Ayhan KÜFLÜOĞLU
Sebepler, sebep değildir veya anlamanın anlamı
Bilimsel Bilim’e Suç Duyurusu ve İslâmî Bilim’e Geçme Talebi
Bedîüzzaman Said–i Nursî Hazretleri’nin (R.A.) “Medresetüz Zehra” Projesi kapsamında; “Bilimsel Bilim’in Eksik – Yanlış – Zararları Ve İslâmî Bilim’e Niçin Geçmeliyiz?” konulu çalışmamızın çerçeve yazısı niteliğindeki Yazı Dizimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Geçen hafta özetle: Mevcut Bilim’in böyle ateist – materyalist sonuçlara varması Bilimsel Yöntem ve mesleklerinin zarurî icabı! Çünkü evrende gördükleri eserleri ve bu eserlerin sebebi olan gördükleri fiilleri, “ustasız / failsiz / öznesiz (Tanrısız) olarak anlatacağım” diye, baştan Bilimsel Bilim’i ateist, materyalist, natüralist ve determinist olarak kurmuşlar! Yani yola çıkarken, niyetlerini böyle ayarlamışlar! Baştaki önvarsayım “Tanrısız bakış”(güya sekülarist ve lâik ve tarafsız ve metodik natüralist, aslında ateist ve materyalist!) olunca; buldukları ve bulacaklar her veri, bu önvarsayımı doğrulayacak, en azından çelişmeyecek şekilde işlenip, Bilimsel İfadeler’de vücud buluyor! “Allahu Teâlâ’nın kâinatı yaratma ve işletme ve yönetmesine, yani devamlı avucunda tutmasına mantıksal veya gözlem – deneysel olarak bir ihtiyaç ve zorunluluk olmadığı”(!) önvarsayımına inançla bağlı olmaktan kaynaklanan, bu iddianın delil ve ispatına yönelik yaptıkları ve söyledikleri herşey!
Elhasıl “Madde ve cisimler, nasıl ve hangi süreçlerin sebep – sonucuyla oluştu / oluşuyor; sebebi ve mekanizması ne?” sorusu ile “Bu eser ve süreçler, kimin sürdürmesi ve sebebi ve fiiliyle yapıldı / yapılıyor; faili ve ustası kim?” sorusu arasındaki fark büyüktür! Soruda saklı olan amaç ve niyet ve bakış açısı; kâinatta farkedip, bulacakları cevabı da filtreler ve dönüştürür veya olanın bütüncül resmini verir!Çünkü neyi ararsak ancak onu buluruz, aradığımızdan farklı bir şey bulamayız, bulsakta farkedemeyiz. Çünkü bulduğumuz cevaplar, sorduklarımızdan bağımsız değildir!...
Örneğin bir masanın imâl edilirken olan “fiiller”e ve fiillerin sonunda ortaya çıkan masa “eser”ine ve masadaki "vasıf – özellikler"e bakarak; “ben bu masanın ortaya çıkış sürecinin neden ve nasılını ve sıfatlarının nereden geldiğini, faili ve ustası yokmuş gibi tasvir edeceğim ve nedenselleyip, kurgulayacağım; gözlem ve bilgilerimi böyle inşa edeceğim” diye niyetinizi baştan ortaya koymuşsanız; o fiilde gözüken “faili” (halbuki fiil, failsiz olamaz) ve o eserde görünen “usta”yı (halbuki eser, ustasız olamaz) ve masanın maddesinde bulunmadığı için parçalarına indirgenemeyecek “özellik ve sıfatlarının” neden ve kaynağını gizlemek için; "görünmeyen tesadüf, zihin dışında maddî gerçekliği olmayan tabiat, soyut olan kanun, süreç, bileşik, mekanizma, evrim, patlama (Big Bang), içgüdü vs."yi, usta ve fail ve sebepmiş gibi anlatmak zorunda kalırsınız! Yani binbir mugalata, safsatayla; Bilimsel Cümlelerdeki (edilgen) nesne veya süreçleri, özne / fail / usta / sebep katına yükseltirsiniz! Ekmeği belirli ölçülerde kesen Ali’den bahsetmemek için, bıçağa odaklanıp, zoomlayarak; “ekmeği bıçak kesti, ekmeğin eşit ölçülerde kesilmesinin sebebi bıçaktır” demek gibi. Sanki bıçak bizzat kendi kendine harekete geçici kuvvet sahibi, bizzat şuur sahibi, bizzat ekmeği orantılı ölçme – kesme bilgisi sahibi; yani bıçak hayattar ve gören, ekmeği bilen bir etken fail / usta / özneymiş gibi; yani bıçağın bu faaliyet ve sonuca ulaşması için başka bir fail ve sebebe ihtiyacı yokmuş gibi bazı ateist altkabül ve materyalist inançları bilinçaltına şırınga etmek gibi!
