Vatikan, papa bahane Said Nursi'ye öfkesini böyle kusuyor!
Rıza Zelyut, her fırsatta Said Nursi'ye saldıran bir isim. Anlaşılmaz bir kin ve öfke ile sık sık diline dolamaktan geri durmuyor. Daha önce de saldırmış ve sonra "özür" dilemişti
İbrahim Mert'in haberi:
RİSALEHABER-Aydınlık yazarı Rıza Zelyut'un Said Nursi'ye olan öfke ve kini yine nüksetti. Zelyut, Bediüzzaman Said Nursi'nin "Kur’an-ı Kerim’in pek çok açıdan mu’cize oluşunun ele alındığı 25. Söz ve Hz. Peygamber’in (asm) peygamberliğini ispat eden 19. Mektup" gibi bölümlerin yer aldığı kitabı Vatikan'a göndermesini saçma sapan bir şekilde yorumladı.
DİNSİZLİĞE KARŞI İŞBİRLİĞİ NİYE ZORUNA GİDİYOR?
Rıza Zelyut'un en çok zoruna giden kısım dinsizliğe karşı Müslümanlarla Hıristiyanların birlikte mücadele etme teklifi. Zelyut'un ifadesi şöyle:
"1096 yılından bugüne kadar Türk ve Müslüman kanı dökmeyi politikasının temeline yerleştiren papalarla en ilkin kim bağlantı kurdu biliyor musunuz? Gericilerin “Bediüzzaman” gibi palavra bir unvanla andıkları Said-i Kürdi… Namı diğer Said Nursi… Bu adam, 1950 yılında dönemin Papası 12. Pius’a mektup yazarak Müslümanlarla Hıristiyanların kavga etmeyi bırakıp dinsizlere karşı ittifak kurmalarını önermişti. Papa’ya bir de kitap hediye eden Said-i Kürdi’ye Papalık makamından teşekkür mektubu gelmişti."
GÜLDÜREN M. KEMAL YORUMU
Zelyut'un bir de M. Kemal ile ilgili bir yorumu da varki evlere şenlik. Tek parti döneminde Kur'an öğrenmenin yasaklanması, ezanın 18 yıl boyunca okutulmaması ve Ayasofya camiinin müzeye dönüştürülmesi gibi bir çok menfi uygulama M. Kemal döneminde gerçekleşirken Haçlılara karşı savaştığını ileri sürmesi şaşkınlıkla karşılandı.
Zelyut, Nurcular, Nakşibendiler, Müslüman kardeşçilerin Atatürk'e tavrının nedenini de böyle yorumladı: "Peki bu Türk ve Müslüman düşmanı papalara ve haçlı ordularına en son darbeyi kim indirmiştir?
–Mustafa Kemal Atatürk….
Nurcuların, Nakşibendilerin, Müslüman Kardeşçilerin ve öbür gericilerin Atatürk’e neden düşman olduğunu anladınız mı?"
ZELYUT DAHA ÖNCE ÖZÜR DİLEMİŞTİ
Rıza Zelyut, her fırsatta Bediüzzaman Said Nursi'ye saldıran bir isim. Anlaşılmaz bir kin ve öfke ile sık sık diline dolamaktan geri durmuyor. Daha önce de Bediüzzaman için "Belauzzaman" tabirini kullanan Zelyut, ardından "özür" dilemişti.
Öfke sevdasından vazgeçmeyen Zelyut'un yine saldırmasına cevap olarak şunları hatırlatıyoruz.
BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ'NİN PAPA'YA GÖNDERDİĞİ MEKTUPTA NE VAR?
Bediüzzaman Said Nursi Züfikar adlı eserini Papa’ya göndermiş ve Vatikan’dan 22 Şubat 1951 tarihli teşekkür yazısı gelmişti.
Risale-i Nur’un çeşitli yerlerinde Zülfikâr-ı Mucizat, Zülfikar Mecmuası, Zülfikar-ı Mucizât-ı Kur’âniye Mecmuası gibi isimlerle anılan eser pek çok yerde ise Asâ-yı Mûsâ isimli risaleyle zikredilir ve her iki risalenin iman hakikatlerini ispat konusundaki önemi zikredilir.
