Tarikatı anlatan bu risaleyi çok ehemmiyetli buluyorum
Bilhassa tarikata mensup olup da haricin ittihâmından kaçınan veyahut öğrenmek ve anlamak istedikleri halde
Risale Haber-Haber Merkezi
(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Barla Lâhikası adlı eserinden bölümler.)
Tarikat hakkında olan Telvihat-ı Tis’a münasebetiyle yazılmış.
2 وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ 1 بِاسْمِهِ
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ ذَرَّاتِ الْكَاۤئِنَاتِ اَبَدًا 3
Sevgili ve kıymettar Üstadım Efendim; Hâfız Ali Efendi kardeşimle irsal buyurulan Yirmi Dokuzuncu Mektubun Dokuzuncu Kısmını pek büyük bir sevinçle aldım ve okudum. Kısmen kardeşlerimle, kısmen de yalnız başıma beş altı defa okuduğum halde, bu risalenin ruhuma ilka eylediği nuranî feyizleri karşısında, okudukça okumak ihtiyacım artıyordu. Ve senelerden beri müştakı bulunduğum tarikatin böyle ulvî, nezih, âli hakikatlerini öğreten bu kıymettar risaleyi elimden bırakamıyorum. Her okudukça başka bir zevki veren ve kendi arkadaşları olan diğer risaleler gibi, her bakışta başka bir güzellik ve letâfet gösteren bu risaleyi ve içindeki ulvî ve âli hakikatleri bize okuyan levhaların münderecatını belki dört beş seneden beri arıyor, bulamıyordum.
Sevgili Üstadım, Allah sizden ebediyen razı olsun. Nasıl ki, bahr-ı muhît içerisinde yaşadıkları halde, susuz kalmalarından dolayı değil, belki kendilerinde zîkıymet şeylerin husulü için Nisan yağmuruna şiddetli bir alâkayla ihtiyaç gösteren balıklar gibi, benim de bu risaleye ihtiyacım şiddetli idi. Cenâb-ı Hak ve Feyyaz-ı Mutlak Hazretlerine bînihâye şükür olsun ki, hayatımın bu karanlık sahifesini de arzularımın pek fevkinde olarak nurlandırdı.
Evet, bu risalenin fakir talebenizde hasıl ettiği tesir ve intibalarını kalemle ifadeden her vakit için âcizim. Küçük küçük cümleleri ve anahtarlarıyla pek büyük define ve hazineleri açan ve azîm girdapları kapatan ve tarikatın nezih, âli ve çok yüksek feyizli, sürurlu, zevkli, doyulmaz ve bırakılmaz bir yol olduğunu ders veren bu kıymettar risaleyi çok ehemmiyetli buluyorum. Ve bilhassa tarikata mensup olup da haricin ittihâmından kaçınan veyahut öğrenmek ve anlamak istedikleri halde muvaffak olamayan ve alâkadar olmak isteyen kardeşlerimi, bu risaleye mâlikiyetlerinden dolayı tebrik etmekte, kendimi çok haklı görüyorum.
Kıymettar Üstadım; Risalenin geri kalan kısmının da bir an evvel ikmaliyle istifade ve istifazamız için irsal buyurulmasını, dest ve dâmenlerinizi öperek niyaz etmekteyim. Ve ikmal ve irsaline de, arkadaşlarımla birlikte sabırsızlıkla intizarımızı arz ediyorum, Efendim Hazretleri.
4 اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى
Hakir talebeniz Ahmed Hüsrev
1 : Allah’ın adıyla.
2 : “Hiçbir şey yoktur ki Allah’ı hamd ile tesbih etmesin.” İsrâ Sûresi, 17:44.
3 : Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
4 : Bâkî olan sadece Odur.
