Cenab-ı Hakk'ın isimleri ile ilgili yazmak aklımdan geçti fakat bununla ilgili çokça kaynak olduğundan kararsız kaldım. Bazı talepler üzerine bunu Risale-i Nur Külliyatı ışığında yazmaya çalışacağım. Çoğunluğu nakil ve derleme olacaktır. Gayret bizden muvaffakiyet Allah'tandır. Her hayırlı işin anahtarı ve miftahı olan Bismillah ile başlıyorum.

"Hazine-i esrar olan Bismillahirrahmanirrahîm ile başladım. Ruhum, onun ile o hazineyi keşfetti." Şualar - 741

Bismillah şeair-i İslâmiyedendir. Sözler - 775

Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahu Ekber, Lâ ilahe illallah da şeairden olan kelâmlardır.

Bismillah, Lâ ilahe illallah, Sübhânallah, Elhamdülillâh, Allahu Ekber gibi kelimat-ı mübareke, herbiri erkân-ı imaniyenin birer çekirdeğidir.

Her şey Bismillah der.

"Bismillah", hava-i nesîmî gibi kalbi ve ruhu tatmin ettiğinden kesret-i ihtiyaca binaen Kur'anda çok tekrar edilmiştir." Mesnevi-i Nuriye - 127

Birinci söz Bismillah kelimesi ile Allah'ı anlatan bir risaledir. Biz dahi ona başlarız demekle bunu isbat ediyor yoksa onunla denirdi.

Birinci sözde Bismillah kelimesi on kez ve Lafzullah (Allah kelamı) ise on bir kez geçmektedir.

Başlangıçtaki Bismillahirrahmanirrahîm kelamındaki Bismillahı ve Elhamdülillah da geçen Lafzullahı da dahil edersek on bir Bismillah ve on iki Lafzullah eder.

Böylelikle Allah lafzı toplamda 23 kez geçmiş oluyor. Bu da Kur'ân-ı Kerîmin nüzul yılına tevafuk ediyor. Bu bir yorumdur önemli olan hakikatlardır.

Böylelikle Kur'ân-ı tarlaya Besmele ile girilmiş.

"Bismillah" her hayrın başıdır. Bismillah büyük tükenmez bir kuvvettir. Bütün mevcudat, lisan-ı hal ile Bismillah der. Herbir ağaç, "Bismillah" der.

Her bir bostan, "Bismillah" der. Her bir inek, deve, koyun, keçi gibi mübarek hayvanlar "Bismillah" der. Her bir nebat ve ağaç ve otların ipek gibi yumuşak kök ve damarları, "Bismillah" der. Sert olan taş ve toprağı deler geçer. Allah namına, Rahman namına der, her şey ona musahhar olur.

Madem her şey manen "Bismillah" der. Allah namına Allah'ın nimetlerini getirip bizlere veriyorlar. Biz dahi "Bismillah" demeliyiz. Allah namına vermeliyiz. Allah namına almalıyız. Öyle ise, Allah namına vermeyen gafil insanlardan almamalıyız...

Asıl mal sahibi olan Allah, ne fiat istiyor?

Zikir, Şükür ve Fikir istiyor. Başta "Bismillah" zikirdir. Âhirde "Elhamdülillah" şükürdür.

Allah namına ver, Allah namına al, Allah namına başla, Allah namına işle." Sözler 5-7

"Dünyaya arkasını çeviren Üstad Bediüzzaman Said Nursi, Hazret-i Gavs'ın teşvikiyle belki delaletiyle Kur'anın gayr-ı mekşuf bir hazinesinden "Bismillah" ile giriyor, Kur'anî tarlaya "Bismillah" diyerek Sözler tohumunu ekiyor, Furkanî bahçeye "Bismillah" diyerek, Nurlu Mektublar çekirdeğini dikiyor. Emr-i İlahîye imtisalen ekilen tohum ve dikilen çekirdeklerin inkişaf ve intişarları şübhesiz hârika-âsâ olur." Barla - 243

