Cezmi HUYUT
Vakfı hayat edenler
Hizmet-i Kur’aniye-i Nuriye de en mühim amillerden biri hayatını hizmete vakfedenlerin varlığıdır.
“İmanımı kurtaracağım, insanların, hususan Müslümanların, imanlarını kurtaracağım” diye dünyevi her şeyden vaz geçenler.
Bu asırda imanı kurtarma davasında, taklidi imandan, imanı tahkikiye çıkaran ve imanın hakkalyakin mertebelerini kazandıran Risale-i Nur’u okuyacağım ve anlayacağım ve sair insanlara da anlatacağım, onlarında imanlarına hizmet edeceğim diye hayatını hasredenler.
Rızayı-ı İlahi için nefsini ve hayatı dünyeviyesini Allah’a satanlar.
Vakfı hayat eden, hayatını bu uğurda sabit kılan ve hayatında başkaca bir gaye ve maksat taşımayan kardeşler, ağabeyler.
Dünyayı ve içindekileri elinin tersiyle itenler.
Canı cananı, varını, yoğunu feda edenler.
Akaribini, memleketini bırakıp diyarı gurbeti hizmet için tercih edenler.
Cenneti ve Saadet-i Ebediyeyi bile gaye-i hayal edinmeyenler.
Fahri Alemin (ASM) hücre-i saadeti yanında dünyadan tecerrüt ile kendisini İslama Kur’an’a adayan Ashab-ı suffa misali insanlar.
Üniversiteyi başarıyla vaktinde bitirmiş. Güzel bir iş ve güzel bir gelir elde edebilir ve evlenip çoluk çocuğa kavuşabilmesine hiçbir mani yok. Güzel ve şaşaalı bir dünyevi hayat yaşayabilecekken, bütün bunlardan vaz geçenler.
Bir kısım insanın cinnet diye belki tabir edebileceği bir şekilde bütün bu saydıklarımıza tebessüm edip yüzünü ve sırtını çevirip Hakk’a, davasına yürüyenler.
İşi ve aşı ve geleceğini düşünmeyenler.
Dünyasına, dünya ve içindekiler girmeyenler.
Âleminde zir ve zer, para kazanma, yığma derdi telaşesi olmayanlar.
Evim olsun, arabam olsun, şuyum olsun buyum olsun planı programı olmayanlar.
Benlik ve enaniyet mikrobunu taşımayan mahviyet adamları. Şöhret hastalığını taşımayan ve şöhret budalalığına heveslenmeyenler.
Fitne-i ahir zaman. Dehşetli bir zaman. Bütün insanlık cazibedar fitneler, imansızlık ateşi içinde yanıp kavruluyor. İnsanlar sel gibi cehenneme akıyor, iman davasını kaybediyor. Allah’ı ve ahireti düşünenler çok az.
İmanım tutuşmuş yanıyor, kardeşlerim, anam babam, akrabam, Müslümanlar yanıyor. İnsanlar yanıyor.
“Bu zaman öyle fedakârlar istiyor ki değil dünyasını belki ahiretini dahi feda edecek kahramanlar gerek”
İmanımı kurtaracağım, yanan evladımı, kardeşimi, ebeveynimi, akrabamı, ehl-i imanı ve insanları imansızlık yangınından kurtaracağım diyenler.
Kurtarmaya mani, dünya ve içindekilerin üstlerinden atlayanlar. Yananlara bakıp bunun acısını ta yüreğinin içinde duyup yaşamayı kerih görüp hayatını istikrah edenler.
Her türlü dünyevi mâniayı defedip imansızlık yangınını söndürmeye koşanlar.
İşte böyle adeta takati beşer üstünde bir feragat-ı nefis ve fedakârlıkla hizmet-i Nuriyeye hayatını hasredenlerin bulundukları yerlerde, Kur’an hizmeti inkişaf etmiş ve o beldede hizmet kökleşerek yerleşmiştir.
Bazı hususi ve mevzi arıza ve kusurlar ve belki ehemmiyetsiz bir kısım bahaneler yüzünden vakfı hayat edenleri kale almayan ve bu tarzı hizmeti ihmal edenlerin şimdi başlarına ve dizlerine vurduklarını zaman göstermiştir.
İhmali olanların bu tarzı hizmette ve vakfı hayat edeceklerin çıkmasında azami himmeti imhal etmemeleri gerekir.
Bugün Nur hizmetinin gerek Anadolu’da ve gerekse harici memleketlerde toprağa düşen ve neşvünema bulup ağaç olan çekirdek misali hizmete vakfı hayat edenlerin çekirdek misal hizmetlerini kim inkâr edebilir.
İstikbal Nur talebelerini alkışlarken alkışın en büyüğünü bu hizmete vakfı hayat edenlerin alacağına şüphe yoktur.
Nur’un, bu isimsiz, unvansız, makamsız ve mevkisiz ve rütbesiz binleri bulan hizmete vakfı hayat eden kahramanlarını muhabbetle selamlıyoruz.
Cenab-ı Hak bu kahramanların sayılarını artırsın, iki cihanda aziz ve bahtiyar etsin.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.