Devam edecek
ÖNCEKİ BÖLÜMLER
Lâhika mektupları hizmet-i Kur’âniyenin esaslarını ders veriyor
Hulûsi Bey ve Sabri Efendinin mektuplarının Risale-i Nur'a dahil edilmesinin beş sebebi var
Üstadın vazifesinin bitmediğine dair burhanlar
Risale-i Nur mektuplarının bendeki tesirleri
Size bu eseri yaptırtan o Nurları ayak altında bıraktırmaz
Ömrümde ilk defa olarak Üstad dedim
İhtiyaca ve hâl-i âleme göre yazdırıldığına asla şüphe kalmamıştır
Doğrudan doğruya nur-u Kur’ân olan mübarek Sözler
On Dokuzuncu Mektup ile yeniden hayata dönmüş gibi oldum
Eserleriniz güzel bir Üstad, ulvî bir mürşid olacak
Bu hakaikle Avrupa ehl-i dalâletine de meydan okunur
Allah bu Nurları âciz insanlarla bile neşir ve muhafaza ettirir
Risaletü’n-Nur’un dinleyicileri arasında 88 yaşında bir hoca vardı
Bu eserler bütün cemaatlere daima mazhar-ı takdir oluyor
Yeğeni Abdurrahman'dan Said Nursi'ye: Aziz Mamo
On Dokuzuncu Mektup, ruh ve kalb-i âcizîyi gül ve gülistanlığa çevirdi
Müşrik ve münkirleri mağlûp ve ilzam eden son sistem malzeme-i cihadiye
Beşerin ayağını kaydıran şu asırda Nur fabrikasından her nevi teçhizat alınmalı
Avrupa meftunlarına atılan topun elmas güllelerini gördüm
Cenâb-ı Hak sancak-ı Muhammedî (asm) tahtında cümlemizi haşreylesin
O söz felsefenin çıkmazına sapan gafil ve âsilere müthiş bir darbe gibi çarpıyor
Otuz Üçüncü Sözünüzle kalbimi tedavi buyurmanızı istirham eylerim
Zaman olur ki herşey, herkes, her muamele, kalbi incitiyor, işte ilacı
Nur deryasından içmek isteyen bunları alsa dahi kalp ve ruha kâfi
Sözlerinizi insafla okursa tevbeye mecbur olacağına kat’iyen ümitvârım
Güzellik yazılarımızda değil, i’câz-ı Kur’ân’dan olan nurlu Sözler’e aittir
Isparta’nın intibahına sebep olan Âdilcevazlı Bekir Ağanın duyguları
Onuncu Söz'ü aldığım dakikada bir ağacın altına gittim
Benim için buna ruhsat veren Cenâb-ı Hakka milyarlarca hamd ediyor ve şükrediyorum
Mirac gibi bir şâheser karşısında apoletleri sökülmüş bir kral vaziyetine düşer
Bendeniz, doktorların düşündüğü gibi düşünmüyorum
Bu kardeşinizde, Üstadının bazı hasletlerinden vardır
Risale-i Nur, Avrupa’ya karşı Kur’ân’ın parlak bir güneş olduğunu gösterecek
25. Söz 'Yaş ve kuru ne varsa Kur'an'da yazılmıştır' ayetini ispat ediyor
Envâr-ı Kur’âniye burhanlarından Sözler kalbimi nurlandırıyor
Bahtiyar kardeşim Hüsrev, o menzili çok güzel süslendirmişsin
Herkesten ziyade hasta olan, maddî ve gâfil doktorlardır
Şu tevafukat-ı acibe başka kitaplarda bulunur mu?
Cumartesi günü, saat on bir buçukta müjdeli ve mübeşşir eseri aldım
Bir zerrede kâinatın saltanatının küçük nümunesi mevcuttur
Hz. Muhammed’in (asm) muazzam mucizesi elimizde değil mi?
Yirmi Üçüncü Söz insanlara insanlıklarını ihtar ediyor
Aradaki hâinlerin engel olmaları, şüphesiz çok müteessir ediyor
O mektubu valideme okudum, gözlerinden yaşlar dökülüyordu
Risalelerin her birisinin nurları bir, güzellikleri ayrı
Gözlerimden dökülen yaşları risaleleri okumakla teskin edebiliyorum
Üstadıma kendi elimle Kur’ân-ı Kerîmi yazıp takdim etmeyi çok arzu ediyorum
Ey Üstad! Eserlerin seni nâmınla beraber yaşatacaktır
Manevî iplerle bağlanmış bir cemaat efradının sevini hissediyorum
Bazıları soruyor, Nur eczahanesinde ne gibi tedaviler var?
Emsâli görülmemiş hakikatleri Hazret-i Kur’ân’dan istiyor
Kötü alimlere çok mükemmel ve manevî tokat aşk ediyorsunuz
Binbaşı Âsım Beyin Risale-i Nur şiiri
Bu Sözler, şükür nehrinin menbaına şükür dağının tepesine götürüyor
Rahmet-i İlâhiyeye, Üstadımız elyak ve elhak memur ve vasıta olmuştur
Nur talebelerinin bu hali bir alâmet-i muvaffakiyettir
Üstadım, imanımı balyozuyla kırarak kurtardı
Üstadım, Kur’ân denizindeki definelerini meydana çıkarmıştınız
29. Mektuptaki o bölüm beni derin derin tefekküre sevk eyledi
Kâinatın sırlarını açan anahtarları bu fakire veren o risalelerdir
Hattat ve şair Ahmed Galib'in Sözler ve Bediüzzaman şiiri
Zahiren otuz üç adet, mânen otuz üç milyon elmas, inci ve mücevherat
Bazan yoruluyorum, nefsimi ruhum vazifeye davet ediyor
Medar-ı tesellîmiz Erhamü’r-Râhimîn’in bize kavuşturduğu hakikatlerdir