Elhasıl Bilimsel Bilim’in; “Ben kâinattaki fiil / faaliyetlerin failinden ve eserlerin ustasından bahsetmeyip, direkt sürece ve olgulara odaklanacağım; sadece gördüklerimin neden ve nasıl’ını tasvir edeceğim. Böylece kişiye göre değişmez; objektif gözlem ve olgusal ifadelerde bulunacağım” sözü bir aldatmacadan ibaret!
Çünkü çoğu şeyin birbirinden bağımsız ve ayrı bir orta, ortak; yani tarafsız ve objektif bakılacak bir referans noktası olmadığını; bu sebepten gözlem yapıp, veri toplamaya başlamadan önce, bir fikri önvarsayım olarak doğru kabul edip, doğruymuş gibi hipotez kurup, buna göre gözlem – ölçüm verilerini eleme – seçme ve yorumlamaya tâbi tutup, böylece tutarlı bir teori geliştirilebildiğimizi söylemiştik! Ayrıca bu şartları taşıyacak, yani olgusal ve kişiye göre değişmez, objektif tek bir cümle bile kurmamıza mantık ve dilin gramatiğinin de izin vermeyeceğini belirtmiştik! Sonuç olarak; birşeyi "ya Rabbi var(mış)" gibi inceler ve tasvir edersin veya "yok(muş)" gibi önvarsayarak bunun delil – ispatınıyapmaya çalışırsın; üçüncü orta bir tarafsız gözlem noktası, referans çerçevesi yok.
Mes’elâ aşağıda TÜBİTAK’ın web sitesinden kopyaladığımız örneğe bakın, kuluçkadaki kuşlar yumurtalarını hangi amaçla çeviriyorlarmış!? Aşağıdaki Bilimsel İfadelere göre, bu kuşlar benden akıllı ve bilgili; yerçekiminin yumurta üzerindeki etkisini hesaplıyor, yumurta içindeki maddenin eşit bir şekilde dağılması gerektiğini biliyorlar!...
Geçen hafta ve bu haftaki Yazımızı toparlarsak, özetle: Süpürgeyi “hareket ettiren”araç – alet sebep ile “süpürgeye temizlik yaptıran / süpürgeyle temizlik yapan”asıl fail etken sebep farklı! Tuvaldeki şekillerinfırça – boya gibi “araç sebebi” ile tuvaldeki resmin, yani sanatlı şeklin“asıl fail etken sebebi” farklı! Defterdeki “çizgilerin”görünen sebebi kalem – sayfa – mürekkep ile o “bilgi taşıyan yazı ve çizimlerin”gerçek etken sebebi, yani fail olan yazarı farklı!...Yani ne bildiğimizden ziyade, bildiğimizden ne anladığımız önemli; çünkü ne anladığımız (anlam), ne bildiğimizi (bilgiyi) de belirler!
Haftaya Bilimsel Bilim’in “neden – sonuç / illiyet” paradigmasının eksik – yanlış ve zararlarına devam edelim. Mevcudat ve hareketlerini, “tek boyutlu yatay neden – sonuç ilişki ve etkileşimiyle” bağlamasından doğan; yani kâinatı “kendi kendine yeten ve işleyen otomatik makina” metaforuyla tasvirinden kaynaklanan, hurafe ve masallarına devam edelim inşâallah.
KaynakLink:http://www.biltek.tubitak.gov.tr/merak_ettikleriniz/index.php?kategori_id=7&soru_id=514
(Linkini verdiğim TÜBİTAK’ın Bilim Ve Teknik Dergisi’nin web sitesindeki “Merak Ettikleriniz” kısmı yaklaşık 5 – 10 senedir yayımdan kaldırıldı, yeni soru – cevaplar almıyor, linki yayından kaldırıldı; fakat webden silmemişler.)
Bilimsel hurafe ve masallara başka örnekler için:http://www.metabilgi.org/hurafeornekleri
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.