Renkligöz etiketiyle Twitter ve Instagram’da başlayan fotoğraf paylaşma akımına katılıp gözlerini paylaşanları tehlikeler bekliyor. Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Murat Kırık, bu akımla insanların kendi elleriyle göz tanıma sistemlerine veri sağladığını söyledi.

‘Masumane değil’

Makine öğrenmesi ve yapay zeka teknolojilerinin beslenmesine ihtiyaç duyulduğuna işaret eden Kırık, şunları söyledi: “Sosyal medya filtreleri, yüz, göz değiştirici uygulamaların işlev görebilmesi için insanların biyometrik verilerine gereksinimi var. Yüz ve göz tanıma, insanların yüzlerini otomatik ölçmek ve tanımlamak için istatistiksel analiz ve algoritmik tahminler kullanan bir biyometrik uygulama. Türkiye’de son 3 günde renkli göz akımına katılan milyonlarca kullanıcı tıpkı ‘20yaşchallenge’ akımında olduğu gibi fotoğraflarını paylaşarak aslında yapay zeka havuzuna gönüllü veri aktarımı sağlıyor. Bu akımlar masumane olarak görülmesine karşın viral etkiye sahip. Bu akıma katılanlar bir nevi görsel denek konumunda. Sosyal medyada sürekli fotoğraf paylaştığımız doğru ama belli bir hashtag altında bunları gerçekleştirmek yapay zekanın veri işleme potansiyelini güçlendiriyor.”

Syntonym Kurucusu Batuhan Özcan ise, renkli göz akımının biyometrik takibe yardım etmek için kullanılabileceğini dile getirerek, “Yüz ve göz fotoğraflarınızı bu tür akımlarda paylaşmamaya özen gösterin” uyarısını yaptı.

Sektör 10 milyar dolara koşuyor

Araştırmalara göre, 2022 yılında yüz tanıma pazarı 9.6 milyar dolar büyüklüğe ulaşacak. Bu durum veriye olan ihtiyacın her geçen gün artacağını gösteriyor. Yüz ve göz tanıma teknolojisi, dünyadaki birçok seyahat merkezinde ve havalimanında kullanılıyor. Yüz tanıma teknolojilerinin pazarlama şirketleri için yarattığı fırsatlar sonsuz görünüyor. Pazarlamacılar bu sayede müşterilerini daha iyi anlayabilecek ve buna göre yanıt verebilecek. Çevrimiçi gezinirken veya hatta sokakta dolaşırken, yakında yalnızca ihtiyaçlarımıza özgü reklamlar görmemiz mümkün olabilecek.

Milliyet