Risale Haber-Haber Merkezi

Cumhuriyet Halk Partisi’nin duayen isimlerinden eski milletvekili ve bakan Ali Topuz, Said Nursi ile karşılaşınca öyle bir soruya muhatap oldu ki şaşırıp kaldı.

Milliyet gazetesinden Musa Kesler'in haberine göre geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden usta gazeteci Hikmet Bila’nın söyleşi tarzında kaleme aldığı, Doğan Kitap’tan çıkan “Değişimi Yaşamak(1932-1972)” ve “Düzeni Değiştirmek (1972-1980)” adlı iki ciltlik anılarında, Topuz çocukluğunu, siyasete girişini ve siyasette yaşadıklarını ayrıntılı bir şekilde anlatıyor.

Gençliğinde Said Nursi'yi ziyaret ettiğini ifade eden Ali Topuz, içinden geçiridklerine mukabil Said Nursi'nin sorusuyla bakın nasıl şaşkına uğramış:

“Said Nursi babamı tanırmış”

“Çok önemli bir din adamı olduğunu duymuştum. Söylentilere göre adama öyle uhrevi özellikler yüklüyorlardı ki... Örneğin aynı anda birkaç yerde birden görüldüğü, aynı anda birkaç yerde sabah namazı kıldığı söyleniyordu. Arkadaşım ısrar etti, biz de kalkıp ziyaretine gittik.(...)

"İçeri girdik, üniversiteli gençler abdest alıyorlar, namaz kılıyorlar. İşleri bitince bizi hocanın yanına götürdüler. Said-i Nursi kara kuru, asık yüzlü bir adamdı. Ben şaşkınlık içinde izlerken birden bana döndü ve ‘Senin baban çok muhterem bir adam, Sen başçavuşun oğlusun değil mi?’ dedi. Babamı nereden tanıyor diye şaşırdım, meğer orada gözetim altındaymış. Emirdağ’a sürgün edilmiş. Gözetimi yapan da babam. Said-i Nursi her gün jandarma karakoluna gider, babama görünür, imza atar, orada olduğunu kanıtlarmış.”