Vakit namazı ne zamana kadar kılınabilir? Vakit ne zaman çıkar?
Bir vaktin çıkmasına ne kadar kala namaz kılınabilir?
1. Sabah namazının vakti:
Fecr-i sadıkla başlar, güneşin doğuşuna kadar devam eder. Fecr-i sadık ufuktaki genişliğine yayılan bir beyazlıktır. Bunun karşıtı fecer-i kâzib olup, gökyüzünün ortasında yükseğe doğru uzunlamasına kurt kuyruğuna benzer şekilde uzayan bir beyazlıktır. Bu beyazlıktan sonra yine karanlık geldiği için buna "fecr-i kâzib (yalancı fecir)" adı verilmiştir.
Vakitle ilgili hükümler fecr-i sadığa bağlanır. Orucun başlaması, sabah namazı vaktinin girmesi, yatsı vaktinin çıkması gibi. Hz. Peygamber (asm) şöyle buyurmuştur:
"Tan yerinin ağarması ikidir. Birisi yemek yemeyi haram kılan ve namaz kılmayı helal kılan vakittir. Diğerinde ise, sabah namazını kılmak haram, yemek yemek ise helaldir." (es-San'ânî, Sübülüs's-Selam, I/115).
Bu hadiste sözü edilen birinci vakit fecr-i sadık, ikinci vakit ise fecr-i kâzibtir. Müslim'de rivâyet edilen Abdullah b. Amr hadisinde ise sabah namazının vaktinin fecrin doğmasından başlayıp, güneşin doğmasına kadar devam ettiğini belirtir. Güneş doğduktan sonra, öğle namazına kadar geçen süre, farz namazların kılınamayacağı mühmel bir vakit olarak kabul edilir.
2. Öğle namazının vakti:
Öğle vakti, güneşin en yüksek noktaya ermesinden her şeyin gölgesinin bir misli uzamasına kadar devam eden vakittir. Ancak gölge veya fey-i zeval hariçtir. Bu görüş Ebû Yusuf ve İmam Muhammed ile üç mezhep imamının görüşüdür. Ebû Hanîfe'ye göre ise öğle vaktinin sonu, her şeyin gölgesi iki misli uzayıncaya kadardır. Bu vaktin ikindi vakti olduğunda ise görüş birliği vardır. Namaz bu vakitten önce kılınmalıdır.
Güneşin gökyüzünde çıktığı en yüksek noktadan batıya doğru meyletmesine "zeval vakti" denir. Güneşin gökyüzünûn ortasına yani tam tepe noktasına ulaşması haline ise "istivâ vakti" denir. Güneş bu noktadan batıya doğru inmeye başlayınca "zeval vakti" meydana gelir.
Çoğunluk fakihlere göre, öğle vakti her şeyin gölgesinin uzunlukça bir misli olduğu zaman sona erer. Buna istiva vaktinin fey'i yani fey-i zeval de eklenir. Yani, bu cisimlerin zeval vaktinde sahip olduğu gölge, uzunluğu itibar etmede uzayan gölgeye eklenir. Delil şu hadistir:
"Cebrail (a.s), Hz. Peygamber (asm)'e ikinci gün her şeyin gölgesi bir misli olduğu zaman öğle namazını kıldırmıştır."
Ebu Hanîfe ise, gölgenin iki misli olmasına kadar öğle vaktinin devam ettiğini söylerken şu hadise dayanmıştır:
"Öğle namazını hava serinlediği vakit kılınız. Çünkü öğle vaktindeki sıcaklığın şiddeti cehennemin hareketini andırmaktadır." (Buhârî, Mevâkît, 9, 10, Bed'ü'l Halk, 10; Ebû Dâvud Salât, 4; Tirmizî, Salât, 5; Nesâî, Mevâkîl, 5; İbn Mâce, Salât, 4).
Arabistan'da güneşin hararetinin en şiddetli olduğu zaman, her şeyin gölgesinin bir misli olduğu zamandır.
