaman ülfet perdesi için “Cehl-i mürekkebin hemşirezadesi” diyor.
Ülfet sayılabilen günlük hayattaki rutinlerimizin farkında olamamak en büyük gaflettir. Bilmediğini bilmemek daha büyük cehli mürekkeptendir.
Yine başka bir yabancı düşünür; “Bütün sosyal yapıların putu rutinlerdir” diyor.
“Böyle gelmiş böyle gider.”, “Eski köye yeni âdet getirme!”, “İcat çıkarma” gibi içimize nereden girdiği bilinmeyen her türlü yenilik ve gelişime engel tutumun günümüzdeki deyimi “statüko”dur.
Hayatımızda farkında olmadan putlaşan rutinlerimiz var mı? Sorgulayalım…
Globalleşme gerçeğinin gerekleri, tasarım, farklılık, yenilik, ilk defa yapan, özgün, orijinal düşüncelerin ürünü olan, hayata pozitif değer katan ürün ve hizmete vesile olabilmek.
Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin hayatında ve eserleri olan Risale-i Nur’un sistematiği, her yönüyle farklı, özgün, orijinal, yeni, etkin, hayata en yüksek maddi ve mânevi değer katan özelliğe sahiptir.
Risale-i Nur o kadar yüksek farkındalık şuuru kazandırır ki, kâinat kitabının, zerreden yıldızlara, mikroptan gergedana kadar, mikro ve makro ölçekte yazılı kitabın mesajın farkına varılmasını temin etmektedir.
Atomu ve hücreyi inceleyen bazı sözde bilim adamları dahi üzerinde çalıştıkları sahada gafletten uyandırmaya yöneliktir. Konunun farkında olan bilim adamlarını tenzih ederiz.
Kâinat kitabından tahkiki imana oradan kâmil insan olmaya giden yolun Risale-i Nur’la farkına varılması sağlamış milyonların imanı kurtulmuştur.
Risale-i Nur, özellikle Tevhid bahisleri en etkin farkındalık şuuru kazandıran, beyin ve zekâyı geliştiren dersleri ihtiva etmektedir.
Değerli, kıymetli insan farkındalık bilinci yüksek insandır.
Farkında olan insan “Nefsini bilen Rabbini bilir” sırrınca öncelikle kendisinin farkında sonra yaratıcının farkındadır. Aynı zamanda yaratılanların…
Rabbini bilen insan hayatın önem ve önceliklerinin sıralamasını da doğru yapar.
Farkındalık bilincini geliştirmek için etrafımızda olaylara, eşyaya, nesnelere, insanlara, yazılana, söylenene, gözlemlerine daha farklı bakabilmenin yöntemlerini öğrenmekte fayda vardır.
Hep merak etmek, hep soru sormak, “Bu niye böyle?” sorusunu hep sorur durumunda olmak hayatı daha zevkli yaşanmasına vesile olacaktır. Uzaylı gibi meraklı gözlemlemek.
Ülfet perdesini kaldırmak için farklı kaynaklara da göz atmak lazım. Alışkanlıklarımızı da zaman zaman sorgulamakta fayda vardır.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.