Risale Haber-Haber Merkezi

Siyaset Bilimci Prof. Dr. Hakan Yavuz, Said Nursi'nin asra uygun bir anlayış ve metotla İslam düşüncesine yeni bir soluk getirmek istediğini söyledi.

Said Nursi'nin İslam’ın siyasal vasıtalar ve tarikatlar gibi geleneksel silsilelere ihtiyaç duymadan günlük hayatta yaşayan bir metin karekteriyle sosyal düzendeki yerini alması gerektiğine inandığını ifade eden Yavuz, "Cumhuriyetçilik düşüncesiyle yoğrulmuş devletin dini gelişmeye ve muasır medeniyet seviyesine çıkmaya engel görmesine tepki olarak Nursi, asra uygun bir anlayış ve metotla İslam düşüncesine yeni bir soluk getirmek istemiştir. Bunu da İslami gelenekte “tecdit” olarak bilinen kurum üzerine bina etmiş, Risale-i Nurları dönemin müceddidi olarak lanse etmekte bir sakınca görmemiştir" dedi.

Said Nursi'nin klasik anlamda dini eğitim almış ulemanın zamanın sorunlarına çözüm getiremeyeceğine inandığını ileri süren Yavuz, "Nursi, müspet ilimlerle dini ilimlerinin, kalple aklın izdivacının ancak yeni bir anlayış ve yaklaşımla mümkün olacağına işaret eder. Bu çıkış noktasıyla Nursi’nin eserleri üç esas gayeye hizmet etmiştir denilebilir. Müslümanların din ve iman mevzularında şuurlandırılması, materyalizm ve pozitivizme dayalı egemen zihniyetin reddi ve toplumun müşterek grameri olan İslam vasıtasıyla toplumsal hafızanın yeniden canlandırılmasıdır."

Yazının devamı Emrullah Beytar'ın "Said-i Nursi’nin Fikir Bahçesi"nde. TIKLAYINIZ