"Birinci Söz'deki temsilde seyahat eden mütevazi zât, tamamen Üstadımızdır. Nebat, ağaç ve otların ipek gibi yumuşak kök, damarları nasıl "Bismillah" tesiriyle, yer altında sert taşı toprağı delip geçiyorsa aynen onun gibi, "Bismillah" ile mevki-i intişara vaz' olunan Sözler de, hârika bir tarzda arza yayılıyor. Ve en münevver ve mükemmel meyve olan beşerin mü'minlerinin kalblerine nüfuz ediyorlar." Barla - 243

Yukardaki ifadelerden de anlaşılacağı üzere Bismillah’ta büyük bir kuvvet ve tükenmez bir bereket var.

Cenab-ı Hakk'ın verdiği nimetlere karşı istediği fiyat ise, bir Bismillah ve bir Elhamdülillahtır.

Bismillah ile bütün cemali isimleri birleştirebiliriz. Bismillahirahman, Bismillahirahim, Bismillahikerim de olduğu gibi.

Bismillahilfettah ile tüm tohumlar açıldığı gibi bütün hayırlı kapıları açabiliriz.

"Çünki bütün mevcudat gibi zerreler ve herbir zerre, mebde'-i hareketinde "Bismillah" der. Çünki nihayetsiz, kuvvetinden fazla yükleri kaldırır ve buğday tanesi kadar bir çekirdeğin koca bir çam ağacı gibi bir yükü omuzuna alması gibi... Hem vazifesinin hitamında "Elhamdülillah" der." Sözler - 547

"Nasılki insan muhtelif hâcat-ı cismaniyeye muhtelif vakitlerde muhtaçtır... Meselâ: Havaya her an, hararete, suya her vakit, gıdaya her gün, ziyaya her hafta muhtaçtır. Öyle de hâcat-ı maneviye-i insaniye de muhteliftir. Bir kısmına her an muhtaçtır. Lafzullah gibi. Bir kısmına her vakit muhtaçtır. Bismillah gibi. Bir kısmına her saat muhtaçtır. "Lâ İlahe İllallah" gibi. Ve hâkeza kıyas et." Mesnevi-i Nuriye - 267

"Bismillahirrahmanirrahîm'in ebced değeri 999'dur. Harfleri 19'dır. Kur'ân-ı Hakim de Besmelenin atıfta bulunacağı yer,"ikra" lafzıdır. Yani "ikra Bismillah" yani Allah'ın namıyla oku. İkra Bismillah Allah kelimesindeki hemze sayılmazsa,999 eder. Her bir Kur'ân suresinde Bismillah zikrediliyor.Her mübarek şeye "besmele" ile başlamak emredilmiş." (Rumuzât-ı Semaniye)

Alak suresinde ikra iki kez aşikare zikredilir. Yukardaki ifade de belirtildiği gibi birde besmeleden önce bir ikra emri var. Okuyacağız ama nasıl okuyacağız? Allah namına okuyacağız. Neyi okuyacağız? Önce kendimizi bilmek ve okumakla başlayacağız. Biz okuma bilmeyiz. Bir bilenden öğreneceğiz. Cenab-ı Hak'tan dersini alan ve kendini bilen peygamberimizden öğreneceğiz. Sonra da Kur'ân-ı Hakîm ile kâinat kitabını okuyup anlamaya çalışacağız. Üç kitap üç ikra.

"Ey sâil! Pek uzun hakikati kısa kesip bu üç misali minval ve mekik yap; üstünde o münasebat ve işaratı dokumaya başla. Biz de şimdi Bismillah'tan başlıyoruz. İzahı, tafsili Risale-i Nur ve Birinci Söz ve Besmele Lem'asına ve sair Risale-i Nur'daki Bismillah'ın hakikatlerine dair hüccetlerine havale edip, yalnız nazm itibariyle küçük bir îma ederiz. Şöyle ki:

Bismillah güneş gibidir. Başkalarını tenvir ettiği gibi, kendini de gösteriyor. Her nefes ve her dakika ruhlar ona hava ve su gibi muhtaç olduğundan, onun hakikatını herkesin ruhu hisseder. Kalb ve hayal bilmese de ehemmiyeti yok. Onun için beyan ve tariften müstağnidir.

