Said Nursi herşeyden önce bir kahramandı

Said Nursi herşeyden önce bir kahramandı

Yazar Palamut: Sizin Said Nursi'den haberiniz yok

Risale Haber - Haber Merkezi

Adana Medya haber sitesinde yayınlanan yazısında Osman Palamut "Allah'ın Sadık Kulu : Barla" filmiyle yeniden alevlenen Said Nursi karşıtı söylemleri eleştirdi. "Said Nursi Hazımsızlığı Neden?" başlıklı yazısında konuya değinen yazar Palamut, Said Nursi için " O her şeyden önce bir kahramandı beyler. Hem de milli bir kahramandı." dedi.

Osman Palamut'un Adana Medya'da yayınlanan yazısı:

Said Nursi hazımsızlığı neden?

Osman Plamaut'un yazısı

1960 Yılında Hakk’ın rahmetine kavuşana kadar bütün ömrünü insanları Allah’a iman etmeye ve Kuran ahlakını yaşamaya davet etmekle geçen ve bu uğurda çoook ama çok eziyet görerek zamanın iktidarları tarafından zindanlara mahkum edilen Bediüzzaman Said Nursi’ye karşı gösterilen tepkiyi anlamak mümkün değil.

Allah’ın Sadık Kulu filmine öğrencilerin götürülmesi karşısında neredeyse kıyametler kopartılacak,

Peki neden?

Bu filmde vatan hainliği mi işleniyor?

Bu filmde ahlaksızlık mı ön plana çıkıyor,

Veya bu filmde çocuklarımız rejime karşı gelmelerimi telkin mi ediliyor?

12-13 Yaşında ki öğrencilerimizin bu filme götürülmesi karşısında Din Kültürü ve Ahlak bilgisi öğretmeni Ahmet Öter’in adeta linç edilmesi için haberler yapılıyor.

Yazık,

Hem de çok yazık.

Siz hala Bediüzzaman Said Nursi’yi anlayamamışsınız.

O her şeyden önce bir kahramandı beyler.

Hem de milli bir kahramandı.

1915’lerde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde Ermenilere ve Ruslara karşı oluşturulan  ve siyah kalpaklılar olarak adlandırılan 5 bin kişilik ordunun komutanı kimdi dersiniz acaba?

O ordunun komutanı Bediüzzaman Said Nursi’ydi

Ve uzun süren savaşlar sonunda yaralanarak Sibirya’da 3 yıl esir tutulan milli bir kahramandı

Peki, cumhuriyet döneminde ne yaptı?

Bu dönemde ise tek bir derdi vardı.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunan binlerce medresede yalnızca din ilmi gören öğrencilerin çağı yakalayacak bir eğitimle buluşması için aynen şunları söylüyordu;

“Gelin bu medreselerde yalnızca din ilmini gören öğrencilere fen ilimlerini de verelim. Yalnız din ilimlerini gören öğrenciler taassup olur, yalnızca fen ilimlerini gören öğrencilerin ise dinden haberi olmaz, ama hem din ilimlerini ve hem de fen ilimlerini birlikte verirsek, Japonlar gibi çağı yakalayan bir gençlik meydana getiririz” diyordu.

Şimdi söz böylesine görüşün sahibi aydın ve ileriyi gören bir muhteremi anlatan filme çocuklarımızın gitmesini tehlikeli buluyorsunuz

Bu ne gericilik?

Bu ne taassupluk?

Oysa o aynı zamanda 1900’lü yılların başında Cumhuriyet’in kurulması için inanılmaz mücadeleler yapmıştı ve bu uğurda İstanbul’da zindana atılmıştı

Tabi sizlerin eminim ki bunlardan da haberiniz yok

Böylesine bir kıymet olan Bediüzzaman’a ne yazık ki vefatında bile tahammül gösterilmeyerek, cenazesi mezarından çıkartılarak bilinmeyen bir yere götürüldü

Bu mu sizlerin insan hak ve özgürlükleriniz.

Sizin insanlık anlayışınız bu ise,

Kahrolsun bu insanlık anlayışı ve yaşasın Bediüzzaman görüşü ortaya koyduğu görüş diyorum."