Latif ERDOĞAN
Risale okumaları üzerine bir derkenar
Geçenlerde, sevdiğim bir dostumla sohbet ederken söz dolaştı geldi Risale okumaları üzerine odaklandı. Düşüncelerimi paylaştım. Keşke bu anlattıklarınızı yazsanız, unutulup gitmese, dedi. Peki, dedim. Bu yazı, o günkü vadime binaen ve özetle kaleme alındı. Dilerim faydalı olur.
Kuran-ı Kerim, Arş- Azam'dan ve her ismin azam mertebesinden inmiş bulunmakla, bütün insanlara, cinlere ve meleklere ebedi bir hidayet, daimi bir nur ve hayat kaynağıdır. Kuran ilahi koruma altında olması yönüyle, ondaki bütün özellikler de aynen koruma altındadır ve Kuran'ın hükümleri kıyamete kadar, hakikatleri ebet-müddet bakidir.
Nur Risaleleri de, Kuran'ın arş-ı azamından ve her ayette mevcut manaların azam mertebesinden istifade ile ve ilham yoluyla yazıldığından Kuranda külli ve umumi olan söz konusu özelliklerin cüzi ve hususi manada, mukayese bakımından değil, feyiz ve istifaza cihetinden Risalelerde de varlığından bahsedilebilir. Bu bakımdan da, Risalelerde ele alınan hakikatlerin kıyamete kadar önemini ve önceliğini sürdüreceği, her seviyede insana daim rehberlik edeceği gayet rahatlıkla söylenebilir; seksen senelik tecrübeler de göstermiştir ki, bu böyledir..
Kuran nasıl okunmak suretiyle muhatabını çok yönlü terbiye ediyor, en müptediden en müntehiye kadar herkese hidayet kaynağı oluyorsa, Nur Risaleleri de, sadece okunmak suretiyle buna benzer bir işlev görüyor; muhataplarını Kurandan aksettirdiği feyiz ve hidayetle böylece ve çok yönlü terbiye ediyor, en müptediden en müntehiye kadar her bir muhatabına özellikle imani, itikadi ve ameli meselelerde mürşitlik yapıyor; ve aynen Kuran'ın muhataplarını başkaca kaynaklara müracaattan müstağni kılması misal, muhataplarını, Kuran'ın kendisinde yansıyan irşadından başka irşatlara ihtiyaç duymasından müstağni kılıyor...
Kuran'ın umumi ve külli hidayetinin çok yönlü ve pek çok mertebeli olması hususiyeti, hususi ve cüzi bağlamda Nur Risalelerinde de aynen müşahede ediliyor. Akıl, ruh, kalp ve ulvi latifeler kendileri için elzem hidayet şeklini ve her mertebede lazım olan keyfiyette hidayet muhtevasını nasıl külli ve umumi manada Kuran'da buluyorsa, hususi ve cüzi manada Kuran'ın günümüze bakan en muhteşem yorumu olan Nur risalelerinde de öylece buluyor...
Kuran-ı Muciz'ül-Beyan'ın hidayetinden istifade ile nurundan istifade; nurundan istifade ile ruhundan istifade arasında nasıl sonsuz denecek ölçüde bir keyfiyet farkı varsa; ve bu farklar muhatapların manevi mertebelerini tayinde ne kadar etkiliyse ve nasıl her mertebenin sahibi Kuran'dan hangi mertebede istifade ediyorsa Kuran'a atfettiği değer, kıymet ve Kitabullah'a gösterdiği hürmet ve bağlılık o noktada oluyorsa; Kuran'ın nurundan, ruhundan süzülerek yazıldığında kuşku bulunmayan Nur Risalelerinden istifade de, elbet derece farkı mahfuz, aynı keyfiyet ve mertebe farkları bulunuyor, aynı bağlılık, hürmet ve saygı dereceleri o noktada oluyor. Kuran gibi, onun bir tefsiri olan Nur risaleleri de, şeytanın narını söndürürken, müminin nurunu tutuşturuyor, nurunu nurun ala nur haline dönüştürüyor; ve henüz dünyada iken onu berzah hayatıyla, ahiret hayatıyla ve arşı azam hayatıyla irtibatlı hale getiriyor...
Nur Risaleleri, Muhterem ve Muazzez Müellifinin ifadesiyle her hangi bir şahsın değil, doğrudan doğruya Kuran'ın malıdır ve ondan alınmıştır. Nasıl Kuran'ı inananlardan özel bir grubun inhisarına bırakmak doğru değilse, bu miri malı eserleri de sadece belirli bir grubun inhisarında tutmak ya da öyle kabul etmek doğru değildir. Nur risalelerini bütün müminlerin, hatta bütün insanların ortak değeri haline getirecek çalışmalara ihtiyaç şedittir. Sivil örgütlenmeler yanında Diyanet Teşkilatımıza ve de İlahiyat Fakültelerimize konuyla ilgili büyük görevler düştüğü gayet açıktır...
Bugün
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.