Rus Vali: Oğlum Nur talebesi olsun

Rus Vali: Oğlum Nur talebesi olsun

Benim tek evlâdım var. Öyle çok istiyorum ki, o da sizler gibi Nur Talebesi olsun. Bu kitaplardan Rusça bir kitap verirseniz oğluma hediye etmek istiyorum

2005 Yılında, Nur Talebesi Azerbaycan’lı Resül ile Dağistan’lı Amir, Rusya’ya hiç kara sınırı olmayan Kaliningrad şehrine gidiyorlar. ‘Burada bizim çok sevdiğimiz bir kumandanımız var, onu ziyaret edelim’ diyorlar. Güç-belâ kumandana ulaşıyorlar. Kumandan bunları görünce çok seviniyor.

Hoş-beşten sonra ‘..iyi ki geldiniz ve tam zamanında geldiniz, bir hafta önce Rusya başkanlığından askeri birliklerde dini tedrisat verilsin içerikli bir tamim geldi. Ben sizlerin bu konudaki uzmanlığınızı biliyorum, hemen başlayalım’ diyerek, bu kardeşlerimizi 350 kişilik bir askeri birliğe götürmüş.

Bu kardeşlerimiz orada 13. Sözden, Gençlik Rehberinden ve 6. Sözden dersler yapmışlar. Altıncı dersten okurken içeriye bir Albay girmiş. Yeni gelen Albay biraz dinledikten sonra; ‘bu dersi biraz baştan alabilir misiniz, ben biraz geç geldim de, bu konuyu çok merak ettim’ demiş.

O dersin sonlarındaki cümlede, (..Allah’a abd ve asker olmak, öyle lezzetli bir şereftir ki, tarif edilmez…) ifadesini duyunca ayağa fırlamış. Onu öyle gören 350 asker de ayağa kalkmış. O Albay gayet gür bir sesle demiş ki: ‘..Askerleeer, var mısınız Allah’a asker olmaya?’ Bunu duyan askerler hep bir ağızdan, ‘Da, Da, Da’ (yani Evet, Evet, Evet) diye gürlemiş. Albay, o kardeşlere dönerek ‘Bundan sonra, her hafta ben sizlere araba göndereceğim, her hafta gelip bizlere bu şekilde ders vermeye devam eder misiniz?’ diyerek onlardan söz almış. O kardeşler de zaten ehl-i hizmet oldukları için kabul etmişler. Şu anda, tam dört senedir o dersler muntazaman devam ediyor, elhamdülillâh. Ve öyle güzel gelişmeler oluyor ki, o birlikten başka şu anda tam on askeri birlikte aynı dersler devam ediyor.

O Albay bir müddet sonra Amiral oluyor. Şu anda da Kaliningrad şehrinin Valisidir. O nur talebesi kardeşlere bir gün şöyle bir konuşma yapıyor:
‘Arkadaşlar, benim tek evlâdım var. Öyle çok istiyorum ki, o da sizler gibi Nur Talebesi olsun. Öncelikle, bu kitaplardan Rusça bir kitap verirseniz oğluma hediye etmek istiyorum. Bir de; sizler her nerede böyle dersler ve sohbetler yapmak istiyorsanız, işte size yeşil ışık. Burada, hiç kimse size mani olamaz…’

Bu yeşil ışıktan sonra, öyle hızlı gelişmeler oluyor ki, bu Risale-i Nur dersleri radyolarda ve televizyonlarda verilmeye başlıyor.

Bu dersleri televizyondan izleyen, iki dönem milletvekilliği yapmış olan bir üniversite hocası, Sn. Vladimir S. Yojikov bu kardeşlerimizi arıyor. ‘Ben sizlerin derslerinizi TV’da izledim. Sizinle en kısa zamanda görüşmek istiyorum’ diyor...

Yazının devamı için TIKLAYINIZ