Said Nursi'nin Kastamonu yıllarına büyük ilgi-ÖZEL

Said Nursi'nin Kastamonu yıllarına büyük ilgi-ÖZEL

Binlerce kişinin ziyaret ettiği 'Bediüzzaman’ın Kastamonu Yılları' sergisini, program sorumlusu Said Yüce RisaleHaber’e değerlendirdi

Nurettin Huyut - RisaleHaber

İstanbul Cağaloğlu’ndaki Rüstempaşa Medresesi’nde açılan “Bediüzzaman’ın Kastamonu Yılları” sergisi tamamlandı. Organizasyonu RisaleHaber’e değerlendiren Barla Platformu yetkilisi Said Yüce, “On beş gün süren sergimizi planladığımız gibi sonlandırdık. Geçen yılki gibi bu yılda ilgi çok yüksekti. Her gün binin üzerinde insan gelip ziyaret etti. Son gün adeta finali yaşadık. Üç bin kişi ziyaret etti. Sergiyi gezenler çok duygulandılar, çok müteessir olduklarını, fazlasıyla heyecanlandıklarını, adeta o günleri yaşadıklarını ifade ettiler. Ayrıca, Risale-i Nurların hangi şartlarda ne zorluklar içinde yazıldığını ve yayıldığını, bugüne gelinceye kadar hangi badireleri atlattığını görmek onları duygulandırdığını ifade ettiler.” dedi.

Seneye de “Emirdağ Yılları ve Bediüzzaman’ın Vefatı” adlı bir sergi açacaklarını belirten Yüce, hedef ve planlarını şöyle anlattı:

“Bu sergi esnasında Anadolu’nun diğer illerinden gelip dolaşanların talepleri oldu. Bizim ilimizde de bu sergiyi açamaz mısınız? diye soranlar ve isteyenler oldu. Biz kendilerine bulundukları ilde uygun sergileme alanı ve yeterli güvenlik şartı sağlanırsa getirip sergileyebileceğimizi ifade ettik.

“Bunun dışında bizin diğer illerde kendi planladığımız sergiler var. Bunlardan ilkini Ankara da düşünüyoruz, ikincisini de Almanya’da gerçekleştireceğiz. Tarihi henüz netleşmedi ama bu yıl içinde mutlaka bu sergileri açmayı planlıyoruz.

“Bu sergilerimiz daha çok Üstadın eserleri ile fikirlerini aksettiren bir konsept idi. Bundan sonraki sergilerimizde ona ait eşyaları veya hatıraları da olacak, sergi bünyesi içinde küçük bir odayı da onun eşyalarına tahsis etmeyi ve orada sergilemeyi düşünüyoruz. Önümüzdeki yıl da bu sergilerin devamı olacak mahiyette bu defa “Emirdağ Yılları ve Bediüzzaman’ın Vefatı” sergisini açacağız.”

Sergiyi gezen ziyaretçilerin hatıra defterine yazdıkları ve barlaplatformu.net sitesinde yer alan duygu ve düşüncelerinden seçmeler:

- Risale-i Nur talebelerinin yüzüne bakıyorum da, hepsinin yüzünde aynı gaye, etrafa gülücük saçıyorlar. Bugüne kadar yazdıkları kitaplar insanların imanını kurtardı. İnşallah ben de bir Nur talebesi olacağım. Bugüne kadar vefat eden Nur talebeleri hiç üzülmesin. Yerlerini bizim gibi Nur çocuklar alacak. Sevgi ve saygılarımla. (Muhammet Talha Anlıkızıl, Yaş 11)


- Bismillahirrahmanirrahim. Ya Erhamerrahimin, Nur’un Kastamonu yılları hürmetine bu sergiyi hazırlamakta emeği geçen kardeşlerimize iki cihan saadeti nasip eyle, Cennetü’l-Firdevs’te onları ihya et ve daim kıl. Amin. (Said Özadalı)


- İnsanlığın iftihar tablosunun hakiki bir mirasçısı olan Üstad Hazretlerinin davasının, Rıza-yı İlahi’yi esas maksat yaparak; nasıl bu asra ve gelecek asırlara Nur saçtığını, inanan gönüller görüyor elhamdülillah. Hakiki imanın, nasıl istibdata, zulme, işkenceye karşı koyduğunu; yokluğun nasıl varlığa dönüştüğünü görüyoruz. Dünya olarak hiçbir şeyleri yoktu... Ama birşeyleri vardı: Allah’a (cc) imanları! Kalplerinde Rıza-yı İlahi ve Kur’an’a ve imana hizmet aşkı.... Nihayetsiz kudret sahibi Zat-ı Zül-Celal, imkansızlıkları, Üstad ve talebeleri için varlığa çevirdi. Allah (cc) hepsinden ebediyen razı olsun. (Nur ocağından Mustafa Depe, Murat Basmacı)


- Bismillahirrahmanirrahim. 5 dakika düşündüm. Duygularımı ifade edecek kelimeler kifayetsiz kaldı. Kelime dimağım kilitlendi. Ağlamamak için zor tuttum. Çünki, ne kahraman insanların davasının içinde bulunuyormuşuz da burada inanın tam hissettim. Ve kendi kendimi buğz ettim. Ama ihlas kahramanı Hulusi Ağabey’in dediği gibi layık değilsek de bu yolda bulunuyoruz diye ifade ettiği cümle dudaklarımda gayr-i ihtiyari döküldü ve bu cümle beni teselli etti. Hadsiz günahımla birlikte bu kahraman insanların yolunda olmaya çalışmak bile insana bir ümit, bir ışık oluyor. Organizasyonu yapan ağabeylere binler selam ve dua ile bizi ruhen o yıllara götürdükleri için sağolun, var olun. (Sırrı İçen)



- Aziz, sıddık kardeşlerim. Üstadım Bediüzzaman’ı 2004 yılında tanıdım. Ben dünyaya 2004 yılında geldim diyebilirim. İnsan niye dünyada, niçin yok olup gidecek değil, ne için gönderilmiş, amaç ve gayesi nedir... tüm bu soruların cevabını inanın öyle bir anlatım tarzı ben ifade edemiyorum. Sadece bir hoca değil; öğretmen, mühendis, insan mimarı, psikoloji uzmanı... ne sayarsaız hepsi var. Bugün ülkemizde güzellik ve huzur varsa, bunda Bediüzzaman Üstadımın emeği çok, yemin edebilirim. (Yasin Gürbüz)


- Ailemden Üstadı görenler olmuş, hatta talebesiymiş. Bunları yeni öğreniyorum ve bu uğurda yapılan herşeyi takdir ediyorum. O günlerde var olmayı, yapılanlara yardım etmeyi, gerekirse eziyet çekmeyi isterdim. Bizler için yapılanların hakkını inşallah verebiliriz. Kalbim sanki yerinden çıkacak gibi böyle büyülü, hoş bir ortam... Kim bilir, belki bir daha nasıl denk gelir... Allah herkesten razı olsun. (Reşide Piyade Mırmır)