Harfler ve cüzlerinden evvelâ ( بَا ) nın fenn-i sarfça bir manası istianedir. Bir mana-yı örfîsi teberrük manası olmasından, bu ( بَا ) nın merci-i müteallikı kendi manasından çıkan اَسْتَع۪ينُ ve اَتَيَمَّنُ fiillerine bağlanıyor. Veyahut Bismillah'taki perdesinde قُلْ (söyle) den çıkan اِقْرَاْ (oku) fiiline bakar. Yani: "Yâ Rabbi, ben senin isminin yardımıyla ve onun bereketiyle okuyacağım. Her şey senin kudretinle ve icadınla ve tevfikinle olduğu gibi, yalnız ve yalnız senin isminle başlıyorum." Demek Bismillah'tan sonra اقرأ okumak lafzı, âhirinde mukadder olmasından hem ihlas, hem tevhidi ifade eder." Emirdağ-2 - 96

Müslüman olan herkes gayri ihtiyari olarak hava ve su gibi ihtiyaçtan dolayı Bismillah der. Fark etse de etmese de feyzinden istifade eder. Tabi ki farkında olarak söylemek çok daha feyze medardır.

"Hem cismanî ihtiyacat gibi manevî hâcat dahi muhteliftir. Bazısına insan her nefes ona muhtaç olur. Cisme hava, ruha hû gibi. Bazısına her saat, Bismillah gibi ve hâkeza... Nurun İlk Kapısı - 138

Kezalik manevî ihtiyaçlar da vakitleri muhtelif ve mütefavittir. Her anda "Allah" kelimesine ihtiyaç vardır. Her vakit "Besmele"ye her saatte "Lâ ilahe illallah"a ihtiyaç vardır. Ve hâkeza... Mesnevi-i Nuriye - 231

Cismimiz Allah'ın namıyla,iradesiyle ve kuvvetiyle havayı alır. Ruhun ve kalbin ihtiyacı olan Hu diyerek verir. Huu!

"Esbab-ı zahiriye eliyle gelen nimetleri, o esbab hesabına almamak gerektir. Eğer o sebeb ihtiyar sahibi değilse -meselâ hayvan ve ağaç gibi- doğrudan doğruya Cenab-ı Hak hesabına verir. Madem o, lisan-ı hal ile Bismillah der, sana verir. Sen de Allah hesabına olarak Bismillah de, al. Eğer o sebeb ihtiyar sahibi ise; o Bismillah demeli, sonra ondan al, yoksa alma. Çünki وَلَا تَاْكُلُوا مِمَّا لَمْ يُذْكَرِ اسْمُ اللّٰهِ عَلَيْهِ âyetinin mana-yı sarihinden başka bir mana-yı işarîsi şudur ki: "Mün'im-i Hakikî'yi hatıra getirmeyen ve onun namıyla verilmeyen nimeti yemeyiniz!" demektir. O halde hem veren Bismillah demeli, hem alan Bismillah demeli. Eğer o Bismillah demiyor fakat sen de almaya muhtaç isen; sen Bismillah de, onun başı üstünde rahmet-i İlahiyenin elini gör, şükür ile öp, ondan al. Yani nimetten in'ama bak, in'amdan Mün'im-i Hakikî'yi düşün. Bu düşünmek bir şükürdür. Sonra o zahirî vasıtaya istersen dua et. Çünki o nimet onun eliyle size gönderildi." Lemalar - 133

İnek vasıtasıyla verilen sütü, ağaç vasıtasıyla verilen elmayı Bismillah diyerek rahatlıkla yiyebiliriz çünkü inek, keçi, koyun gibi hayvanlar ve bütün hayvanlar Bismillah diyor. Allah’ı bilmeyen şuur sahibi gafil insanlar nimeti kendinden bilerek verirse bu nimeti mecbur kalmadıkça almamak evladır.

Cenab-ı Hak bize şuurlu bir şekilde Bismillah diyerek onu zikretmeyi nasip etsin.