Türkiye Sanayiciler ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ‘2050’ye doğru Nüfusbilim ve Yönetim’ projesi kapsamında hazırlanan raporlarını kamuoyuna sundu. Rapora göre Türkiye’de nüfus artış hızı düşerek gelişmiş ülkelere yaklaşıyor. 2040 yılında Türkiye’nin nüfusunun yaş yapısı yaşlı nüfus kategorisine girecek. Rapora göre, 15-64 yaş grubu olan çalışma çağı giderek artıyor, 65 ve üstü yaş grubu olan yaşlı nüfus ise sürekli artıyor. Çalışma çağındaki nüfus 2041 yılında en üst düzeye ulaşarak 65,3 milyon olacak ve Demografik Fırsat Penceresi kapanacak.

Ankara Hilton Otel’de düzenlenen toplantıda 2050’ye doğru Türkiye’yi bekleyen nüfus yapısının işgücü, sağlık ve sosyal güvenlik sektörlerine yansımaları ele alındı. Toplantıda açılış konuşmasını yapan TÜSİADBaşkanı Ümit Boyner, kamuoyuna sunulan raporun dikkatle incelenmesi ve gelecekteki politikaları bu raporun öncülüğünde geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Önümüzdeki yıllarda kadın ve gençlerin istihdama katılımının sağlanması gerektiğini vurgulayan Boyner, Türkiye’nin genç nüfus yapısının 2040 yıllarında yaşlı nüfus olacağına değindi.

Rapora göre, eğitim ile ilgili politikalar istihdamı artıracak şekilde yeniden düzenlenmeli. Meslek liseleri ve meslek yüksek okullarında işgücü piyasalarında ihtiyaçlara göre eğitim verilerek, teknoloji ve sanayi ve hizmet faaliyetlerini sürdüren kuruluşlar arasında ilişki sağlanmalı. Kadınların çalışma hayatına katılımını kolaylaştıran okul öncesi eğitim zorunlu hale getirilmeli. Devlet, kadınların iş ve aile yaşamını dengelemelerini sağlayacak çocuk ve yaşlı bakım mekanizmaları yaygınlaştırmalı.

Türkiye’de çalışanların yüzde 42’sinin herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadığını ele alan raporda, bunu önlemek için kayıt dışı ekonomiyle ciddi bir mücadelenin olması gerektiği vurgulandı.

DÜZENLEMELERE RAĞMEN HALA ERKEN EMEKLİ OLUYORLAR

Raporda, emeklilik yaşını kademeli olarak yükselten düzenlemelere rağmen, yaşlılık aylığı bağlananların yarısına yakınının hala 45-49 yaş grubunda olduğu belirtiliyor. Emeklilik giderlerinin fazla olmasına tedbir sağlayacak seçeneklerin kısıtlı olduğuna dikkat çeken rapor, giderleri düşürmeye çalışmaktan ziyade prim gelirlerini artırmaya odaklanıyor.
 

CİHAN