Tunç Çağı'ndan beri bozulmayan beyin!
Bulunan beyin 3800 yıl öncesine ait ve bozulmamış
3 bin 800 yaşındaki Anadolu insanının beyni, topraktaki 'bor' sayesinde bozulmadı. Beyinden DNA örneği alındı
Seyitömer Höyüğü’nden çıkarılan 3 bin 800 yıllık insan beyninin ‘bor’ madeni sayesinde bozulmadan kaldığı belirlendi. Kazı Başkanı Prof. Dr. Nejat Bilgen “Yapılan incelemede beyin kalıntılarında DNA ve sıvı örnekleri tespit edildi” dedi. Uzmanlara göre keşif; dokular ve beynin korunmasıyla ilgili araştırmalarda çığır açacak. Türkiye’de ilk defa bu kadar yaşlı bir insan kalıntısından DNA örneği elde edildi.
Kütahya Seyitömer’deki höyük 2006 yılından beri kazılıyor. Ekip, geçen yılki kazılarda günümüzden yaklaşık 4 bin yıl önce yaşayan altı insanın kalıntılarına ulaştı.
Dr. Meriç Adil Altınöz kalıntılar üzerinde DNA izi aradıklarını anlattı: “Bugüne kadar hep korunmuş bedenler ve cesetlerle ilgilenilmiş. Çünkü hep ölümsüzlüğün sırrını aramışlar. Bugüne kadar dünya üzerinde bulunan bulgulara, ya çok yüksek rakımlardaki büyük dağların tepesinde veya dokuların suyunun alınması neticesinde çöllerde rastlanmış. İlk defa toprağın içinde bu derecede çürümeden kalmış ve beyin gibi kolay yok olabilecek dokuya rastlandı.”
Çalışma ilerledikçe ekip, son derece ilginç bulgulara ulaştı: “Ülkemizin bor madeninde büyük rezerve sahip olduğunu biliyoruz. Bu konuda da Kütahya borlu toprak açısından belki de en zengin il. Nitekim cesette de ciddi miktarda bora rastladık ve bu bor cesetleri korumada etkin olarak ön plana çıktı. Bunun dışında daha önce çürümemiş cesetlerde ve beyinlerde ulaşılmadık seviyelerde yağ sisteminin korunduğunu, hala sinir sistemine ve beyne özgü bir yağ sisteminin bulunduğunu gördük.”
Altınöz’e göre çalışmada hem Türkiye hem de dünya için ‘ilk’ler yaşandı:
“Buradaki toprak bor, alüminyum ve magnezyum açısından zengin. Cesette ve beyin dokusunda da bunlara rastladık. Dokulardaki yağların sabunlaşarak korunması da bor madeninden kaynaklanıyor. Yapılan yağ analizi de bunları gösterdi. İncelediğim cesette DNA izleri bulundu ve erkek olduğu saptandı. Türkiye’de ilk defa 3 bin 800 yıllık bir cesette DNA varlığı da tayin edilmiş oldu. Borun toprak altında zengin olarak bulunması ve bunu bir cesedi koruyup çürümesini engellemesi dünyada ilk olarak görünen bir bulgudur.”
Dr. Altınöz, beynin toprağın altında neden korunduğunu bulmanın, normal dokuların ve beynin korunmasına yönelik çalışmalarda adeta çığır açacağını söyledi.
Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Aydın Sav ile Haliç Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyesi Dr. Meriç Adil Altınöz beyin kalıntılarını önce yerinde incelemiş, ardından bir parça İstanbul’a götürülmüştü. Prof. Dr. Sav beyin parçalarında çıplak gözle çıkan sonucun, hem kemik örneklerinde hem de beyin örneklerinde bulunan bulguların, bugünkü çağdaş insanın bulgularıyla tamamen örtüştüğünü açıkladı. Sav, “3 bin 800 yaşındaki bir beynin bugünkü çağdaş insanlığın beyniyle örtüşmesi çok önemli bir bulgudur” dedi.
Radikal