Sadık Yalsızuçanlar: Said Nursi'nin medresesinde yaşadığım

Sadık Yalsızuçanlar: Said Nursi'nin medresesinde yaşadığım

Edebiyatçı Sadık Yalsızuçanlar İslami camianın duruşunu eleştirdi ve Bediüzzaman örneğini verdi.

Risale Haber-Haber Merkezi

Edebiyatçı Sadık Yalsızuçanlar, Yeni Aktüel Dergisine konuştu. Yalsızuçanlar, İslami camianın duruşunu eleştirdi ve Bediüzzaman örneğini verdi.

Hasan Hüseyin Kemal'in röportajından ilgili bölüm:

Medreseler Kürt dilinin korunmasında nasıl bir etki yapmıştır?

Kürt medreselerinde biliyorsunuz Bediüzzaman'ın da öngördüğü şekilde birkaç dilde öğretim yapılıyordu.
Tabi ana dil olarak Kürtçe başta geliyordu. İlim dili olarak Arapça ve Farsça ile Türkçe. Bu çok dilli öğretim, İmparatorluğun bütün coğrafyasında hâkimdi. Kürt medreseleri bir anlamda Cumhuriyet'in homojenleştirici etkisine rağmen, yasaklara rağmen sürdü ve Kürtçenin tümüyle paslanmasını engelledi. Cumhuriyet'in kapattığı medreseler, bir anlamda Kürt dilini yaşattı.

Medrese demişken, siz de İslami camia içerisinden birisiniz; sizce İslami camianın Kürt meselesindeki açmazları neler?

Demokrasi ve insan hakları meselesinde İslami camia içerisinde son 20 yılda güçlenen bir damar var. Yaygın olarak baktığımızda kendilerine yönelik antidemokratik uygulamalara karşı tepki veren insanların ilkeli davranma konusunda zihinlerinin biraz problemli olduğunu görebiliriz. ... Otoriter devlet yapısının yol açtığı zulüm karşısında, mazluma sahip çıkma konusunda sicilimizin bozuk olduğunu söyleyebiliriz. Bu da demokrasi konusunda inandırıcılığımızı kaybetmemize yol açtı. ... Muhafazakârlar içinde her kime olursa olsun zulme karşı durmayı gerektiren ahlaki duruş yeni yeni güçlenmeye başladı. Ben Nur dershanelerinde kalırken kimseye "Kürt müsün?" diye soramıyordum, o kişi de Kürt olduğunu söyleyemiyor, Kürtçe konuşamıyordu. Bediüzzaman gibi Kürtçe eğitimin yapılabileceğini söyleyen bir zatın medresesinde yaşanıyordu bunlar. Bu tür davranışlar, aldığımız eğitim ve resmi telkinlerin bir neticesidir.

Geçen gün bir cami duvarında gördüm; "En büyük ibadet haksızlığa karşı gelmektir" yazıyordu. Bu kadar Müslüman'ın olduğu bir ülkede bu zulümler nasıl yapıldı diye sormadan edemiyor insan...

Ahlak insanın birincil olarak ötekiyle ilişkisinde beliren bir şey. Bizim özgürlük algımızda ahlaki bir sorun var.
Bu sadece dindarların sorunu değil. Bu iklimde, bu devletin telkinlerine maruz kalmış bütün kesimler, kurgular farklı olsa da aynı sözlüğü kullanıyorlar.

Yeni Aktüel

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.