Said Nursi belki de Barla’dan gitmezdi
Hüseyin Bülbül ağabeyimizi rahmet ve dualarla anıyoruz
Ömer Özcan’ın haberi:
Hüseyin Bülbül, Barlalı Sıddık Süleyman Kervancı’nın kızkardeşinin oğludur. Daha 13 yaşlarında iken Bediüzzaman Hazretlerine bilhassa Çam Dağına çıkarken hizmetlerde bulunmuştur.
Emirdağ Lâhikasında ismi şöyle geçmektedir: “Sabri’nin mektubu içinde, ben Barla’da iken bana çok hizmet eden ve çok def’a hâtırıma gelen Sıddık Süleyman’ın hemşerizadesi Hüseyin’in mektubu beni çok sevindirdi. Hem onun hakkındaki merakımı izale eyledi. Maşâllah, tam sıddık Süleyman’ın mahiyetinde eski alâkadarlığını muhafaza ediyor.”
Hüseyin Bülbül ağabeyimiz 17 Kasım 1996 tarihinde Rahmet-i Rahman’a kavuşmuştur. Rahmet ve dualarla anıyoruz.
ÜSTAD BANA: “HÜSEYİN BU HÂTIRALARI UNUTMA” DİYE TEMBİH EDERDİ
O zamanlar 13 yaşında idim. Üstad’a çok hizmetim geçti, merkebi çeker Üstad’ı Çam Dağı’na götürürdüm. Hulûsi ağabeyi Üstad’a getirirdim. Çok hâtıralarım var, hangisini anlatayım bilmiyorum. Üstad bana: “Hüseyin bu hâtıraları unutma” diye tembih ederdi.
ÜSTAD’IN BARLA’DAN AYRILIŞI
Üstadımız Barla’da sekizbuçuk sene kaldı, belki daha gitmezdi, çünkü burada nispeten rahattı. Dağa, bayıra, çıkabiliyordu. Yanına bazen yine sürgün gelmiş “Kürt Bekir Ağa” ziyarete gelirdi. Onunla Kürtçe konuşur, şakalaşır, bazen gülerdi.
Bir gün Bekir Ağa Üstad’a, “artık sen yaşlandın, bak burada doktor bile yok, seni Isparta’ya aldırayım” diyor. Üstadın o sıralarda gözleri çapaklanıyordu. İşte Üstad bu şekilde Barla’dan ayrıldı, Isparta’ya taşındı. Daha sonra mâlum 1935 Eskişehir Mahkemesi...” (Ömer Özcan Ağabeyler Anlatıyor–1)