Kemalistler, Ulusalcılar, Ulusalcı Kemalistler, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından TDK ve TTK’nın yönetim kurulu üyeliklerine atanan Prof. Dr. Mümtazer Türköne’nin “Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı” olduğu, Prof. Dr. İskender Pala’nın irtica nedeniyle ordudan atıldığı, Prof. Alpaslan Açıkgenç’in de Diyanet İşleri Bakanlığının İslam Ansiklopedisine “Said Nursi” maddesini yazdığı gerekçelerine dayanarak yaygara kopardılar.

Bu büyük günahlarından ötürü bir kısım medya yazarları da faili meçhul katliamların tarihsel (!) belgelerini yayınlar gibi bu üç değerli bilim adamını karalamaya başladı.

Kendini topluma ve bilim dünyasına bihakkın kabul ettirmiş; kitaplarıyla, yazılarıyla, konferanslarıyla Doğu’nun ve Batı’nın akademik çevrelerinde saygın bir yer edinmiş bu münevverlerimiz her şeyi bildikleri halde aşağıdaki şartları  gaflet (!) eseri  bilmediklerinden ya da ihanet (!) gereği yerine getirmediklerinden dolayı sittin sene böylesi kutsal kurum ve kuruluşlara zinhar değil yönetici olmak bekçi, süpürgeci bile olamazlar.

Zira o yüce makamlara gelebilmek için aşağıda sayılan vecibeleri behemehal yerine getirmek gerektiği herkesçe değilse de ulusalcı Kemalistlerce bilinmektedir.

(Prof. Dr. Alpaslan Açıkgenç ve Prof. Dr. Mümtazer Türköne)

1-Nutuk’un tamamını ezbere bilmek. Bilmiyorsa “Efendiler…!“ diye başlayan paragrafların en az iki üç cümlesini teklemeden ezberden okuyabilmek.

2-Eğer ezbere bilmiyorsa günde en az on sayfa okumuş olmak. Dincilerin terimiyle  “cüz cüz” okuyarak yılda en az bir kere “hatmetmek.”

3-Yerli yersiz, zamanlı zamansız  her konuşmaya “Atatürk diyor ki…” diye başlamak.

4-Uyumazdan önce “Gençliğe Hitabe”yi kaykılarak yükse sesle okuduktan sonra uykuya dalmak.

5-Yatarken yüzünü ve bedenini anıtkabirin bulunduğu yöne çevirerek uykuya dalmaya gayret etmek.

6-Uykudan kalkarken mutlaka “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Ben sporcunun zeki çevik aynı zamanda…” vb. bir vecizeyi üç defa içinden okumak.

7-Hayatı boyunca İnkilap Tarihi dersine geç kalmamış olmak ve bu derslerden hiç kopya çekmeden tam not alarak geçmiş bulunmak.

8-Adı anılınca hüngür hüngür ağlamış olmak. Ağlayamıyorsa ağlar gibi durmak.

9-Hele 10 Kasımlarda kesinlikle ağlamış ya da ağlıyor olmak ve bunu bir fotoğrafla belgelemiş olmak.

10-Anıtkabire ömürde bir kere de olsa gitmiş olmak. Özellikle 10 Kasımda gitmiş olmak. Zira 10 Kasım ziyareti normal zamandaki üç ziyaret yerine geçer. Mozolesine çiçek/çelenk koyduktan sonra en az 90 derece açıyla eğilmiş olmak. Özürlü olup eğilemeyenler için doktor raporuyla bunu belgelemiş olmak.

11-Belli gün ve resmî bayramlarda anıtkabir ziyaretçi defterine yazı yazan devlet büyüklerinin -özellikle genel kurmay başkanlarının- ne demeye çalıştığını daha onlar leb yazmadan leblebi diyeceğini derhal anlayabilmek, ima ve işaretleri çok iyi tefsir edebilmek ve bunu çevresindeki insanlara yorumlayıp  anlatabilmek.

12-6 maddelik altı ok ilkelerinden asla şüphe etmemek… Günde en az 33 defa “ulu önder, ulu önder” diye gericilerin tesbih çekmeleri gibi O’nu anıyor olmak.

13-Sık sık “Ah atam, vah atam” diye iç geçirdikten sonra rakının yanında beyaz sakız leblebisi bulundurup hasret gidermek.

14-Her törende “Altın sarısı saçlar, deniz ya da gök mavisi  gözler veya gözleri çakmak çakmak” edebiyatı parçalamak. Not: Mareşal Fevzi Çakmak’la karıştırılmasın.

15-Sevdiği şarkılar çalındığı  zaman televizyonun başından ayrılmamak. Mümkünse  eşlik etmek.

Daha bir çok maddesini sayabileceğimiz bu şarları yapmayanlar adı ister Mümtaz Er ister Mümtaz Eroğluer; ister İskender, ister Büyük İskender; ister Alparslan ister Karaaslan;  ister Kılıç ister Pala aslan olsun fark etmez. İster prof isterse ordinaryus prof olsun hatta bilim dünyasının feriştahı, şahenşahı  da olsa fark etmez. Değil mi ki militan ruhlu olacak, bizden olacak…