Öğle namazı vaktinin başlangıcı ile ilgili olarak dayanılan delili şu âyetdir: "Güneşin zevali vaktinde namaz kıl." (İsrâ', 17/78)
3. İkindi namazının vakti:
İkindi vakti, öğle vaktinin çıktığı andan itibaren başlar ve güneşin batması ile son bulur. Yani çoğunluk fakihlere göre, cisimlerin gölgesi fey-i zeval dışında bir misline, Ebû Hanîfe'ye göre ise iki misline ulaşınca ikindi vakti girer. Hadiste şöyle buyurulur:
"Güneş batmadan önce ikindi namazından bir rek'ata yetişen kimse ikindi namazına yetişmiştir." (Zeylaî, Nasbu'r-Râye, I/228).
Ancak çoğunluğa göre güneşin sararma vaktinde ikindi namazını kılmak mekruhtur. Çünkü Hz. Peygamber (asm), münafıkların ikindi namazını geciktirerek, sonunda acele bir şekilde kıldıklarını bildirmiştir. (eş-Şevkânî, Neylü'l-Evtâr, I/307).
4. Akşam namazının vakti:
Akşam vakti, güneşin tam olarak ufukta batmasıyla başlar ve şafağın kaybolma zamanına kadar devam eder. Delil şu hadistir:
"Akşam vakti şafak kayboluncaya kadardır." (es-San'ânî, Sübülüs's-Selam, I/106).
Ebû Yûsuf, İmam Muhammed, Hanbelî ve Şâfiîlerin yeni görüşüne göre,şafak batı ufkunda görülen kırmızılıktır. Çünkü Abdullah b. Ömer "Şafak kırmızılıktır" (es-San'ânî, Sübülüs's-Selam, I/114) demiştir.
Ebu Hanîfe'ye göre, şafak âdette kırmızılıktan sonra ufukta devam eden beyazlıktır. Bu beyazlıktan sonra sürekli devam edecek olan beyazlık ortaya çıkar, dayandığı delil, "Akşam, vaktinin sonu ufuk karardığı zamandır."(Zeylaî, a.g.e., I/230) hadisidir.
5. Yatsı namazının vakti:
Yatsı vakti, Hanefîlerde fetvaya esas olan görüşe ve diğer mezheplere göre, batı ufkunda kırmızı şafağın kaybolduğu andan itibaren başlar ve fecr-i sadığın doğmasından biraz önceki zamana kadar devam eder. Delil Abdullah b. Ömer'den nakledilen şu hadistir:
"Şafak kırmızılıktır. Şafak kaybolunca yatsı namazını kılmak farzolur." (es-San'ânî, a.g.e., I/114).
Diğer yandan yatsı namazı için tercih edilen vakit, gecenin üçte biri veya yarısı geçinceye kadar devam eder. Çünkü
Allah elçisi şöyle buyurmuştur:
"Ümmetime zorluk vermesem, yatsı namazını gecenin üçte birine veya yarısına kadar geciktirmelerini onlara emrederdim."(eş-Şevkânî, a.g.e., II/11).
Enes (r.a), Hz. Peygamber (asm)'in yatsı namazını gecenin yarısına kadar geciktirip, sonra kıldığını bildirmiştir (eş-Şevkânî, a.g.e., II/12). Hz. Aişe (r.anhâ)'den de şöyle dediği nakledilmiştir.
"Hz. Peygamber (asm) bir gece yatsı namazını geciktirdi. O kadar ki mescidde bulununlar uyumuştu. Sonra çıkıp namaz kıldı ve şöyle buyurdu:
'Eğer ümmetime zorluk vermesem. bu vakit yatsı namazının vaktidir." (Buhârî, Mevâkît, 24; eş-Şevkânî, a.g.e., I/12).
Vitir namazının başlangıcı yatsı namazından sonradır, vaktinin sonu ise, sabah vakti girmeden hemen öncesine kadar olan zamandır. (bk. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslâm İlmihali, İstanbul 1991, 313 vd.).
Sorularla İslamiyet
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.