Züfikar, başta Kur’an-ı Kerim’in pek çok açıdan mu’cize oluşunun ele alındığı 25. Söz ve Hz. Peygamber’in (asm) peygamberliğini ispat eden 19. Mektup risaleleri olmak üzere, aynı çerçevede Risale-i Nur’un çeşitli yerlerinde yer alan bölümlerin bir araya getirilmesiyle ortaya çıkmıştır.
BEDİÜZZAMAN'IN GÖNDERDİĞİ KİTAP SONRASI VATİKAN'DAKİ DEĞİŞİM
Bediüzzaman Said Nursi, dinsizlik akımına karşı Hıristiyanların dindarlarıya işbirliği yapmayı tavsiye etmiş bu yönde girişimlerde bulunmuştu.
Bu niyetini şu cümlelerde açıklamıştı: "Şimdi ehl-i iman, değil Müslüman kardeşleriyle, belki Hıristiyanın dindar ruhânîleriyle ittifak etmek ve medar-ı ihtilâf meseleleri nazara almamak, nizâ etmemek gerektir. Çünkü küfr-ü mutlak hücum ediyor."
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, 1950'de, Roma'ya, Papa XII. Pius'a, Risale-i Nur'da Allah'a iman, Kur'an'ın mucize oluşu, Peygamber Efendimizin peygamberliğini anlatan bölümlerin de yer aldığı Zülfikar adlı eseri gönderir. 22 Şubat 1951'de Vatikan'dan teşekkür mektubu gelir.
PAPA'DAN GELEN TEŞEKKÜR MEKTUBU
Teşekkür mektubu Emirdağ Lâhikası'nda şu şekilde yer almaktadır.
"Papalık Makam-ı Âlîsi Kalem-i Mahsusu
Başkitabet Dairesi
Numara: 232247
Vatikan, 22 Şubat 1951
Efendim,
Zülfikar nâm el yazısı olan güzel eseriniz İstanbul’daki Papalık makam-ı vekâleti vasıtasıyla Papa Hazretlerine takdim edilmiştir. Bu nazik saygınızdan dolayı gayet mütehassis olduklarını bildirirken, üzerinize Cenâb-ı Hakkın lütuflarını dilediklerini tebliğe beni memur ettiklerini arza müsâraat eylerim.
Bu vesile ile saygılarımı sunarım efendim.
İmza
Vatikan Bayn Başkâtib
ŞÜKRAN VAHİDE: MEKTUPTAN 10 YIL SONRAKİ AÇIKLAMA
Bediüzzaman Hazretlerinin Vatikan'a gönderdiği eserin etkisi sonraki yıllarda çok daha yakından hissedilecekti. Şükran Vahide, "Bediüzzaman Said Nursi" adlı eserinde bunun "İkinci Vatikan Konsülü'nde Katolik Kilisesi'nin Müslümanlara duyduğu saygı ve hürmeti ilan ve de İslâm'ın gerçekten bir selamet ve necat yolu olduğunu beyan etmesinden yalnızca on yıl önce vuku bulduğunu" belirtir.
THOMAS MİCHEL: MEKTUPTAN SONRA MÜSLÜMANLARLA İŞBİRLİĞİ KARARI ÇIKTI
Vatikan temsilcisi Thomas Michel de 23-27 Mart tarihleri arasında Bursa'da düzenlenen Bediüzzaman'ı anma toplantısında Bediüzzaman Hazretlerinin mektubunu şöyle yorumlamıştı:
"Bugün birlikten bahsetmek kolay ama Said Nursi bundan 60 sene önce eserini Vatikan'daki bir papaza gönderdi. Bunu göndererek birlik ve beraberliğe vurgu yaptı. Üstad'ın o mektubunun İkinci Vatikan Konsülü ile ilişkisi vardı. Bu eserden sonra toplanan ikinci konsülde, Müslümanlarla kendilerinin düşmanının ortak olduğu sonucuna varıldı. İhtilafı ortadan kaldırıp ahlaksızlıkla mücadele etmek ve insan hürriyetini sağlamanın amaç olduğu görüşüne varıldı."
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.