Said Nursi halkın kültürünü zenginleştirdi

Said Nursi halkın kültürünü zenginleştirdi

Suad Alkan, Risale-i Nur’da Modern Sanat seminerinde konuştu

Ahmet Bilgi'nin haberi:

Sosyal Etüdler Derneği'nin düzenlediği seminerler dizisinin bu haftaki konuğu Edbiyatçı yazar Suad Alkan'dı. "Risale-i Nur’da Modern Sanat" başlıklı seminerinde Alkan, Risale-i Nur’un en önemli özelliklerinden birinin bilimin iman hakikatleriyle bağını kurması ve Kur’an ışığında bilimin imanı genişletip, güçlendirebileceğini göstermesi olduğunu söyledi.

Dernek genel merkezinde düzenlenen seminerde konuşan Alkan, şunları söyledi:

suad_alkan3.jpg"Modern düşüncenin en önemli özelliği, teknik ve endüstri medeniyetini doğuran mekanik bir dünya görüşünün algılanmış olmasıdır. Teknik, bir mekanizmadır. Buna “teknik şuur” denmelidir. Bu, modern toplumla, modern olmayan toplum arasındaki farkı belirler.

"Din ve modernite arasındaki etkileşimlerin en ilgi çekici devirlerinden biri, 20. Yüzyılın ortasıdır. O dönemin Türkiyesi, 'dini uyanışı tecrübe eden bir ülke' olarak görüldü. İslami prensiplerin modern ve post modern çerçevede yeniden ifade edilmesine yönelik çalışmalarda bulunan Bediüzzaman, bu gelişmelerde rol oynayan önemli şahsiyetlerden biridir. Onun, çok değişik insanlar üzerindeki fikirlerinin cazibesi, muhteva olarak ırkçı olmayan konularla ilgiliydi. İttihatçıların ırkçı siyaseti ile ilgisi yoktu. Öte yandan yeniçağın başında yaşayan tarihçi Vico, insan davranış dinamiğinin, matematiğe göre, şiirle çok daha yakınlık taşıdığına işaret eder.

"Said Nursi’nin yaklaşımı, bu özelliğin sezgisel kavranışından kaynaklanan bir cazibeye sahiptir. Mardin’e göre, modernleşme yanlısı seçkinlerin safına katılmayan Said Nursi’nin yaptığı, halkın gündelik hayatında önemli yer tutan kültürel kaynaklara, dini söylemlerle birlikte sahip çıkarak, bunları modern bir topluma uyum sağlayacak biçimde zenginleştirmekti. Zenginleşme kavramı ile zenginleştirdiği lehçenin modern, üst düzeyde çeşitlenmiş bir toplumdaki süreçlere cevap verebilecek özelliklere kavuşturulması ifade edilir. Onun hitap ettiği Anadolu halkı, uzun süredir şiir, din ve mitolojinin kolaylıkla harmanlandığı bir alacakaranlık kuşağında yaşamaktaydı.

"Risale-i Nur’un en önemli veçhelerinden biri, dönemindeki Muhammed Abduh, Cemaleddin Afgani, Mevdûdi gibi diğer Müslüman büyüklerinin yapamadığı, bilimin iman hakikatleriyle bağını kurması ve Kur’an ışığında bilimin imanı genişletip, güçlendirebileceğini göstermesidir."

suad_alkan2.jpg