Şahin Doğan ile hasbihal

Seninle musahabe-i Kur’an‘i yapayım dedim, açtım açtım metn-i mukaddes-i muallayı,  Mürselat suresi çıktı.

Bismillahirrahmanirrahim

Velmürselat-ı örfen

Vel asifatı esfen

Vennaşiratı neşren

Felkariatı ferken

Velmulkiyat-ı zikren

Üzren ve nüzren

Buradaki örfen, esfen, neşren, ferken, zikren, nüzren, edebiyatta bunlara kafiye deniyor, bu kafiye-i ulviyeyi tensib-i samedanisi ile gönderen Allah’ım! Azametine kurban! Sen ne dersen, ben de Senin dediğini söyleyeyim. Onlar ne olduğunu söylüyor, bizim onlara bir elbise, kamet-i insani giydirmemiz gerekir mi Şahin Doğan can.

Aynı surede leitmotif tekrarlar var, bir manaya vurgu için tekrar demek.

Veylün yevmeizin lil mükezzibin.

Bu tehdid cümlesi on kere tekrar edilmiş. Manası “Hakkı yalan sayanların o gün vay haline” demek. Necip Fazıl “Bütün bir dünya yalana mahkum” diyor. Koca üniversitede herkes yalan söylüyor. Öyle bir ahlaki ve dini dejenerasyon var ki hangi kanun gelirse gelsin bu bozulma çürümeyi getirir.

On defa tekrar ediyor, manaya on defa vurgu yapıyor, yalanı telin ediyor. Üstelik bunlar  anlık, gündelik yalanlar değil.

İhtiyarlar Risalesinde ihtiyarlara “Kur’an‘a yapış” diyor. Biz dünyaya yapışmışız bizi kim ondan koparabilir ki?

Tuadüna levakiu

Ve izannücumu tümmiset

Ve izeskemaüfüricet

Ve izelcibalü nüsifet

Ve izezrüsülu  ükkitet

Lieyyiyevmün üccilet

Liyevmil fasli

Ve madrake ma yevmlül fasl

Veylünyevmeizin lil mükezzibin

İlahi telkinin zihinlerde yer etmesi için özel seçilmiş kelimeler, zaten tekrarın özellikle kafiyeli, redifli tekrarların gayesi de bu değil mi? Resulullah (asm) bunları ashabına okurken ne düşündü acaba?

Bir de Türkçesini yazalım.

İyilik için birbirinin peşinden gönderilenler

Esip savuranlar

Tohumlarını yaydıkça yayanlar

Hakkı, batılı, doğru ile eğriyi ayırt edenler

Hak sahiplerine özür, yahut haksızlara tehdid olarak vahyi getiren melekler hakkı için

Size vadedilen mutlaka gerçekleşecektir

Yıldızların ışığı söndürüldüğü zaman.

Resullere ümmetleri hakkında şahitlik vakitleri belirlendiği zaman beklenen kıyamet kopmuştur. (Cümlenin ne kadar trajik olduğu ortada, peygamber her birimize şahitlik edecek iyi veya kötü ahval için. Bir peygamber gelip senin ahvalini tedkik edecek ve hüküm vermek için şahitlik edecek.) “İnsanın divan-ı muhasebatta pek karışık hesapları vardır” diyor Bediüzzaman. Halime bak hiç hesap verecek hal var mı bende? Divan-ı muhasebat Sayıştay’ın önceki adı. Hesap divanı demek.

Bunlar hangi güne ertelendiler?

Hüküm gününe.

Hüküm günü nedir bilir misin?

Hakkı yalan sayanların o gün vay haline!!!!!

Allah çok zaman kısa, kafiyeli, redifli cümleler kullanmış, daha etkili olmak için.

Amme suresinde de aynı kısa cümleler görülür. Allah bir ahenk ile hitap ediyor, ahenk ise tekrar ile olur, sure mana bir tarafa bir musiki gibi parçası gibi. Sanat ile ilgilenmemiş ki Müslümanlar.

Ammeyetesaelune

Enin nebeilazim

Ellezihüm fihi muhtelifun

Kellaseyalemune

Bülmlekellaseyalemune

Elemnecealil arda mihade

Vel cibal-i evtada

Ve heleknaküm ezvaca

Vecealne nevmeküm subata

Ve caalnenleylen libasa

Ve cealnennehara maaşa

Febeneynefeckeküm sebeen şidade

Vecaalne saracen vehhaca

Ve enzelne minelmüsirati  maan seccaca

Linühricebihi  habban ve nebata

Ve cennatin elfafa

Böyle devam edip gidiyor, kendine yakışan telkin ile Allah kullarına hitap ediyor. Tecvit musiki demek bunu tecvit ile hissettirerek nota gibi okumak yüreklerde ne kadar harika hisler uyandırır.

Naziat suresi de aynı.

Vennaziatı garken

Vennaşitatı neşten

Vessabihati sebhen

Vessabikati sebken

Velmüriyatı emren

İlk beş ayet ne kadar ahenkli, Allah tesiri sağlamak için tekrarları kullanıyor. Eğer Kur’an büyük sanatçıların eline geçseydi neler görürlerdi, neler ortaya koyarlardı.

Gaşia suresinde;

Efela yenzürü ilalibli keyge huliket

Ve isessemai keyfe rüfiet

Ve iyely cibalü keyfe nüsibet

Ve ilalardi keyfe sütihet.

Böyle bir ahenkli üslubu seçmek ve insana bakmasını telkin etmek. İşte bu anlatım Allah’ın üslubu. Ahenkli bir ifade ile devenin yaratılışına ve bütün canlıların yaratılışına bakmayı telkin eder, semanın yükseltilmesine dikkat çeker, bakmayı örgütler, dağların ve arzın keyfiyetine dikkat çeker. Hem ahenk hem tefekkür.

Hele 78 ayetli Rahman suresinde 31 kere “febieyyialairabbükümatükezziban“ leitmotivini tekrar eder. “O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini inkar edebilirsiniz.”

Rahman suresi harika bir tecvit ile okunduğunda bu ahenk ne kadar insanı etkiler. Bir de en büyük yalan olan ilahi nimetleri bakar körler gibi düşünmemek, bu kadar tekrar ile bizlere neler der neler. Tecvit’in bir musikiye dönüşmesi ile ne harika musiki ziyafetleri olurdu.

İşte böyle Şahin kardeş. Olmahiler ki derya içredürler deryayı bilmezler. Bediüzzaman “500 senedir yattığınız yeter” diyor acaba neden? Yattığımızda görmediğimiz daha neler var.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.