Mülâyim bir sonbahar gecesi, Urfa semalarında Bediüzzaman Hazretlerinin ruhaniyatı ve muhabbeti bütün Nur Talebelerinin ve tüm Urfalıların üzerine çisil-çisil ılık-ılık yağıyordu.

Bütün Nur Talebeleri yek vücud olmuş, Üstadın  “bizler muhabbet fedaileriyiz” vecizesini adeta tecessüm ettirmişler birbirlerini muhabbetle kucaklıyorlardı.

Halilürrahman’ın  bahçesine defnedilen Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin maddi cesedini belki kaldırıp bir meçhule götürdüler lâkin, manevî  naşı ve ruhaniyatı burada olduğuna inanan tüm Urfalılar her namaz çıkışında makam-ı âlisine fatihalarını ikram ediyorlar.

Şu anda sulh-u umuminin ihdası için yeni bir açılım içerisinde olan Hükümet ve âkil insanlar, bu Bediüzzaman modelini ve onun yaşanarak yazılmış eserlerini nazar-ı itibara almaları gerekmektedir, yoksa şimdiye kadar denenmiş metodların ve uygulamaların, daha çok aradaki dereleri derinleştirdiği bir vakıadır.

İlk defa iştirak ettiğim bu Urfa Bediüzzaman mevlidi, 49 yıldır bilâ-fâsıla devam ediyormuş ve enteresandır bu mevlidin görünürde hiçbir tertip heyeti ve kurumu yoktur, halk tarafından tertip edilip icra edilmekte, bir taraftan bir kişi su dağıtmakta, bir kişi elinde bir torba şeker dağıtmakta, bir başka vatandaş kağıtlı şeker dağıtmakta, velhasıl Mevlidin sahibi tüm Urfa, cemaatler diğer illerden gelen ağabey ve kardeşleri misafir ediyorlar, yediriyorlar, içiriyorlar, yatırıyorlar ve kucaklaşıyorlar.

Bu arada İstanbul İlim Ve Kültür Vakfı  bünyesinde organize olan, Barla ve Kastamonu yılları sergisi de bir hafta müddetle Urfalıların nazarlarına sunulmuş, tabi ki mevlid münasebeti ile Urfa’ya gelen tüm Nur Talebeleri de bu sergilerden istifade etmekte, Risale-i Nur’un intişarında vazife alan ve Risale-i Nur’da adları geçen ağabeylerin resimleri ve kısa özgeçmişleri ile tanıtılan ve o zamanlardan kalan emanetlerin teşhirleri ve yazılan eserlerin orijinâlleri de halkın nazarlarına sunulmakta.

Türkiye’nin muhtelif yerlerinde tertip edilen mevlidler de bu şekilde, tüm cemaatlerin sahipleneceği bir ortak platform adı altında organize edilse, daha çok ihlâsa muvafık ve tüm kardeşlerin teveccüh edeceği bir toplantı haline gelmez mi, bu mevlidler gibi Üstad Bediüzzaman ve Risale-i Nur’larla ilgili yapılacak toplantıların tümüne, bütün Risale-i Nur Talebeleri sahip çıkıp, aramızdaki uhuvvetin ve muhabbetin gelişmesine ve birbirimizi tanımaya vesile olmasına sebep olsa ne kadar güzel olur diye düşünüyorum.

Aramızdaki uhuvvet ve muhabbet geliştikçe Allahın inayeti de bizimle olacak ve bütün dünyada Risale-i Nur’a müştak birçok insana da daha çabuk ve daha çok ulaşacağız inşallah, tabiî ki bu hayırlı işin de muzır manileri ve muzırların manileri olacaktır araya ihtilaflar atmak için uğraşacaklardır, birbirine yakın akan bu derelerin birleşmesine ve gürül-gürül akmasına mani olmaya çalışacaklardır, derenin ortasına bir kaya parçası koyup o güzelim dinamik akan derenin sür’at-i seyrini kırıp iki parça etmek isteyeceklerdir lâkin müdakkik ve ferasetli Nur Talebeleri yıllardır uygulanan bu organik ve ergonik planı artık tanımakta ve böl, parçala, yut oyunlarını boşa çıkaracak ferasete sahip ağabey ve kardeşlere mâlik hamdolsun, Urfa’da da bunun numunelerini gördük. Kanal Urfa televizyonu Bediüzzaman’la ve Risale-i Nur ile ilgili kim ne söyleyecekse ekranına konuk etti ve konuşturdu. Abdullah Yeğin ağabeyi, Vehbi Vakkasoğlu’nu, İhsan Atasoy’u, Said Özadalı’yı ve hasbelkader bize de ÜSTADIM  “Okunuyor her dilde eserlerin Üstadım, Mâkes buldu gönülde gönlündeki Üstadım, / Kıt’alar ötesinden sesine ses geliyor, Risaleler kürsüde ders veriyor Üstadım.” Adlı şiirimizi okuttular.

Elhasıl Dünya’da ve Türkiye’de güzel şeyler oluyor ve daha da güzel şeyler olacak inşallah, yeter ki bizler perde olmayalım ve o buz parçası mesabesindeki enaniyetimizi termosa koymadan havuzun içine salalım, salalım da o büyük havuza karışalım, o boya ile boyanalım, bu fani dünyada ihtilaf değil, ittifaka ve muhabbete vesile olalım, dâr-ı bâkîye intikal ettikten sonra da arkamızdan hayır dua duyalım inşallah. Daha nice Urfa, Bursa, Denizli, Van ve Isparta ve inşallah Ankara mevlidlerinde buluşmak dilek ve temennilerimle.